Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Yasin Kobulan

Yasin Kobulan

Gazeteci Yasin Kobulan hakkında, 2016 yılında Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) yayımlanan “Kuşatmanın adı ‘Bayrak 12’, başındaki isim Musa Çitil” başlıklı haber nedeniyle soruşturma başlatıldı. Sokağa çıkma yasakları sırasında yürütülen askeri operasyonları konu alan haberin ardından dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Musa Çitil’in şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldü.

 

Diyarbakır’da açılan soruşturma için, ikametinin bulunduğu İstanbul’da ifade veren Kobulan’ın dosyası, 2015 yılında yaptığı sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma dosyası ile birleştirildi.

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kobulan hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yürüttüğü soruşturmanın iddianamesi 1 Ekim 2018 tarihinde tamamlandı. İddianamede, Kobulan’ın Facebook hesabından yaptığı haber içerikli paylaşımlar suçlamaya delil olarak gösterildi. Savcı, Kobulan’ın “zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını istedi.

 

İddianameyi kabul eden İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi davanın ilk duruşmasını 26 Aralık 2018 tarihinde gördü. Kobulan savunmasında, suçlamaya konu olan paylaşımlarının tamamının kendi haberleri olduğunu ve gazetecilik faaliyeti kapsamında olduğunu ifade etti.

 

Kobulan’ın avukatı Özcan Kılıç da yargılamaya konu sosyal medya paylaşımlarının haber niteliği taşıdığını ve müvekkilinin çalıştığı kurumun haberleri olduğunu vurguladı. DİHA’nın avukatlığını yaptığını belirten Kılıç, “Bu haberlere soruşturma bile açılmadı. Burada da müvekkilim doğrudan haberleri paylaşmış, bir yorumda bulunmamış. Suç unsuru yok. Soruşturma usule uygun yapılmamış” dedi.

 

Esas hakkındaki mütalaasını ilk celsede sunan duruşma savcısı, Kobulan’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını talep etti.

 

Davanın 8 Mart 2019 tarihinde görülen ikinci duruşmasında kararını açıklayan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, “zincirleme şekilde, basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” suçundan Kobulan’a 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

 

Anayasa Mahkemesi kararı

 

Kararın ardından 8 Mayıs 2019 tarihinde Kobulan’ın avukatları “düşünceyi açıklama ve yayma” ile “adil yargılanma haklarının ihlâl edildiği” iddialarıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Başvuruda, yerel mahkemenin verdiği kararın AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına aykırı olduğu belirtildi.

 

16 Eylül 2020 tarihinde kararını açıklayan AYM, başvuruyu reddetti. AYM’nin ret gerekçesinde, “Anayasada öngörülen temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin ihlâl teşkil etmediği” ifadelerine yer verildi.

Yukarı