Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Van’da iki kişinin askerler tarafından işkenceye maruz bırakılarak helikopterden atıldığı iddialarını kamuoyuna duyuran gazetecilerden Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Cemil Uğur, 6 Ekim 2020 tarihinde evine yapılan baskında gözaltına alındı.
Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyon sırasında Uğur’un dijital materyallerine ve not defterlerine el konuldu. “Devlet aleyhine toplumsal olayları haber yapmak” iddiasıyla gözaltına alınan Uğur, üç gün gözaltında tutuldu. 9 Ekim günü emniyette yapılan sorgu sırasında Uğur’a, haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri soruldu. Sorguyu yapan polisler, Uğur’a, “Haber yapmak için talimat alıyor musun?” sorusunu yöneltti. Uğur, haber yapmak için hiç kimseden talimat almadığını söyledi.
Van 2. Sulh Ceza Hâkimliği, Van’da iki kişinin helikopterden atıldığı iddiaları ile ilgili 13 Eylül 2020 tarihinde yayın yasağı getirmişti. Polisler Uğur’a, “Hakkında yasak bulunan bir soruşturmayla alakalı neden haber yaptınız?” diye sordu. Uğur, yayın yasağının kendilerine tebliğ edilmediğini belirtti. Polis sorgusu sırasında, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Uğur’un cep telefonunun 31 Mart 2020 tarihinden beri dinlendiği anlaşıldı. Uğur’a teknik takip sırasında haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmelerin tapeleri okunarak “haber yapma amacı” soruldu.
Emniyet sorgusunun ardından adliyeye getirilen Uğur'a savcılık sorgusunda da gazetecilik faaliyetleriyle ilgili soru soruldu. Savcılık sorgusunun ardından “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanma talebiyle sevk edildiği Van 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanarak Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklama kararında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartı olmadığı için Uğur’un “basın mensubu olmadığı” ifade edildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, JinNews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala ile aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan MA muhabiri Zeynep Durgut hakkında iddianame düzenledi.
11 Şubat 2021 tarihli14 sayfalık iddianamede gazetecilere yaptıkları haberler ve haber kaynaklarıyla görüşmeleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” suçlaması yöneltildi. İddianamede, gazetecilerin çalıştığı haber ajansları ve gazetelerin “devlet aleyhine provokatif içerikli yayınlar” yaptıkları ileri sürüldü.
İddianamenin tam metnine bu bağlantıdan erişilebilir.
İddianame Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Davanın ilk duruşması 2 Nisan 2021 tarihinde görüldü. Duruşmada mahkeme başkanının tavırları öne çıktı. Başkan, duruşmayı takip etmek üzere salona yalnızca dört gazeteci alınmasına izin verdi. Verdiği talimatla salondaki gazetecilerin elektronik cihazlarına el koyan mahkeme başkanı, duruşma salonunun kapısını kilitleterek avukat dahil olmak üzere salona kimsenin girmesine izin vermedi.
Uğur ve dosya kapsamında tutuklu olan üç diğer gazeteci duruşmaya Van Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlanarak savunma yaptı. Duruşma sonunda ara kararını açıklayan Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu gazetecilerin ayda bir imza şartı ve yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye edilmelerine karar verdi. Bir sonraki duruşmanın 2 Temmuz 2021 tarihinde görülmesi kararlaştırıldı.
Uğur ve üç diğer tutuklu gazeteci, 2 Nisan günü cezaevinden tahliye edildi. Gazetecilerin tutukluluk hâllerinin devamını talep eden duruşma savcısı, mahkemenin tahliye kararına itiraz etti.
Davanın ikinci duruşması 2 Temmuz 2021 tarihinde görüldü.
Duruşma sonunda ara kararlarını açıklayan mahkeme, Zeynep Durgut’un haftada üç kez olan imza verme yükümlülüğünün ayda bir olarak değiştirilmesine, diğer dört gazeteciye ise ayda bir olarak uygulanan adli kontrol şartının ve yurt dışına çıkış yasaklarının devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, “eksik hususların giderilmesine” karar vererek davayı 21 Ekim 2021 tarihine erteledi.