Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler – 112

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler – 112

P24 son tahliyelerle birlikte tutuklu gazeteci sayısını 156 olarak güncelledi

  11 Ekim günü, Amerikan Wall Street Journal gazetesi, muhabiri Ayla Albayrak'ın yazdığı bir haber nedeniyle Türkiye'de yargılandığı mahkeme tarafından “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla iki yıl bir ay hapis cezasına çarptırıldığını duyurdu. Şu anda New York’ta olduğu bildirilen Albayrak ile ilgili yargı sürecinin 19 Ağustos 2015'te WSJ'da yayınlanan “Türkiye'de Kürtlerin çoğunlukta olduğu güneydoğuda sokak savaşları şiddetleniyor” başlıklı haber nedeniyle başlatıldığı belirtildi. WSJ Genel Yayın Yönetmeni Gerard Baker Albayrak hakkında verilen kararı “asılsız bir suçlama ve son derece isabetsiz bir hüküm” olarak tanımladı. Baker, yargı sürecine konu olan haberin Türkiye'de yaşanan olayların "tarafsız ve bağımsız bir şekilde" aktarılmasını amaçladığını ve bunda da başarılı olduğunu söyledi. Tutuklu ETHA çevirmeni Meşale Tolu’ya ilk duruşmada tahliye yok Tutuklu Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri ve çevirmeni Meşale Tolu, yargılandığı davanın 11 Ekim günü Silivri’de görülen ilk duruşmasında tahliye edilmedi. Mahkeme Tolu’yla birlikte tutuklanan ETHA foto muhabiri Ulaş Ömer Sezgin’in ise tahliyesine hükmetti. 30 Nisan’da ev baskınları sırasında gözaltına alınan ve 6 Mayıs’ta “MLKP terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası” suçlamalarıyla tutuklanan Tolu’nun 15 yıla kadar hapsi isteniyor. Alman vatandaşı olan Tolu ve Sezgin 16 diğer kişiyle birlikte yargılanıyor. Mahkemede savunmasını yapan Tolu, hakkında ifade veren gizli tanığın ismini bile bilmediğini belirterek iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu söyledi. Katıldığı bazı anma ve cenazeler gerekçe gösterilerek suçlanan Tolu, IŞİD’e karşı savaşırken hayatını kaybedenlerin anma törenine katılmayı suç olarak görmediğini, cenaze törenlerine katılmanın din ve vicdan özgürlüğü kapsamında olduğunu ve bu törenlere kendi iradesiyle katıldığını söyledi. Tolu gözaltına alındığında iki yaşında bir çocuğu olduğunu, eşinin de cezaevinde olması nedeniyle çocuğuna beş aydır cezaevinde bakmak zorunda kaldığını anlattı. Tolu’nun avukatları da, müvekkillerinin iddianamede yer alan cenazelere din ve vicdan hürriyeti kapsamında katıldığını, gizli tanık ifadesinin çelişkili, soruşturmanın hukuka aykırılıklarla dolu olduğunu  ve dosyada herhangi bir somut delilin bulunmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu. Duruşmanın görüldüğü İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi, Tolu ile birlikte yedi kişinin tahliye talebini reddederken, Sezgin'in de aralarında bulunduğu sekiz tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Mahkeme davayı 18 Aralık’a erteledi. Azadiye Welat çalışanları tahliye edildi Mersin'de Eylül 2016’da tutuklanan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi çalışanları Şirin Çoban ve İlker İlkan hakkında "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 12 Ekim günü Mersin 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, 13 aydır tutuklu Çoban ve İlkan’ın adlî kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. İlkan duruşmaya tutuklu bulunduğu Ermenek Kapalı Cezaevi'nden, Çoban ise Tarsus Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşmada savunmasını Kürtçe yapan Çoban isnat edilen suçlamaları reddetti. Çoban, sadece gazete dağıttığını ve 13 aydır bu yüzden tutuklu olduğunu kaydetti. İlkan'da, sadece gazete dağıtımı yaptığı için uzun süredir tutuklu bulunduğunu belirterek, beraatini istedi. Ardından söz alan İlker ve Çoban'ın avukatları müvekkillerine isnat edilen "örgüt üyeliği" suçlamalarının vasfının oluşmadığını belirterek müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Savcılık ise suçun mahiyetinin göz önüne alınarak, İlkan ve Çoban'ın tutukluluk hâlinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti İlkan ve Çoban'ın uzun tutukluluk süresini göz önüne alarak, adlî kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. P24 cezaevindeki gazeteciler listesini güncelledi P24 son tahliyeler ve kendisine ulaşan bilgiler ışığında cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü gazeteciler listesini güncelledi. Azadiye Welat çalışanları Şirin Çoban ve İlker İlkan ile ETHA foto muhabiri Ulaş Sezgin’in ilk duruşmalarının ardından tahliye edilmeleri ve dokuz tutuklu gazetecinin değişik tarihlerde tahliye edildiğinin anlaşılmasıyla Türkiye’de cezaevlerinde bulunan gazeteci sayısı en az 156 oldu. Güncellenmiş ayrıntılı listeye buradan ulaşılabilir. İspanya yazar Doğan Akhanlı’nın iade edilmeyeceğini duyurdu İspanya Adalet Bakanlığı, Türkiye'nin çıkardığı kırmızı bülten nedeniyle İspanya'da gözaltına alınan ve daha sonra adlî kontrol şartıyla serbest bırakılan Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı’nın Türkiye’ye iade edilmeyeceğini bildirdi. 