Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Dört gazeteciye üç farklı davada hapis cezası; Elif Bayburt’u hedef gösteren Yeni Şafak muhabirine para cezası; Gökay Başcan aynı suçtan ikinci kez beraat etti; Dilan Esen’e “hakaret” suçundan adli para cezası
Rûdaw TV çalışanlarına yönelik saldırıda takipsizlik kararı
Diyarbakır’da Rûdaw TV Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi’ye yönelik yapılan saldırıya ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, takipsizlik kararı verildi.
Diyarbakır’da 12 Ocak 2024 günü yaşanan olayda, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın temaslarını takip eden Dekak ile kameramanı Kanevi, kameraların önünde sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştı. Dekak’ın ve Kanevi’nin saldırganı şikâyet etmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatmıştı.
Yaklaşık iki buçuk ay süren soruşturma sonucunda, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı kararını verdi. Savcılık, dosyada bulunan bilgi ve belgelerin değerlendirildiğini belirterek, Dekak ve Kanevi’nin “soyut iddiaları” dışında dosyada bir delile rastlanmadığını kaydederek, takipsizlik kararı verdi.
Dekak ve Kanevi’nin avukatları, önümüzdeki günlerde savcılığın kararına itiraz edecek.
ETHA muhabiri Elif Bayburt’u hedef gösteren Yeni Şafak muhabirine para cezası
Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Elif Bayburt’u deprem bölgesinde hedef gösteren Yeni Şafak gazetesinin muhabiri Taha Hüseyin Karagöz 7 bin 500 TL manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.
6 Şubat 2023 depremlerinin ardından Antakya’da gelişmeleri takip etmek için çalışan ETHA muhabiri Elif Bayburt, 9 Şubat 2023 günü Karagöz tarafından kimlik bilgileri ve fotoğrafı paylaşılarak hedef gösterilmişti. Karagöz, ayrıca ETHA’yı da hedef göstermişti.
ETHA avukatı Özge Büşra Boyoğlu’nun, Bayburt'un hedef gösterilmesine ilişkin yaptığı suç duyurusunun ardından başlayan davanın İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, davanın kısmen kabulüne ve Bayburt'a 7 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Gazeteci Mahmut Bozarslan’a akreditasyon engeli
Gazeteci Mahmut Bozarslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Mart’ta Diyarbakır’da düzenlediği miting için akreditasyon alamadığını duyurdu.
Gelişmeyi X hesabından paylaşan Bozarslan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır programı için yine akreditasyon alamadım…Ne olacak bu memleketin hali? Sanırım son 7 yılda bir tek geçen yılki genel seçimlerden önceki programında almıştım…” ifadelerini kullandı.
Özgür TV’nin sosyal medya hesabı ikinci kez engellendi
Özgür TV'nin X hesabı ikinci kez engellendi. "Sansürü dayanışmayla aşalım" mesajıyla engeli duyuran Özgür TV, @ozgurtvorg_2 üzerinden yayınlarının paylaşımını sürdürüyor.
Özgür TV'nin daha önce de @ozgurtvorg_1 hesabı engellenmişti. @ozgurtvorg isimli Twitter hesabı ve @OzgurTVOrg isimli YouTube hesabına ise Türkiye'de erişim engeli getirmişti.
Gazeteci Ahmet Sever’in yeniden yargılandığı davada savcı mütalaasını değiştirerek ceza istedi
Gazeteci Ahmet Sever’in eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın şikâyeti üstüne “hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 29 Mart 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Sever’in katılmadığı duruşmada avukatı Filiz Aydın hazır bulundu.
Bir önceki duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan ve beraat isteyen savcı, mütalaasını değiştirerek atılı suçlamadan ceza talep etti.
Mahkeme, savunmanın ek süre talebini kabul ederek, davayı 13 Eylül 2024 tarihine erteledi.
Abdullah Gül'ün basın danışmanlığını yürüttüğü döneme ilişkin bir kitap yayımlayan Ahmet Sever, bir gazeteci ile yaptığı röportajda, sosyal medyada, “Ak troll” olarak nitelendirilen grubun, o dönem Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Varank tarafından yönlendirildiğini söylemişti. Varank'ın şikâyeti üzerine hakkında “hakaret” davası açılan Sever, 10 bin 620 lira para cezasına çarptırılmış, mahkeme daha sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) kararı vermişti. HAGB kararlarına itiraz yolu olmaması nedeniyle Sever, AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. AYM, benzer yöndeki başvuruları da bu dosya ile birleştirerek karara bağlamıştı. Yüksek Mahkeme, HAGB kurumunun uygulanmasından kaynaklanan müdahalelerin kanunilik ölçütünü sağlamadığını belirterek, “ifade özgürlüğü hakkının” ihlal edildiği sonucuna varmıştı. Bu kararın üstüne 23 Şubat 2024 günü yeniden yargılama başlamıştı.
