Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
1949 Cerablus doğumlu Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar ve sosyal medya hesabındaki yorumları nedeniyle “Türk milletini, Cumhuriyetini alenen aşağıladığı ve hakaret ettiği” iddiasıyla 12 Aralık 2016 günü İstanbul'daki evinde gözaltına alındı.
Yaptığı açıklamalarda hükümetin Suriye politikalarını eleştiren gazeteci 14 Aralık 2016’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
MS (Multpl Skleroz) ve diyabetik nöropati hastası olan Mahalli gözaltına alındığı ilk gece sağlık sorunları nedeniyle Cerrahpaşa Hastanesi’ne kaldırıldı. İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği, Mahalli hakkındaki tutuklama kararında tedavi altında olması gerektiğini söyleyen MS hastası Mahalli’ye “ceza infaz kurumlarında doktorların mevcut olduğunu” belirtti.
Mahalli’nin gözaltına alınması için gerekçe gösterilen TCK’nin 301. maddesinde düzenlenen ve soruşturma açılabilmesi Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olan “Türk milletini, Cumhuriyetini alenen aşağılama” suçu ile ilgili de izin alınmadığı ortaya çıktı.
Sağlık durumu gittikçe kötüleşen gazetecinin iddianamesi 20 Ocak 2017 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından tamamlandı ve 6. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Savcı Tuncay, Mahalli’nin "Cumhurbaşkanına hakaret'' ve ''kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret'' suçlarından 1 yıl 4 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talebinde bulundu.
Aynı gün, mahkeme, "tutuklulukta kaldığı süre, kaçma bulgularının olmaması, verilmesi muhtemel ceza miktarı, delillerin niteliği, değişme ihtimali ve mağdurların üzerinde baskı yapma girişiminde bulunmasının olanaksız olması" gerekçeleriyle Mahalli'nin tahliyesine hükmetti.
Davanın 1 Haziran 2017’de görülen ilk duruşmasına Mahalli’nin yanı sıra şikayetçi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da katıldı. Mahalli savunmasında, bir gazeteci olarak hükümet politikalarını eleştirme hakkının bulunduğunu söyledi.
Hüsnü Mahalli’nin bir sonraki duruşması 23 Kasım 2017’de görüldü. Duruşmada Mahalli beraatini talep ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hatice Özay ise şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, “Sanığın ifadelerinin, sert eleştiri sınırlarını aştığını düşünüyoruz. Bu nedenle cezalandırılmasını talep ediyoruz,” dedi. Mahkeme, dosya eksikliğinin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Davanın 1 Mart 2018 günü görülen üçüncü duruşmasında İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı verdi.
Duruşmaya, 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Mahalli ve avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan Mahalli, “Ben gazetecilik faaliyeti kapsamında özellikle siyasetçilerin söylediklerini kaynak olarak alıyorum. Dolayısıyla yorumlarımı da bu söylenenlere dayandırıyorum. Bana yöneltilen suçlamaların hiçbiri ciddi nitelikte değildir,” diyerek beraatini talep etti.
Mahkeme, görevsizlik kararı vererek basın suçlarına bakan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevli olduğunu ifade etti.
Davanın 8 Kasım 2018 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesince görülen karar duruşmasında Mahalli, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” suçlamalarıyla toplam 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Duruşmada ek savunma yapan Mahalli, “Cumhurbaşkanına hakaret etmedim. Her zaman sayın cumhurbaşkanı ifadesini kullanırım. Diktatör kelimesi de hakaret içeren bir kelime değildir. Uluslararası camiada tek kişide toplanan yetkiyle ilgili belirtilmiş bir tanımdır” şeklinde konuştu.
Duruşma sonunda hükmünü açıklayan mahkeme, Mahalli’ye, “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” suçundan 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verdi. Mahkeme Mahalli’nin sabıkasız oluşu ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına hükmetti. Mahkeme Mahalli’yi “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ise 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezasına çarptırdı.