Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Rawin Sterk Yıldız tahliye edildi

Gazeteci Rawin Sterk Yıldız tahliye edildi

Yıldız’ın “örgüt üyeliği” ve “propaganda” suçlamasıyla yargılandığı dosyanın “KCK Basın Davası” ile birleştirme talebiyle İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildi

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL 

 

Mart ayında tutuklanan Rudaw TV muhabiri Rawin Sterk Yıldız’ın “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 2 Eylül 2020 tarihinde İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

 

Ankara Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yıldız, Covid-19 tedbirleri sebebiyle duruşmaya SEGBİS ile katıldı. 

 

P24 tarafından izlenen duruşmada Yıldız’ın avukatları Özcan Kılıç ve Gürsoy Demir hazır bulundu. Duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da izledi. 

 

“İddianamede maddi hatalar var”

 

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Yıldız, iddianamede “yanıltma, yönlendirme ve kanaat oluşturma” olduğunu söyledi. İddianamede gözaltına alınmadan önce hakkında arama kararı ve soruşturma varmış gibi ifadeler olduğunu belirten Yıldız, “Böyle bir durum söz konusu değil. Dört ayrı GBT noktasından geçerek Edirne Pazarkule sınır kapısına gittim. Kaçmak gibi bir durumum söz konusu değil, çünkü yurtdışına giriş çıkışımda herhangi bir engel yoktu” dedi. 

 

İddianamede maddi hatalar olduğunu söyleyen Yıldız, “Sosyal medya paylaşımlarımda örgüt propagandası yaptığım iddia ediliyor. Ancak söz konusu paylaşımlarımda örgüt adına herhangi bir unsur bulunmuyor. İstanbul’da yargılandığım dosyanın Adana’da yargılanıp beraat ettiğim dosyadan hiçbir farkı yok. Herhangi bir delili karartmam söz konusu değil. Bakmakla yükümlü olduğum iki çocuğum ve hasta bir babam var” diyerek tahliyesini talep etti.

 

Duruşma savcısı mütalaasında, Yıldız’ın dosyasının İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan “KCK Basın Davası” ile birleştirilmesini talep etti. Savcı, atılı suçun vasıf ve mahiyeti gerekçesiyle Yıldız’ın tutukluluğunun devamını istedi.

 

“İddianame hukuki açıdan ciddiyetsiz”

 

Yıldız’ın avukatı Özcan Kılıç, iddianamenin hukuki açıdan ciddiyetsiz olduğunu ifade etti: “Altı aydır tutuklu yargılandığı dava için iki sayfalık iddianame hazırlanmış. İddianamede örgüt ismi vurgulanmış ve üyelikten yargılansın denilmiş, fakat gerekçe sunulmamış.”

 

Yıldız’ın avukatlarından Gürsoy Demir de, “Müvekkilim bir gazetecidir. Edirne’de bulunma sebebi de Suriyelilerin Avrupa’ya geçişini haberleştirmekti. Üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti oluşmamıştır” diyerek tahliye talebinde bulundu.

 

Duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme, Yıldız’ın yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliyesine karar vererek Yıldız’ın dosyasını birleştirme talebiyle İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

 

Ne olmuştu

 

Yıldız, Yunanistan sınırında bulunan mültecilerle ilgili haber takibi yaptığı sırada “sınır ihlâli” iddiasıyla 29 Şubat 2020 tarihinde Edirne’de gözaltına alınmış, 3 Mart’ta Ankara TEM Şube görevlileri eşliğinde Ankara’ya götürülmüştü. Dosyası hakkında gizlilik kararı verilen Yıldız, 6 Mart sabahı çıkarıldığı Sulh Ceza Hâkimliğince “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Yukarı