Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla gözaltına alınan Sedef Kabaş tutuklandı; Can Uğur’a “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla gözaltı; Taraf davasında Mehmet Baransu için tutukluluğa devam kararı; Abdurrahman Gök hakkında “propaganda” suçlamasıyla yeni iddianame düzenlendi; İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan hakkında dava açıldı
Sedef Kabaş “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı
TELE1’de katıldığı bir programdaki ifadeleri nedeniyle hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş, 22 Ocak 2022 tarihinde sabaha karşı evinde polis tarafından gözaltına alındı. Kabaş, emniyetteki işlemlerinin ardından saat 14:00 sıralarında adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Kabaş, “cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla tutuklandı.
Kabaş, katıldığı televizyon programında “Şu meşhur bir söz vardır; ‘Taçlanan baş akıllanır’ diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Hadi onu söylemeyeyim, büyükbaş hayvan diyeyim. Büyükbaş bir hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz, o saray ahır olur, denir” demişti.
RTÜK, TELE1 ve FOX TV spikeri hakkında inceleme başlattı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, gazeteci Sedef Kabaş’ın kullandığı ifadeleri gerekçe göstererek TELE1 hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Şahin, “TELE 1 yayın kuruluşunda, Sedef Kabaş’ın Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan kabul edilmesi asla mümkün olmayan sözlerine ilişkin inceleme kararı alınmıştır. Konu ilk Üst Kurul toplantısında Kurul gündemine getirilecektir” ifadelerini kullandı.
Şahin, hafta başında da FOX TV spikeri Selçuk Tepeli hakkında inceleme başlatıldığını açıklamıştı.
Tepeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikasını eleştirdiği haber bülteninde kullandığı ifadelerin “tarafsızlık ilkesinin ihlali” olduğunu savunan Şahin, Twitter hesabından gece yarısı yaptığı paylaşımda, “Tarafsızlık, medya kuruluşlarının haber bültenlerinde basın etiğinin gereğidir. FOX Ana Haber sunucusunun adeta muhalefet lideri gibi davranması kabul edilemez. 6112 sayılı yasa bunu emreder. İlgili sunucunun kamuoyunu yanlış yönlendirme çabaları hakkında inceleme başlatılmıştır” ifadelerini kullanmıştı.
Taraf davasında 38. duruşma görüldü, Baransu’nun tutukluluğunun devamına karar verildi
Kapatılan Taraf gazetesinin eski yöneticileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, muhabir Mehmet Baransu ve gazeteci Tuncay Opçin’in “Egemen Harekât Planı” adlı Genelkurmay'a ait gizli belgeyi gazetede yayımladıkları iddiasıyla yargılandıkları davanın 38. duruşması 21 Ocak 2022 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Yargılanan gazetecilerin katılmadığı duruşmada, sanık avukatları ile katılanlar Suat Aytın ve Hüseyin Hançer hazır bulundu.
18 Ekim 2021 tarihli duruşmada Baransu ve avukatları, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiği ve adil yargılama yapmadığı gerekçeleriyle reddi hâkim talebinde bulunmuş, talep mahkemece reddedilmişti. Mahkeme başkanı, reddi hâkim talebini inceleyen üst mahkeme İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin de talebi reddettiğini söyledi.
Daha sonra esas hakkında mütalaaya karşı söz alan Çongar ve Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, müvekkillerinin “Egemen Harekât Planı” adlı belgeyi hiç görmediklerini ve yayımlamadıklarını, Anayasa Mahkemesinin Mehmet Baransu başvurusuna ilişkin kararında da belgenin Taraf gazetesinde yayımlanmadığının tespit edildiğini söyledi. Genelkurmay’ın 2008 yılında imha ettiğini söylediği harekât planının 2010 yılında ortaya çıkmasının mümkün olmaması nedeniyle askeri savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiğini hatırlatan Çalıkuşu, esas hakkında mütalaasında ceza talep eden savcının iddiasına ilişkin delil göstermediğini belirterek müvekkillerinin beraatini talep etti.
Oğur’un avukatı Gülçin Avşar da savunmasında müvekkilinin Genelkurmay’ın 2008’de imha ettiğini söylediği bir belgeyi 2010 yılında yayımladığı iddiasıyla yargılandığını ancak suçlamaya dair herhangi bir delil sunulmadığını belirterek beraat talebinde bulundu.
