Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

26 sanıklı medya davasında karar Mart’a ertelendi

26 sanıklı medya davasında karar Mart’a ertelendi

Aralarında Murat Aksoy ve Atilla Taş’ın bulunduğu davada üç sanığın dosyası ayrıldı. Savunmalara 7-8 Mart’ta devam edilecek

Aralarında Murat Aksoy ve Atilla Taş’ın da bulunduğu büyük çoğunluğu gazeteci 29 kişinin “FETÖ’nün medya yapılanması” iddiasıyla “terör örgütü üyeliği” suçundan yargılandığı davanın görülmesine 22 ve 23 Şubat’ta İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde devam edildi.

P24 tarafından mahkeme salonunda takip edilen duruşmanın iki gününde 13 sanığın savunması yapıldı. Mahkeme ara kararında iki firarî sanık Bülent Ceyhan ve Said Sefa’nın dosyalarının haklarında “örgüt üyeliği” suçundan açılan davalar nedeniyle ayrılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, tutuklu yargılanan sanıklardan Emre Soncan’ın da dosyasının yine hakkındaki yeni bir davayla birleştirilmesine hükmetti. Bu ara kararlar sonucu davadaki toplam sanık sayısı 29’dan, 8’i tutuksuz olmak üzere 26’ya indi.

Duruşmanın 22 Şubat’ta gerçekleşen oturumunda tutuklu yargılanan sanıklar Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Bayram Kaya ve Muhammed Sait Kuloğlu ile tutuksuz yargılanan sanıklar Atilla Taş, Ali Akkuş ve Bünyamin Köseli’nin savunmaları dinlendi. Tutuksuz yargılanan sanıklardan Davut Aydın ise sağlık sorunları nedeniyle savunmasını avukatı aracılığıyla yaptı.

23 Şubat’ta da tutuklu yargılanan sanıklardan Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Habib Güler ile tutuksuz yargılanan sanıklar Cihan Acar ve Halil İbrahim Balta’nın savunmaları alındı. Tutuklu sanıklardan Cuma Ulus, avukatlarının dosyasındaki delillere ilişkin usûle dair bir itirazı nedeniyle savunma yapmadı. Savunmalarını yapamayan ve Mart’ta dinlenecek olan sanıklar ise şunlar: Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız.

“Apartmanda oturanlar ailemi evden çıkarmak istedi’’

İlk günkü savunmalarında tüm sanıklar kendilerine sunulan suçlamalarda örgüt üyeliğine ilişkin delil sunulmamasına vurgu yaptı. Uzun yıllar Rotahaber’de çalışan ve en son Haberdar sitesinde haber koordinatörlüğü yapan Ahmet Memiş, “Mütalaayı defalarca inceledim ancak savunma yapabileceğim tek bir şey bulamadım” dedi. Rotahaber’de yayınladığı bir haberden dolayı Fethullah Gülen’in kendisine dava açtığını söyleyerek Memiş, “Bir örgüt lideri, örgüt üyesi hakkında dava açar mı?” diye sordu.

Memiş, tahliyesini talep ederek “Apartmanda oturanlar birleşiyor ve ‘bunlar haindir’ diyerek karım ve çocuğumu evden attırmak istiyor. Cezayı ailem çekiyor” ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanıklardan Habertürk TV’nin eski Genel Yayın Koordinatörü ve kapatılan Meydan gazetesinin eski yazarı Abdullah Kılıç ise, hakkındaki Bank Asya suçlamasına yönelik bankaya yalnızca kızının okul taksitini yatırdığını söyledi. Fezlekede yer alan 4 yazısının 3’ünün tahrip edildiğini savunan Kılıç, Meydan gazetesinden Gülen hareketini eleştirdiği bir yazının yayımlanmaması üzerine istifa ettiğini belirtti.

Tutuklu sanıklardan Zaman gazetesinin eski Ankara muhabiri Bayram Kaya bilirkişi raporunun hakkındaki ByLock iddiasını çürüttüğünü söyledi. Bir diğer tutuklu sanık Muhammed Sait Kuloğlu ise kurucusu olduğu Subuo Haber sitesinde yayınladığı Fuat Avni’nin açıklamalarına dair haberlerin tüm internet sitelerinde yer aldığını, görece çok az ziyaretçisi olan siteyle algı oluşturabilmesinin “hayatın olağan akışına aykırı” olduğunu belirtti.

