Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Gazeteci Sabiha Temizkan hakkında, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nca hazırlanan rapor sonucu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma açılan Temizkan, 13 Şubat 2020 tarihinde emniyete giderek ifade verdi. İfadesinde Twitter ve Facebook paylaşımları sorulan Temizkan hakkında 5 Mart 2020 tarihinde iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Temizkan’a “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması yöneltildi. Temizkan’ın 2014 yılında yaptığı “Maxmur Kampı IŞİD’in eline geçti, HPG Güney Kürdistanı sonuna kadar savunacağız açıklaması yaptı” paylaşımı suçlamaya delil olarak gösterildi.
Tek bir paylaşıma dayanarak hazırlanan iki sayfalık iddianame İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Davanın ilk duruşması 25 Haziran 2020 tarihinde görüldü. Sağlık sorunları sebebiyle ilk duruşmaya katılamayan Temizkan, 22 Eylül 2020 tarihli ikinci duruşmada savunmasını yaptı. Suçlama konusu paylaşımın haber olduğunu ve propaganda suçunu oluşturmadığını belirten Temizkan, beraatını talep etti.
Mütalaasını sunan savcı, Temizkan’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi. Suçun basın ve yayın yoluyla işlendiğini iddia eden savcı, Temizkan hakkında istenen cezanın Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yarı oranında arttırılmasını talep etti.
Davanın 22 Ekim 2020 tarihli dördüncü duruşmasında esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Temizkan, “Bir haber paylaşımı yaptım. Ortada bir tek cümle var ve tırnak içerisinde verdim. Ben bu paylaşımla suç işlediğimi düşünmüyorum” dedi.
Yapılan yargılama sonunda mahkeme, Temizkan’a “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan önce 1 yıl hapis cezası verdi. Ancak suçun basın ve yayın yoluyla işlendiği kanaatiyle cezayı yarı oranında arttıran mahkeme, Temizkan’ın 1 yıl 6 ay hapsine hükmetti.
Dosya, Temizkan’ın avukatları tarafından istinaf mahkemesine taşındı.