Baransu’nun avukatı Çiğdem Koç ise mahkemenin tutukluluğa devam kararında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" ve "örgüt propagandası yapmak" ibarelerinin kullanıldığını, oysa Baransu'nun davada bu suçlardan yargılanmadığını hatırlattı ve tahliye taleplerinin olmadığını belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Baransu’nun tutukluluk halinin devamına ve Opçin hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 4 Mart 2022 tarihine erteledi.
P24 tarafından takip edilen duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
RTÜK’ten müzik kanallarına Sezen Aksu “uyarısı”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yönetimi, müzik yayını yapan kanalların yöneticilerini arayarak Sezen Aksu’nun “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı şarkısını yayınlamaları durumunda ağır yaptırımlarla karşılaşabilecekleri “uyarısında” bulundu.
Kanalları arayarak uyarı yapan RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu’nun, “milli ve manevi değerlere aykırı tüm şarkılar için” aynı talepte bulunduğu kaydedildi. BirGün gazetesine konuşan Uslu, görüşmelerin “kanallar zarar görmesin diye” yapıldığını öne sürdü.
Aksu, 2017’de çıkardığı şarkısındaki “Selam söyIeyin o cahil Havva ile Ademe” sözleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Memleket Partisi milletvekilleri ve Milli Beka Hareketi üyelerince hedef gösterilmişti. 21 Ocak günü İstanbul’da bir camide konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Aksu’nun ismini vermeden “Hz. Adem’e kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak da bizim görevimizdir” dedi.
Gazeteci Vedat Örüç’ün yargılandığı dava Temmuz ayına ertelendi
Gazeteci Vedat Örüç’ün “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” ve “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması, 21 Ocak 2022 tarihinde İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Örüç’ün katılmadığı duruşmada avukatları Şafak Aki ve Merve Kurhan hazır bulundu. Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap geldiği ve istenilen görüntü kayıtlarının yollandığı görüldü. Örüç’ün olay yerinde gazetecilik faaliyeti kapsamında bulunduğunu söyleyen avukatları, bilirkişi raporundaki aleyhte hususları kabul etmediklerini ifade ederek süre talebinde bulundu.
Mahkeme, görüntüleri inceleyip beyanda bulunmaları için sanık avukatlarına süre vererek davayı 1 Temmuz 2022 tarihine erteledi.
Engin Eren’in yargılandığı dava Nisan ayına ertelendi
Batman’da 2015 yılında düzenlenen “canlı kalkan” eylemini takip ederken gözaltına alınan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Engin Eren’in de aralarında bulunduğu 76 kişi hakkında “örgüt üyeliği,” “2565 sayılı Kanuna muhalefet” ve “2911 sayılı Kanuna muhalefet” suçlamalarıyla açılan davanın 27. duruşması 21 Ocak 2022 tarihinde Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, dosyanın esas hakkında mütalaasını hazırlaması için yeniden savcılığa gönderilmesine karar vererek davayı 1 Nisan 2022 tarihine erteledi.
Gazeteci Ayşe Güney hakkındaki soruşturmada takipsizlik kararı verildi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Rosa Kadın Derneğine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 14 Temmuz 2020’de gözaltına alınan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü ve Jin News editörü Ayşe Güney hakkındaki soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Güney, dört gün gözaltında tutulduktan sonra adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı.
Berkin Elvan’ın ailesine açılan “cumhurbaşkanına hakaret” davası ertelendi
Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan hakkında, çocuklarının öldürülmesine dair davanın duruşmalarının ardından yaptıkları açıklamalar nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 20 Ocak 2022 tarihinde İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Gülsüm ve Sami Elvan duruşmaya sağlık sorunları nedeniyle katılamadı. Dava 21 Nisan 2022 tarihine ertelendi.
Kenan Kırkaya’nın yargılandığı dava ertelendi
Gazeteci Kenan Kırkaya’nın aralarında bulunduğu dokuz kişinin “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın 17. duruşması 20 Ocak 2022 tarihinde Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme davayı 28 Ocak 2022 tarihine erteledi.
KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski Ankara bölge temsilcisi olan Kırkaya, 12 Aralık 2016’da Ankara’da gözaltına alınmıştı. 15 Mayıs 2017’de hazırlanan iddianame ile Kırkaya ve sekiz kişiye “örgüt üyeliği” suçlaması yöneltilmişti. 31 Mart 2020 tarihinde görülen duruşmada esas hakkında mütalaasını sunan savcı, Kırkaya için beraat kararı verilmesini talep etmişti.
