Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Sözcü davasında mütalaa verildi

Sözcü davasında mütalaa verildi

Gazetenin yöneticileri, çalışanları ve yazarlarının "örgüte yardım" suçlamasıyla yargılandığı davada savcı, sekiz sanığın 5 yıldan 10 yıla kadar hapsini istedi

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL

Sözcü gazetesinin yöneticileri, çalışanları ve yazarlarının “silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın yedinci duruşması 18 Nisan günü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24 tarafından izlenen duruşmada sanıklar Necati Doğru, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Gökmen Ulu, Mediha Olgun, Yonca Yücekaleli ve Metin Yılmaz ile avukatları hazır bulundu. Emin Çölaşan ise duruşmaya Ankara’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Savcı, Akbay’ın dosyasının ayrılmasını istedi

Duruşma savcısı tarafından hazırlanan 17 sayfalık mütalaanın, duruşmadan bir gün önce, 17 Nisan tarihinde dosyaya eklendiği görüldü. Mütalaada, sanıklar Emin Çölaşan, Necati Doğru, Gökmen Ulu, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin, Yücel Arı ve Yonca Yücekaleli hakkında “FETÖ/PDY içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

Sanıklardan Mediha Olgun’un da üzerine atılı suçu işlediğini belirten savcı, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında verdiği ifadeler uyarınca Olgun hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını istedi.

Savcı, davanın sanıkları arasında bulunan gazetenin eski imtiyaz sahibi Burak Akbay’ın savunmasının alınmadığı gerekçesiyle dosyasının ayrılmasını istedi. Sanıkların yargılama boyunca “FETÖ’yü sert bir şekilde eleştiren haberler yaptıkları” yönündeki savunmalarına atıf yapan savcı mütalaasında, “FETÖ’ye karşı olmak, onu ağır bir şekilde eleştirmek, onunla davacı/davalı olmak, hatta ona açıkça hakaret etmenin FETÖ’yü desteklememek sonucu doğurmayacağı” ifadelerine yer verdi.

Savcının esas hakkındaki mütalaasına bu bağlantıdan erişilebilir.

“Deliller eksikken mütalaa verilmesi yanlış”

Sanıklar ve avukatları mütalaayı tebliğ almadıklarını belirterek süre istediler. Sanık avukatlarından İsmail Yılmaz, dosyada eksik deliller olduğunu belirterek mevcut durumda mütalaa verilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Yılmaz, önceki celse kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini reddeden mahkemenin ara kararından dönmesini talep etti.

Avukat Ceren Yakışır da dosyaya gelen malî raporların bilirkişi tarafından değerlendirilmeden mütalaa verilmesinin yanlış olduğunu savundu. Yakışır, kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulunarak mütalaanın bu aşamada okunmamasını istedi.

Taleplere ilişkin görüşü sorulan savcı, kovuşturmanın genişletilmesiyle ilgili taleplerin önceki celse ara karar ile reddedildiğini hatırlattı ve mütalaasını tekrarladı.

Bu sırada tekrar söz alan avukat Yılmaz, “Bitmeyen bir dosyanın bitirilmeye çalışılması doğru değildir. Geçen celse alınan kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki ara karardan dönülsün” dedi.

Burak Akbay hakkında kırmızı bülten kararı

Mahkeme başkanı, tanık dinletilmesi ve mali yönden araştırma yapılması için kovuşturmanın genişletilmesi taleplerine dair önceki celse ara karar verildiğini hatırlattı. Söz konusu taleplerin yargılamaya bir katkısı olmayacağına hükmeden mahkeme, kovuşturmanın genişletilmesi talebinin bir kez daha reddine karar verdi. Mahkeme, Akbay hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine ve Akbay hakkında kırmızı bülten çıkarılması için gerekli işlemlerin başlamasına karar verdi. Sanık ve sanık avukatlarına esasa ilişkin savunmalarını hazırlamaları için süre veren mahkeme, bir sonraki duruşmanın 14 Haziran günü saat 10:00’da görülmesini kararlaştırdı.

“Mütalaa bize tebliğ edilmeden basına sızdırıldı”

Dosyaya eklenen mütalaanın, avukatlara ve sanıklara tebliğ edilmeden basına sızdırılmasına tepki gösteren Avukat Celal Ülgen, ara kararın okunmasının ardından mahkeme başkanına hitaben, “Ara kararda değerlendirme yapıp söz vereceksiniz diye düşündük. Mütalaayı bize vermediniz. Bize tebliğ edilmemiş olmasına rağmen Sabah gazetesinin internet sitesinde yayımlandı. Siz kimsiniz? Muhabir misiniz? Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemelerisiniz. Bunu soruşturun!” dedi.
Yukarı