Gazeteci Baransel Ağca’nın davası ertelendi
Gazeteci Baransel Ağca’nın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” (TCK 216/3) suçlamasıyla yargılandığı davanın yedinci duruşması 29 Mart 2024 tarihinde İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya katılan olmadı. Dosya üzerinden görülen dava ileri bir tarihe ertelendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Ağca’nın İslam’da şarap tüketiminin yasaklanmasını mizahi bir dille ele aldığı 25 Aralık 2020 tarihli sosyal medya paylaşımı suçlamaya delil olarak gösteriliyor.
Savcı, gazeteciler İnan Kızılkaya ve İhsan Çaralan’ın cezalandırılmasını istedi
Gazeteciler İnan Kızılkaya ve İhsan Çaralan’ın, kapatılan Özgür Gündem gazetesinde yayımlanan bir haber nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla yeniden yargılandıkları davanın ikinci duruşması 29 Mart 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada İnan Kızılkaya ve taraf avukatları hazır bulundu. İhsan Çaralan ise duruşmaya katılmadı.
İnan Kızılkaya, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına uyulmasını ve beraatını talep etti. Kızılkaya’nın avukatı Özcan Kılıç, AYM’nin yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararından dolayı hak ihlali vermediğini, aynı zamanda ifade özgürlüğünün ihlal edildiği yönünde de karar verdiğini hatırlattı. Kılıç, AYM kararı doğrultusunda müvekkilinin beraatını talep etti.
Çaralan’ın avukatı Devrim Avcı da önceki beyanlarını tekrar ederek müvekkilinin beraatını talep etti.
Katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı, şikâyetlerinin devam ettiğini belirterek Kızılkaya ve Çaralan’ın cezalandırılmalarını istedi.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, AYM’nin ihlal gerekçesinin yargılamanın esasına ilişkin olmayıp HAGB’ye ilişkin olduğunu gözeterek Kızılkaya ve Çaralan’ın üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmalarını istedi.
Avukat Kılıç esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanında, “Katılan eski düzenlemenin aksine partili bir Cumhurbaşkanıdır. Bir siyasi partinin genel başkanı olduğu için siyasetçidir. Dolayısıyla müvekkilin eylemi ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ olarak değil ‘kamu görevlisine hakaret’ kapsamında değerlendirilmelidir. AYM kararında ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine karşı kanaat var. Bu nedenlerle beraat talep ediyoruz” dedi.
Çaralan’ın avukatı Devrim Avcı ise esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 13 Eylül 2024 tarihine erteledi.
Hrant Dink davasında savcıya mütalaa için ikinci kez süre verildi
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından, aralarında üst düzey kamu görevlilerinin de olduğu davada cezaları Yargıtay'dan dönen 15 sanığın tekrar yargılandığı davanın üçüncü duruşması 27 Mart 2024 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Tutuklu yargılanan Trabzon İl Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlileri Okan Şimşek, Veysel Şahin ve Gazi Günay duruşmaya getirildi.
Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamadığını belirterek süre talep etti. Mahkeme heyeti sadece talepler ve tutukluluk ile ilgili savunma yapılmasını istedi.
Sanık avukatlarının beyanlarının ardından mahkeme heyeti, tutuklu yedi sanığın tahliye talebini reddetti. Mahkeme, savcıya esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için ikinci kez süre vererek, davayı 31 Mayıs 2024 gününe erteledi.
Gazeteci Gökay Başcan aynı suçtan ikinci kez beraat etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın şikâyeti üzerine BirGün gazetesi editörü Gökay Başcan hakkında “hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 28 Mart 2024 günü İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Başcan ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşma savcısının değişmesi nedeniyle önceki celse sunulan esas hakkındaki mütalaayı değiştiren savcı, yargılama konusunun haber yapılmasında kamu yararının bulunduğu, bahse konu haber içeriğinde yer alan ifadelerin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında ağır eleştiri niteliğinde kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından Başcan’ın beraatını istedi.
Mahkeme, atılı suçun unsurları oluşmadığından Başcan’ın beraatına karar verdi.
Başcan, 3 Mayıs 2023 tarihinde basit yargılama usulüyle görülen davada da beraat etmişti. Erdoğan’ın avukatlarının itiraz etmesi üzerine mahkemece duruşma açılarak yargılamaya genel usullere göre devam edilmişti.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteciler Pınar Gayıp ve Mehmet Acettin’e hapis cezası
Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) editörü Pınar Gayıp ile ajansın ortağı Mehmet Acettin’in, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama” (TCK 301) suçlamasıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması 28 Mart 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada gazetecilerin avukatı Sezin Uçar hazır bulundu. Gayıp ve Acettin ise duruşmaya katılmadı.
Mahkeme, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağılama suçunu zincirleme şekilde işlediği” gerekçesiyle Pınar Gayıp’ı 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırdı. Cezaya gerekçe olarak, suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen neticenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu gösterildi. Mahkeme, Gayıp’ın yeniden suç işlemeyeciği yönünden olumlu kanaat geliştirdiğinden cezayı erteledi ve Gayıp’ın 1 yıl denetim süresine tabii tutulmasına karar verdi.