Abdurrahman Gök hakkında yapılan suç duyurusu iddianameye dönüştü
Diyarbakır’da 2017 yılındaki Newroz kutlaması sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla öldürülme anını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla açılan davanın dördüncü duruşması 20 Ocak 2022 tarihinde Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Gök, avukatı Resul Temur ile birlikte duruşmada hazır bulundu. Davanın 30 Eylül 2021 tarihinde görülen duruşmasında iddia makamı, iddianamede yer almayan iki ayrı sosyal medya paylaşımı dolayısıyla Gök hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını istemiş, mahkeme bu talebi kabul etmişti.
Mahkeme başkanı, Gök hakkında 2018 yılında “örgüt propagandası” suçlamasıyla Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ve beraat ettiği dava dosyasının mevcut dava dosyasına eklendiğini açıkladı. Mahkeme başkanı, yapılan suç duyurusu üzerine Gök hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla hazırlanan yeni iddianamenin tensip kararıyla dava dosyası ile birleştirildiğini belirtti.
İddianamenin henüz kendisine tebliğ edilmediğini belirten Gök, inceledikten sonra iddianameye dair savunma yapacağını ifade etti. Avukat Resul Temur da yeni iddianameye dair savunma yapmak için mahkemeden süre talebinde bulundu. Gök ve avukatına birleşen iddianameye ilişkin savunma yapmaları için süre veren mahkeme, bir sonraki duruşmanın 31 Mart 2022 tarihinde görülmesini kararlaştırdı.
Tek sayfadan oluşan yeni iddianamede, Gök’ün haber takibi amacıyla gittiği Kuzey ve Doğu Suriye’de çektiği ve YPG militanlarının yer aldığı fotoğrafları 2017-2019 yılları arasında sosyal medyada paylaşması suç delili olarak gösterildi.
Abdullah Kaya’nın yargılandığı davada Yargıtay kararı beklenecek
Kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Abdullah Kaya hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüte yardım” suçlamalarıyla açılan davanın 17. duruşması 20 Ocak 2022 tarihinde Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Kaya’nın Diyadin Adliyesi’nden SEGBİS ile bağlandığı duruşmada avukatı Timur Demir hazır bulundu.
Duruşmada Kaya, hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla açılan ve daha önce mevcut dosya ile birleştirilen iddianameye ilişkin savunma yaptı. Yaptığı paylaşımlarda suç unsuru bulunmadığını ifade eden Kaya, gazeteci olarak takip ettiği haberlere dair fotoğraflar paylaştığını söyleyerek beraatini talep etti.
Kaya ve avukatının savunmalarının ardından mahkeme heyeti, Kaya’nın “örgüte yardım” suçlamasıyla aldığı 4 yıl 2 ay hapis cezasında Yargıtay’ın vereceği kararın beklenmesine karar vererek davayı 19 Nisan 2022 tarihine erteledi.
Rüstem Batum hakkında açılan dava Mart ayına ertelendi
Sunduğu talk show programları ile tanınan gazeteci Rüstem Batum’un 2016 ve 2018 yıllarında yaptığı 20 Twitter paylaşımı nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299/1) ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” (TCK 216/1) suçlamalarıyla yargılandığı davanın görülmesine 20 Ocak 2022 tarihinde İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Mahkeme, yurt dışında yaşayan Batum hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 29 Mart 2022 tarihine erteledi.
İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan hakkında dava açıldı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan hakkında, insan hakları ihlallerine ilişkin yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “silahlı örgüte üye olmak” suçlamasıyla dava açıldı.
İddianame Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Davanın ilk duruşması 22 Şubat 2022 tarihinde görülecek. Türkdoğan geçen yıl 19 Mart’ta gözaltına alınıp akşam saatlerinde serbest bırakılmıştı.
Gazeteci Can Uğur “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla gözaltına alındı
BirGün gazetesi çalışanı gazeteci Can Uğur, 18 Ocak 2022 tarihinde İstanbul’daki Sabiha Gökçen Havalimanında gözaltına alındı.
“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla gözaltına alınan Uğur, havalimanındaki polis merkezinde bekletildikten sonra karakola götürüldü. Gözaltı sebebinin 2015 yılında BirGün’de yayımlanan bir habere açılan dava kapsamındaki ifade işlemi olduğu öğrenildi. Uğur, karakoldaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Avukat Efkan Bolaç’a “cumhurbaşkanına hakaret” davası açıldı
Karikatürist Carlos Latuff’un Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Berkin Elvan’ı resmettiği bir çizimi sosyal medya hesabından paylaşan Avukat Efkan Bolaç hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşması 6 Eylül 2022 tarihinde İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
Bolaç, suçlama konusu karikatürü 5 Ocak 2016’da “Gezi’nin kara kaşlı direngen çocuğudur Berkin. Berkin Elvan 17 yaşında” notuyla paylaşmıştı.