13 Ekim tarihinde yapılan açıklamada, Adalet Bakanı Rafael Catalá’nın önerisi doğrultusunda Bakanlar Kurulu tarafından Akhanlı'nın Türkiye’ye iadesine ilişkin işlemlerin durdurulduğu ifade edildi. İspanyol hükümetinin aldığı bu kararın ardından ilgili mahkemenin onayının formaliteden ibaret olduğu ve önümüzdeki günlerde bu onayın verilmesinin beklendiği belirtiliyor. Tatil için gittiği İspanya’da 19 Ağustos’ta gözaltına alınan Akhanlı’nın gelecek hafta Almanya’ya dönmesi bekleniyor. Ahmet Şık’a Cesur Gazetecilik Ödülü Bu yıl 69. kez düzenlenen Frankfurt Kitap Fuarı'nda Suudi Arabistan'da beş yıldır hapiste olan blog yazarı Raif Bedevi (Raif Badawi) adına verilen “Cesur Gazetecilik” ödülüne Ahmet Şık layık görüldü. Dünyanın en büyük yayıncılık buluşması olan Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'nda düzenlenen törende ödülü Ahmet Şık adına avukatı Can Atalay aldı. Törende Ahmet Şık'ın gönderdiği mesaj okundu. Ahmet Şık mesajında "Gazetecilik yapmak/ hakikati dile getirmek ve düşüncelerini ifade etmekten dolayı tutsak edilmiş biri olarak; başka bir ülkede yine düşüncelerini ifade ettiği için tutsak edilmiş ve işkence görmüş Raif Bedevi adına verilen bu ödüle layık görülmek benim için gurur verici olmasının yanı sıra aynı zamanda can yakıcı... Bir gazetecinin, zaten görevi ve sorumluluğu olarak işini yapmaya çalışmasından ötürü baskıya maruz kalmasının utancını ise Türkiye’deki sahiplerine bırakıyorum" dedi. Şık, “Tası tarağı toplayıp gitmeyeceğiz Çünkü biz buradayız ve varız. Var kalmaya devam edeceğiz. Türkiye bizim evimiz. Hayatımız. Geçmişimiz” dedi. Gazeteciler Ersin Çaksu ve Harun Epli’ye hapis cezası 12 Ekim günü, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ersin Çaksu ve Yazı işleri Müdürü Harun Epli’ye suçlamasıyla beşer ay hapis cezası verildi. Çaksu ve Epli hakkında 31 Ağustos 2016 tarihinde yayımlanan bir haber nedeniyle “Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve devletin askerî teşkilatını alenen aşağılamak” suçlamasıyla dava açılmıştı. Davayı 12 Ekim’de görülen duruşmada karara bağlayan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi cezanın ertelenmesine ve Çaksu ve Epli’ye beş yıl denetimli serbestlik uygulanmasına hükmetti. Eren Keskin’e köşe yazısı nedeniyle ceza verildi Avukat Eren Keskin için kapatılan Özgür Gündem gazetesinde yazdığı köşe yazısı nedeniyle 12 Ekim günü altı ay hapis cezası verildi, ceza para cezasına çevrildi. Keskin 19 Nisan 2016 tarihinde Özgür Gündem’de yayımlanan “Radikal Kötülük” başlıklı köşe yazısı nedeniyle “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurum ve kuruluşlarını aşağılamak” suçlamasıyla yargılanıyordu. Davanın görüldüğü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi Keskin’e verilen altı ay hapis cezasının 3000 TL para cezasına çevrilmesine karar verdi. 3 gazeteden tutuklu hak savunucuları için mektup kampanyası 5 Temmuz’da Büyükada’da katıldıkları bir toplantı sırasında gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan sekiz insan hakları savunucusuna gönderilen mektuplar 12 Ekim itibariyle Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gazetelerince yayımlanmaya başladı. Büyükada’daki toplantıya katılan Almanya vatandaşı Peter Frank Steudtner, İsveç vatandaşı Ali Ghravi, Yurttaşlık Derneği’nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Veli Acu, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan, Yurttaşlık Derneği’nden Özlem Dalkıran ve eski Mazlum Der’li aktivist Şeyhmus Özbekli 5 Temmuz günü toplantının yapıldığı otele yapılan polis baskınında gözaltına alınmıştı. Bu 10 kişiden Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli adlî kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakılmıştı. Tutuklu sekiz kişiden Silivri Cezaevinde kalanların mektup alıp göndermesi yasak. Ankara Sincan’da tutulan İlknur Üstün ise mektup alabiliyor.   Türkiye’de tutuklu ya da hükümlü olarak hapiste bulunan tüm gazetecilerin, Olağanüstü Hâl kapsamında kapatılan basın yayın kuruluşları, vakıf ve derneklerin listelerine buradan erişebilirsiniz.

Yukarı