İstanbul Büyükada’da 5 Temmuz’da gözaltına alınan hak savunucuları hakkında soruşturmayı yürüten savcı Can Tuncay’ın talebiyle 11 Temmuz tarihinde yedi günlük ek gözaltı süresi verildi.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser ve aynı örgütten Veli Acu, Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Nalan Erkem, Özlem Dalkıran, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan, Şeyhmuz Özbekli ve Ali Garawi 5 Temmuz'dan bu yana gözaltında tutuluyor. Hak savunucuları “terör örgütü üyeliği” ile suçlanıyor. Gözaltına alınanlar iktidara yakın medya tarafından “kalkışma planı” yapmakla itham ediliyor.

İnsan hakları savunucularının gözaltına alınması Türkiye’de son dönemde yaşanan en önemli ifade özgürlüğü meselelerinden birisi olarak gündeme oturdu. Gözaltılar bu sebeple, gözaltına alınanların gazeteci olmamalarına rağmen, Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler bültenlerinin takibinde olacak.

Akademisyen yazar Koray Çalışkan gözaltında

Akademisyen ve köşe yazarı Koray Çalışkan 10 Temmuz sabahı evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı.

Basında çıkan haberlerde, Çalışkan’ın “FETÖ/PDY akademik yapılanmasına” yönelik bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı ve Çalışkan dışında 71 kişi hakkında daha aynı soruşturma kapsamında gözaltı kararı alındığı bildirildi. Operasyon sonucunda aralarında Çalışkan’ın da olduğu 42 kişi 10 Temmuz günü gözaltına alındı.

CNN Türk televizyonu, Çalışkan’ın kanun hükmünde kararname ile kapatılan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın son başkanı olan ve geçtiğimiz Ağustos ayında kanserden ölen Cemal Uşak’la 17-25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra yoğun irtibat halinde olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını söyledi.

Tutuklu gazeteci Kazım Kızıl tahliye edildi

16 Nisan Anayasa referandumu sonrasında yapılan bir protesto gösterisi sırasında İzmir’de gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan belgesel yönetmeni ve gazeteci Kazım Kızıl ve diğer altı tutuklu sanık 10 Temmuz günü adlî kontrol şartıyla tahliye edildi.

Kızıl, 17 Nisan’da 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten gözaltına alınmış, hakkında daha sonra Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği suçlaması getirilmişti. Hazırlanan iddianamede Kızıl hakkında yedi yıl hapis cezası talep edilmişti.

Davasının İzmir 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında savunmasını yapan Kızıl, gazeteci olduğunu ve 17 Nisan’daki gösteriyi gazeteci olarak takip ettiğini söyledi. Kızıl, hakkındaki “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasına kaynaklık eden tweetlerinin de ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, paylaşımlarında şiddete çağrı ya da nefret söylemi olmadığını söyledi.

Bu arada duruşma sırasında telefonuyla oynadığı gerekçesiyle salonda bulunan akademisyen Zafer Yörük’ün telefonuna el konuldu. Bu kararın ardından salonda gerginlik çıktı. Duruma itiraz eden Zafer Yörük salondan çıkarılarak gözaltına alındı. Yörük, daha sonra serbest bırakıldı.

Kızıl’ın serbest bırakılmasıyla Türkiye’de cezaevinde bulunan gazeteci sayısı 165’e düştü. Ayrıntılı listeye buradan ulaşılabilir.

Özgürlükçü Demokrasi çalışanı gözaltına alındı

Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanı Umut Ak 10 Temmuz günü Mersin’de gözaltına alındı.

Ak’ın Toroslar İlçesi’nde gözaltına alındığı ve epilepsi hastası olduğu bildirildi. Gazetecinin neden gözaltına alındığı henüz bilinmiyor. Ak’ın İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.

Ahmet Altan’ın “hakaret” davasında yargılanmasına devam edildi

Gazeteci yazar Ahmet Altan’ın 2010 tarihli bir yazısında HSYK üyelerine hakaret etmekle suçlandığı davada kovuşturmanın ertelenmesine karar verildi.

Başka bir dava kapsamında 23 Eylül’den beri Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Altan, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya SEGBİS’le bağlandı.

Duruşmaya katılan Altan’ın avukatı Veysel Ok müvekkilinin beraatini istedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, kovuşturmanın ertelenmesine karar verdi. Kararda erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde ilgili yasaya göre, Altan’ın yeni bir suç işlememesi halinde düşme kararı verileceği, yeni bir suç işlemesi halinde ise kesinleşmiş hükümle cezaya mahkum olunduğu taktirde ertelenen kovuşturmaya da devam edileceği ifade edildi.