Osman Kavala yine tahliye edilmedi
Aralarında tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu toplam 52 sanığın yargılandığı birleştirilmiş Gezi ve Çarşı davasının üçüncü duruşması 17 Ocak 2022 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Gezi davası sanıklarından Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Hakan Altınay ve birleşen Çarşı davasından bir kısım sanık ile avukatları hazır bulundu. Davanın tek tutuklu sanığı olan ve 4 yıldan uzun süredir cezaevinde bulunan Osman Kavala ise duruşmaya katılmadı.
Duruşma savcısı mütalaasında Kavala’nın tutukluluğunun devamını talep etti. Savcı ayrıca, vareste taleplerinin kabul edilmesini ve Özerden ve Altınay’ın adli kontrolünün kaldırılmasını istedi.
Ara kararlarını açıklayan mahkeme, “hukuki durumda değişiklik olmaması da gözetilerek isnat edilen suçun vasıf ve niteliği, yargılamanın geldiği aşama gereği adli kontrol tedbirleri yetersiz kalacağından” oy çokluğuyla Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Sanıklara uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına karar veren mahkeme, vareste taleplerini kabul etti. Dava 21 Şubat 2022 tarihine ertelendi.
P24 tarafından takip edilen duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Meşale Tolu tüm suçlamalardan beraat etti
Aralarında Almanya vatandaşı gazeteci Meşale Tolu’nun da bulunduğu 23 kişinin “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarıyla yargılandığı davanın karar duruşması 17 Ocak 2022 tarihinde İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma savcısı 15 Eylül 2021 tarihinde sunduğu esas hakkında mütalaasında, Tolu ile birlikte 10 sanığın her iki suçlamadan da beraatini talep etmişti. Aralarında Tolu’nun eşi Suat Çorlu’nun da bulunduğu 10 diğer sanık hakkında “örgüt üyeliği” suçundan beraat, “örgüt propagandası” suçundan ceza talep eden savcı, iki diğer sanık için ise “örgüt propagandası” ve “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlarından ceza istemişti.
Duruşma sonunda hükmünü açıklayan mahkeme heyeti, aralarında Tolu ve eşi Suat Çorlu’nun da bulunduğu 19 sanığın tüm suçlamalardan beraatine karar verdi. Mahkeme, sanıklardan Deniz Havuç ve Serkan Okatan’ı “silahlı terör örgütü adına suç işlemek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” suçlarından 6’şar yıl 5’er ay 15’er gün hapis cezasına çarptırdı. Havuç ve Okatan hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmeden mahkeme, Ali Aykut’u “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, Serkan Zorlu’yu ise 10 ay hapis cezasına mahkûm etti. Hükmün açıklanması ertelendi.
Marksist-Leninist Komünist Parti (MLKP) üyeliği ve propagandası ile suçlanan Tolu, 30 Nisan 2017’de İstanbul’da yaşadığı eve yapılan polis baskınında gözaltına alınarak tutuklanmış, o dönemde 2 buçuk yaşında olan oğlu ile beraber gönderildiği Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde 7 buçuk ay süreyle tutuklu kalmıştı. Tolu, davanın 18 Aralık 2017 tarihinde görülen duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.
Nedim Türfent’in avukatlarıyla görüşmelerine sınırlama getirildi
Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Türfent’in avukatı ile görüşmesi sınırlandırıldı. KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Türfent’in avukatı ile yapacağı görüşmeler, üç ay boyunca kayıt altına alınıp gözlemlenecek. Hâkimlik, kararın gerekçesini, avukatının Türfent’e ilettiği yazılı notun “cezaevi güvenliğini tehlikeye atacağı” tespitine dayandırdı. Avukatının ilettiği notta, Türfent’in cezaevindeyken yazdığı şiirlerin akademik bir proje kapsamında çevrilmesi talebi bulunuyordu.
Van İnfaz Hakimliği, 7 Ocak 2022 tarihinde verdiği karar ile avukatların Türfent’e iletmek istediği notlara el konulmasına, avukatları ile görüşmelerinin üç ay süreyle sesli veya görüntülü olarak kaydedilmesine, görüşmelerde görüşmeyi izlemek için bir görevlinin hazır bulundurulmasına, görüşme sırasında her iki tarafın birbirine verdiği belgelere el konulmasına ve görüşmelerin hafta içinde mesai saatlerinde olacak şekilde haftada bir gün ve bir saat ile sınırlandırılmasına hükmetti.
En az 60 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Sedef Kabaş’ın “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından 22 Ocak 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 60 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.