Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Mezopotamya Ajansı editörü Abdurrahman Gök, 25 Nisan 2023 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı, iki gün sonra ise "terör örgütü üyeliği" ve "terör örgütü propagandası" suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diyarbakır'da üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un 2017 Newroz kutlamaları sırasında polisler tarafından ateş açılarak öldürülmesini fotoğraflayan gazeteci hakkında tutuklandığı davanın dışında "terör" suçlamalarıyla başka dava ve soruşturmalar da açıldı.
Diyarbakır Valiliği, Newroz kutlamalarının yapıldığı 21 Mart 2017 günü erken saatlerde bir açıklama yapmış ve “miting alanına girmeye çalışan sırt çantalı” bir kişinin “kendini aratmak [istememesi]” ve “‘Çantamda bomba var hepinizi öldüreceğim’ diyerek güvenlik güçlerine bıçaklı saldırıda [bulunarak] etkinliğin yapılacağı yöne doğru koşmaya” başlaması üzerine “canlı bomba olma ihtimali değerlendirildiğinden” vurularak durdurulduğunu açıklamıştı. Ancak olayın nasıl geliştiği o anda orada bulunan dihaber editörü Abdurrahman Gök’ün fotoğrafları ile ortaya çıkmıştı.
Kamerasının hafıza kartını saklayarak olay anında alanda bulunan polisler tarafından format atılmasının önüne geçen gazeteci Gök’ün çektiği fotoğraflardan Kemal Kurkut’un elinde bir su şişesi ve bıçak olduğu ve valiliğin açıklamasının aksine vücudunun üst kısmının çıplak olduğu ve hedef alınarak vurulduğu anlaşılmıştı. Bunun üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ve Gök, 29 Mart 2017 tarihinde “tanık” olarak soruşturma savcısına ifade vermişti. Gök, olay anına ait fotoğrafları da savcıyla paylaşmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına “tanık” sıfatıyla ifade verdikten 20 gün sonra, 20 Nisan 2017 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğü belirtilen bir soruşturma kapsamında Gök’ün Diyarbakır’daki evine polis baskını düzenlendi. Sabah saatlerinde Gök’ün evine gelen polisler, gazeteci evde olmamasına rağmen evde arama yaparak dört kitap ve bir dergi ile birlikte Gök’e ait olan fakat kullanmadığı iki telefona da el koydu. Aramada Gök’ün evindeki fotoğraf makineleri de incelendi. “İhbar olduğu için” düzenlendiği belirtilen ev baskının ardından Gök hakkında iki farklı soruşturma daha açıldı. Bu soruşturmaların tamamı takipsizlik ile sonuçlandı.
2018 operasyonu: "Örgüt propagandası" suçlamasıyla mahkûmiyet
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 9 Ekim 2018 tarihinde dokuz farklı ilde 183 adrese eş zamanlı olarak düzenlenen polis baskınları ile gözaltına alınan 100’den fazla kişi arasında Gök de bulunuyordu. Götürüldüğü Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünde üç gün gözaltında tutulduktan sonra 12 Ekim’de adliyeye sevk edilen Gök, yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Gök hakkında “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla 24 Eylül 2020 tarihinde iddianame hazırladı. İddianamede Gök’e yöneltilen suçlamalara 2014 yılında yaptığı bir haber, anonim bir ihbar, yurt dışına çıkış ve dönüş kayıtları, evine yapılan baskında el konulan Azadiya Welat ve Özgür Gündem arşivleri, “Sabır” kod adlı gizli tanığın ifadesi, haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü Forumu’na katılması, sosyal medya paylaşımları ve yaptığı haberler delil gösterildi ve 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine Gök’ün yargılanmasına başlandı.
23 Şubat 2021 tarihinde görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti, Gök hakkında 12 Ekim 2018 tarihinden beri uygulanan yurt dışına çıkış yasağını kaldırdı.