Mahkeme, Mehmet Acettin’e de TCK 301 suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Birden fazla kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesiyle Acettin’e verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verildi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Uğur Koç’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan hapis cezası
BirGün gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Koç’un, “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 28 Mart 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Koç ise duruşmaya katılmadı.
Mahkeme, Uğur Koç’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Ceza ertelendi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Can Dündar’ın yargılandığı iki ayrı dava ertelendi
Gazeteci Can Dündar’ın “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek” (TCK 328) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın sekizinci duruşması 26 Mart 2024 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya taraf avukatları mazeret bildirerek katılmadı. Dosya üzerinden görülen duruşmada mahkeme, Dündar hakkındaki yakalama emrinin ve yurt dışından iade talebinin infazının beklenmesine karar verdi. Dava 11 Temmuz 2024 tarihine ertelendi.
Can Dündar’ın, kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak amacıyla düzenlenen Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldığı gerekçesiyle, “terör örgütü yayınlarını basmak ve yayınlamak” (TMK 6/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 20. duruşması 28 Mart 2024 tarihinde İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya Dündar’ın avukatları mazeret bildirerek katılmadı. Dosya üzerinden görülen duruşmada mahkeme, Dündar hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 26 Eylül 2024 tarihine ertelendi.
Gazeteci Dilan Esen’e “kamu görevlisine hakaret” suçundan adli para cezası verildi
Gazeteci Dilan Esen’in, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un şikâyeti üzerine “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 26 Mart 2024 İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Dilan Esen ve taraf avukatları hazır bulundu.
Kararını açıklayan mahkeme, Esen’i “kamu görevlisine hakaret” suçundan 7 bin 80 TL adli para cezasına mahkum etti.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Savcı, Eren Keskin ve Güllistan Yarkın’ın TCK 301 suçundan cezalandırılmasını istedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyesi Güllistan Yarkın’ın “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” (TCK 301) suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 26 Mart 2024 günü İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Keskin ve Yarkın ile avukatları hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Keskin ve Yarkın’ın üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmalarını istedi.
Keskin esasa karşı savunmasında, “İddianame de mütalaa da uluslararası hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırıdır. Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, hakaret etmiyoruz. 1915’te yaşanan olayların soykırım olduğunu söylüyoruz. Bu çağda düşüncem için kimseye hesap vermeyi kabul etmiyorum. Uluslararası hukuka göre böyle bir ceza verilemez ortada suç yok” dedi.
Keskin’in ardından söz alan Yarkın da, “1915’te yaşananların İttihat Terakki tarafından gerçekleştirilen soykırım olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Keskin ve Yarkın’ın avukatı Özcan Kılıç, müvekkillerinin “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlamasıyla yargılandığını hatırlatarak, “Konuşmanın içeriğinde muhatap olarak İttihat ve Terakki Partisi gösterilmiştir. 1915’te Türkiye Cumhuriyeti yoktu, Cumhuriyet 1923’te ilan edildi. Bunların göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz” dedi. Kılıç, mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.
Süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 2 Mayıs 2024 tarihine erteledi.
Gazeteci Furkan Karabay hâkim karşısına çıktı
Gazeteci Furkan Karabay hakkında sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan'ın şikâyeti üzerine “hakaret” (TCK 125/1-4) ve “iftira” (TCK 267/1) suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması 26 Mart 2024 günü İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Karabay ve taraf avukatları hazır bulundu.
Karabay savunmasında, “İddianamede sulamaya konu edilen tweeti attığım doğrudur. Attığım tweette müştekiye yönelik herhangi bir hakaret yoktur. Müdavim kelimesi hakaret değildir. Salak demiş olsam bu hakaret olurdu” diyerek beraatını talep etti.
Karabay'ın avukatı Harun Karabay, müvekkili hakkındaki haftada bir gün imza ve yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.
Bilal Erdoğan’ın avukatı Ferah Yıldız, şikâyetlerinin devam ettiğini ve davaya katılma taleplerinin olduğunu söyledi.
Savcı, suçtan zarar görme ihtimaline karşı Erdoğan ve avukatının davaya katılmasına karar verilmesini ve esas hakkındaki mütalaasını hazırlanmak için dosyanın tarafına gönderilmesini istedi.
Erdoğan ve avukatının davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verdi. Karabay hakkındaki adli kontrol tedbirlerini kaldıran mahkeme, davayı 25 Haziran 2024 tarihine erteledi.
Gazeteci Erdem Avşar’a “iftira” suçundan hapis cezası verildi
Yeniçağ gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Erdem Avşar hakkında, Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak’ın şikayeti üzerine “iftira” (TCK 267) ve hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla açılan davanın dördüncü duruşması 26 Mart 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Avşar ve taraf avukatları hazır bulundu.
“Hakaret” suçu yönünden yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebiyle Avşar’ın beraatına karar veren mahkeme, “iftira” suçu yönünden ise gazeteciye 1 yıl 15 gün hapis cezası verdi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
En az 29 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
29 Mart 2024 itibarıyla Türkiye’de en az 29 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.