Benden terörist çıkarmayı başardınız, kutlarım’’

Kapatılan Meydan gazetesinde köşe yazıları yazan eski müzisyen Atilla Taş ise hakkındaki iddialara ilişkin “İddia makamını kutluyorum, benden bir terörist çıkarmayı başardı” dedi. Tutuksuz yargılanan Taş, kısa bir savunma yaparak “Sizin ve heyetinizin vaktini almayacağım, suçsuzum ve beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

Tutuksuz yargılanan Zaman gazetesinin eski kültür sanat muhabiri Bünyamin Köseli de kısa bir savunma yaparak, tahliye edildikten sonra dükkân açtığını ve antikacılık yaptığını anlattı. Köseli, “Gazetecilik yaparken hep iyi bir entelektüel olmak istedim, hep bu tip haberler yaptım ve vicdanımla hareket ettim” dedi.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan Zaman gazetesi eski Haber Müdürü Ali Akkuş ise İslamcı bir kimliğe sahip olduğunu ve siyasi görüşüne yakın olduğu için Zaman gazetesinde çalışmaya başladığını belirtti. Akkuş, 17-25 Aralık’tan sonra Ekrem Dumanlı’yla tartışması üzerine de “pasifize edildiğini” ifade etti. Akkuş’un avukatı Cüneyt Toraman ise soruşturmanın özensiz bir şekilde yürütüldüğünü savundu. İddianameyi hazırlayan savcıyı eleştiren Toraman “İddia makamının medyadaki FETÖ yapılanmasını kanıtlarıyla göstermesi gerekmez mi? Hiçbir delil yoktur. Açık kaynaktan içerikler toplanarak iddianameye konmuştur” dedi.

Örgütün adı TTÖ’dür: Tweetçi Terör Örgütü’’

İkinci oturum tutuklu sanıklardan kapatılan Aksiyon dergisi eski muhabiri Cemal Azmi Kalyoncu’nun savunmasıyla başladı. Kalyoncu, Zaman’da 21 yaşında başka yerde iş bulamadığı için çalıştığını, ardından Aksiyon’dan kadrolu bir teklif alınca düşünmeden kabul ettiğini söyledi. O dönemde Aksiyon dergisinde Fehmi Koru, Ahmet Taşgetiren, Ayşe Böhürler ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin yazdığını vurgulayan Kalyoncu, “Aksiyon’da çalışmaktan dolayı örgüt üyeliğinden suçlanıyorum, o hâlde bu derginin bunca sene çıkmasına nasıl izin verildi?” dedi.

Kalyoncu’nun avukatı Hacer Kutay ise bu davalarla birlikte “literatüre ‘örgüt adına algı yaratma’ tabirinin girdiğini belirtti. Av. Kutay, “Bu tabirlerle somut deliller yok sayılmakta, yargılama gerçeklere değil niyet okuyuculuğuna dayanmaktadır” ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Zaman gazetesi eski Parlamento muhabiri Habip Güler ve tutuksuz yargılanan Zaman gazetesi eski ekonomi muhabiri Halil İbrahim Balta’nın avukatı Barış Topuk da silah, bomba gibi şiddet içeren delillerin olmadığı dosyalarda silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması yapılamayacağını söyledi. Tweet atarak ve haber yaparak “algı yaratılması” iddialarına değinen Av. Topuk, “Üyesi oldukları örgütün isimlendirilmesinde hata vardır. Bize göre örgüt TTÖ’dür: Tweetçi Terör Örgütü. Terörle mücadele nedeniyle hukuk teamüllerinin yok sayılması kabul edilemez” dedi.

Tutuklu yargılanan sanıklardan Gökçe Fırat Çulhaoğlu ise kendisine yöneltilen örgütü üyeliği suçlamalarını eleştirerek, “Bu ülkede Fethullahçı yapılanmayla ilgili uyarılar yapan ilk insanım. ‘Paralel devlet’ tabirini ilk ben kullandım. Adını koyduğum örgütün üyesi yapıldım” diye konuştu. Mahkemeye daha önce hiç tahliye talep etmediğini vurgulayan Çulhaoğlu, “Hiç dilekçe vermedim. AYM ve AİHM’e başvurmadım. 1,5 yıldır özgürlük dilenmedim. Çünkü suçsuz olduğumu biliyorum” ifadelerini kullandı.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan Cihan Acar da çok kısa bir gazetecilik hayatına karşılık çok büyük bir cezayla karşı karşıya olduğunu söyledi. “Savunmamı meslek hayatım gibi kısa ve öz tutacağım” diyen Acar, iddianamede aleyhine gösterilen 10 tweeti çalıştığı Zaman gazetesine kayyum atanmasının ardından paylaştığını anlattı. Acar, “Hayatımdan bu iki saati çıkarsak, ben burada olur muydum?” diye konuştu. Benzer şekilde aleyhine gösterilen haberlerin de kendisinden istenen haberler olduğunu vurgulayan Acar, “Gazeteciliği çok sevdim, ödül aldım. Mesleğimi icra ederken yasaların ve vicdanımın güvencesine dayandım” ifadelerini kullandı.

İki hafta sonraki oturumlarda, kalan savunmaların alınmasının ardından hükmün açıklanması bekleniyor.

Savcı, bir önceki duruşmada vermiş olduğu mütalaasında daha önce tahliye edilen Murat Aksoy, tutuklu yargılanan Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve tutuksuz yargılanan Muhterem Tanık hakkında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan ceza istemişti. Savcı, kalan tüm sanıkların ise “FETÖ/PDY örgütü üyeliği” suçlamasından cezalandırılmasını talep etmişti. Savcı ayrıca Çulhaoğlu’nun tahliyesini talep ederken, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bünyamin Köseli ve Cihan Acar’ın tekrar tutuklanması yönünde mütalaa vermişti.
Yukarı