3 Haziran 2021 tarihinde görülen ikinci duruşmada, Gök celse arasında dinlenen “Sabır” kod adlı gizli tanığın iddialarına karşı beyanda bulundu. Gizli tanığın, “Kemal Kurkut haberini örgüt talimatıyla yaptı” yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Gök, bu iddianın Kurkut ailesi açısından da incitici olduğunu vurguladı. Gök’ün avukatı Resul Temur da gizli tanığın ifadelerinin yoruma dayalı olduğunu ve yer-zaman-mantık açısından gerçekliğe aykırı olduğunu vurguladı. Mahkeme heyeti, dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar verdi.
30 Eylül 2021 tarihinde görülen üçüncü duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunmayan iddia makamı, dava dosyasında bulunan araştırma tutanağında yer alan fakat iddianameye dâhil edilmeyen iki sosyal medya paylaşımından dolayı Gök hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, söz konusu sosyal medya paylaşımları hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Mahkemenin suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Gök hakkında 12 Ocak 2022 tarihinde iddianame hazırlandı. Gazeteciye “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasının yöneltildiği iddianamede, suçlamaya Gök’ün şahsi sosyal medya hesaplarından 2017 ve 2018 yıllarında yaptığı üç paylaşım delil olarak gösterildi. Birleştirme talebiyle Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede Gök’ün 7.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
20 Ocak 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmada, mahkeme heyeti dosyaların birleştirilmesine karar verdi. Savcılık tarafından hazırlanan ikinci iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirten Gök ve avukatına savunmalarını hazırlamaları için süre veren mahkeme davayı erteledi.
31 Mart 2022 tarihinde görülen beşinci duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, her ne kadar Gök hakkında “silahlı örgüt üyeliği” suçlaması ile dava açılmışsa da kendisine isnat edilen bu suçlama için “kesin, şüpheden uzak ve inandırıcı delil bulunmadığını” belirterek gazetecinin beraatını talep etti. Mahkemenin suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan ve mevcut dosya ile birleştirilen iddianamede yer alan paylaşımları da gerekçe gösteren iddia makamı, Gök’ün kendisine isnat edilen “terör örgütü propagandası yapmak” suçunu “zincirleme şekilde” işlediğini iddia etti ve gazetecinin cezalandırılmasını talep etti.
30 Haziran 2022 tarihinde görülen karar duruşmasında, Gök’ün üzerine atılı “terör örgütü üyeliği” suçunu işlediğinin sabit olmadığına kanaat getiren mahkeme heyeti, bu suçlamadan beraatına hükmetti. Mahkeme, Gök hakkında yargılama sırasında hazırlanan iddianamede yer alan paylaşımları gerekçe göstererek gazeteciyi “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı.
Gök’ün avukatlarının istinaf başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi, 27 Aralık 2022 tarihinde oybirliği ile aldığı kararda istinaf başvurusunun esastan reddine hükmetti. Dosyada Yargıtay’ın karar vermesi bekleniyor.
2023 operasyonu: “Örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” davası ve tutuklama
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 25 Nisan 2023 tarihinde 21 ilde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 126 kişi arasında Abdurrahman Gök de bulunuyordu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde iki gün gözaltında tutulduktan sonra adliyeye sevk edilen Gök, 27 Nisan 2023 tarihinde Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” şüphesiyle tutuklandı.
