Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Cumhuriyet gazetesi internet sitesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven 12 Mayıs 2017 tarihinde sabah saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekiplerince evinde gözaltına alındı.
Güven, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in 10 Mayıs 2017 tarihinde trafik kazasında ölümü ardından yazılan bazı haber ve sosyal medya paylaşımlarıyla “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele edenlerin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı” gerekçesiyle başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
15 Mayıs tarihinde Nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği önüne çıkan Güven hâkimlik tarafından “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı. Hâkimlik kararında Cumhuriyet gazetesine ait resmi Twitter hesabından 10 Mayıs’ta, "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti" şeklinde tweet atıldığı ve bununla ilgili soruşturma başlatıldığını hatırlatarak, Güven'in Cumhuriyet gazetesinin internet sitesi haber müdürü olması sebebiyle yasal sorumluluğu olduğu, özellikle gazetenin resmi Twitter hesabından paylaşılan tweetleri kontrol etme, varsa yanlışları düzeltme şeklinde denetleme görevinin olduğu kaydedildi.
Kararda, “kamyon biçti” ibaresinin özellikle kullanıldığı, “atılan tweet ile bir anlamda FETÖ soruşturma dosyalarında görev yapan savcılara akıbet gösterildiği, bu savcıların sonlarının ne şekilde olacağına ilişkin gönderme yapıldığı” öne sürüldü.
Daha sonra hazırlanan iddianamede Güven hakkında "Terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "Terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak" suçlamasıyla 2,5 yıldan 10,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamenin gönderildiği İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi iddianamenin kabulüne karar verdi. İddianamenin kabulü ile birlikte Güven’in de tahliyesine karar veren mahkeme, tahliye gerekçesi olarak ise, Güven’in "üzerine atılı suçun niteliği, sanığın olay sürecine ve soruşturma sürecine yaklaşımı, öngörülen ceza miktarı, tutuklu kaldığı süre, kaçma şüphesinin bulunmayışı, iş ve ikamet durumunu" gösterdi.
Güven hakkındaki davanın ilk duruşması 14 Eylül 2017 tarihinde görüldü. Duruşmada savunmasını yapan Güven, dava konusu olan başlıkta herhangi bir kasıt olmadığını, söz konusu tweetin zaten bir dakikadan az bir sürede silindiğini söyledi ve beraatini istedi.
Mahkeme, davanın bir sonraki duruşmasının 17 Ekim 2017 tarihinde görülmesini kararlaştırdı.
17 Ekim günü İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı mütalaasını sundu. Savcı, Güven’in “Terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak” suçlarından 2 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Davanın 21 Kasım 2017 tarihine ertelenen bir sonraki duruşmasında ise Güven toplam 3 yıl, 1 ay, 2 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Duruşmaya avukatı ile katılan Güven, “FETÖ propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün, “PKK terör örgütünün açıklamasını yayınlamak” suçundan ise 1 yıl 2 ay 17 gün olmak üzere toplam 3 yıl 1 ay 2 gün hapis cezasına mahkûm oldu.
Otuz iki gün cezaevinde kalıp tahliye olan Güven’in cezası onaylanırsa, yaklaşık 1 yıl 3 ay daha hapis yatacak.
"Cumhurbaşkanına hakaret" davası
Oğuz Güven hakkında Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinde 10 Mart 2016 tarihinde yayımlanan bir haber nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla bir dava daha açıldı. 2017 Kasım ayında tamamlanan iddianamede, Güven "Liderlerin Doğası" başlıklı haber/foto galeride "Cumhurbaşkanı hakkında aşağılayıcı bir dil kullanmakla" suçlandı.
Söz konusu haber, Microsoft'un fotoğrafı çekilen bir köpeğin hangi cins olduğunu tespit eden "Fetch" isimli uygulamasıyla ilgili Washington Post'ta çıkan bir haberi konu alıyordu. Güven savunmasında, haberin dünya liderlerinin fotoğraflarının Fetch isimli uygulamada kullanılmasıyla yapıldığını, haberde adı geçen hiçbir lider için hakaret anlamına gelebilecek tek bir kelime bile kullanılmadığını söyledi.
Bu davanın ilk duruşması 11 Nisan 2018 tarihinde Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Charlie Hebdo karikatürü davası
Güven, Cumhuriyet gazetesi internet sitesinin genel yayın yönetmeni olduğu dönemde "Charlie Hebdo" adlı mizah dergisinde yayımlanan bir karikatüre gazetenin internet sitesinde yer verdiği gerekçesiyle, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamasıyla yargılandığı davada 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 12 Temmuz 2018 günü görülen duruşmada savunmasını yapan Güven, suçlamaya konu olan karikatürün, Cumhuriyet gazetesinin iki yazarının söz konusu karikatüre köşelerinde yer vermeleri nedeniyle yargılandıkları davanın o tarihte görülen duruşması nedeniyle yayınlandığını belirtti.
Görselin web sitesinde yaklaşık 15 dakika kaldığını, sonrasında ise kaldırıldığını ifade eden Güven, beraatini talep etti.
Duruşmanın sonunda hükmünü açıklayan mahkeme, görselin Müslüman toplumunun dini değerlerini aşağıladığı gerekçesiyle Güven’in 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, Güven’in yargılama süreci sırasında hâl ve davranışlarını dikkate alarak cezayı 5 aya indirdi ve 1 yıl süreyle erteledi.