Gök’ün tutukluluğunun 47. gününde hazırlanan iddianamede gazeteciye yöneltilen suçlamalara açık tanık Ümit Akbıyık’ın iddiaları, Gök’ün YouTube kanalında yayınladığı ve 2014 ile 2017 yıllarında haber takibi amacıyla bulunduğu Kobanê’de çektiği görüntüleri içeren KOBANÊ: NE FÎLM E NE BELGEFÎLM E! başlıklı belgesel, 2021-2022 yıllarında Mezopotamya Ajansı’nda yayınlanan üç haber, 16 Haziran 2022 tarihinde tutuklanan 16 meslektaşı ile telefon görüşmesi yaptığına dair HTS kayıtları ve “CV23TY45UP7” kodlu gizli tanığın iddiaları delil olarak gösterildi. Açık tanık ve gizli tanığın beyanlarından hareket eden iddianame savcısı, Gök’ün “PKK/KCK terör örgütünün Sosyal Alan Yapılanması hiyerarşisinde bulunan İdeolojik Alan Yapılanması Sözcülüğüne bağlı olan Basın-Yayın Alanında yer aldığı, kendi kitlesine etkileyebilmek, etki alanını genişletebilmek ve propaganda faaliyetlerini artırmak isteyen terör örgütünün menfaatleri ve hedefleri doğrultusunda yayınlar ve içerikler hazırlayarak terör örgütüne hizmet ettiği, bu bağlamda bölücü örgütle organik bağ kurduğu, ayrıca herkese açık yukarıda belirtilen video ve yazılarla basın ve yayın yolu ile, PKK/KCK silahlı terör örgütünün; cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yaptığı”nı iddia ederek gazetecinin 22.5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
İddianamenin kabul edilmesi üzerine, Gök’ün yargılanmasına Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı.
Davanın ilk duruşması, Gök’ün tutukluluğunun 140. günü olan 14 Eylül 2023 tarihinde görüldü.
Duruşmada savunma yapan Gök, açık tanık Ümit Akbıyık’ın soruşturma kapsamında en az dört kez ifadesinin alındığını fakat bu ifadelerde kendisinden bahsetmediğini belirtti. Kemal Kurkut cinayetini fotoğrafladığı için kendisinden intikam alınmak istendiğini ifade eden Gök, Ümit Akbıyık’ın savcının yönlendirmesi ile kendisini “teşhis” ettiğini ve hakkında asılsız beyanlarda bulunduğunu belirtti. Gök’ün avukatı Resul Temur, yargılamanın mükerrer olduğunu anlatarak davanın düşürülmesini talep etti. Avukat Temur, tanık Ümit Akbıyık’ın duruşmada dinlenmesi için duruşma öncesinde iki kez mahkemeye başvurduklarını belirterek tanığın dinlenmemiş olmasının Gök’ün tutukluluk halinin devamına gerekçe yapılmamasını talep etti. Mütalaasını açıklayan savcı, tanıklar dinlenmediği, deliller toplanmadığı için dosyada eksiklikler olduğunu ve Gök’ün kaçma şüphesi olduğunu iddia ederek gazetecinin tutukluluk halinin devamını talep etti. Gök’ün tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, açık tanık Ümit Akbıyık ve “CV23TY45UP7” kodlu gizli tanığın celse arasında dinlenmesi için ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar verdi.
Gök'ün tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması 5 Aralık 2023 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. P24 tarafından da takip edilen duruşmada Gök, kendisi ile 2020 yılında Pel Prodüksiyon’da tanıştığını öne süren tanık Ümit Akbıyık'ın beyanına karşı söz alarak, Pel Prodüksiyon’da hiç çalışmadığını ve tanık Akbıyık’ı hiç görmediğini ifade etti.
Mütalaası sorulan iddia makamı, uzun tutukluluk süresinin ve delillerin toplanmış olmasının göz önünde bulundurularak Gök’ün tahliye edilmesini talep etti.
Savunma avukatları, tanık ifadelerinin tutarsız olduğunu, müvekkillerinin herhangi bir fiili hakkında tanıklık içermediğini ve suçlama konusu yapılan faaliyetlerin gazetecilik mesleği çerçevesindeki faaliyetler olduğunu belirterek tahliye talebinde bulundular.
Mahkeme heyeti, delil yönünden yurt dışına çıkış yasağı tedbiriyle Gök’ün tahliyesine karar verdi ve davayı 12 Mart 2024'e erteledi. Gök, 5 Aralık günü cezaevinden tahliye edildi.