Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Ahmet Altan’ın avukatından Yargıtay’a beraat ve tahliye talepli dilekçe

Ahmet Altan’ın avukatından Yargıtay’a beraat ve tahliye talepli dilekçe

Avukat Figen Albuga Çalıkuşu, hüküm sonrası “ağır yasa ve hukuk ihlali ile” yeniden tutuklanan Ahmet Altan’ın tahliyesi ve beraati talebiyle Yargıtay’a dilekçe gönderdi

Tutuklu gazeteci-yazar Ahmet Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, Altanlar dosyasının yeniden Yargıtay’a gitmesi üzerine tahliye ve beraat talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne dilekçe göndererek, 4 Kasım 2019 tarihinde tahliye edilmesinden sekiz gün sonra savcının itirazı üzerine yeniden tutuklanan Altan’ın tahliyesini ve beraatini talep etti.

Altanlar davası, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma kararının ardından İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden görülerek 4 Kasım 2019 günü hükme bağlanmıştı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan Ahmet Altan hakkında 10 yıl 6 ay, Nazlı Ilıcak hakkında ise 8 yıl 9 ay hapis cezası ile birlikte tahliye kararı vermişti. Ancak Ahmet Altan, savcılığın itirazı üzerine İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 13 Kasım 2019 günü yeniden tutuklanmıştı. Dosya, 31 Aralık 2019 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne (istinaf mahkemesi) gönderilmişti. İstinaf mahkemesi ise karar kesinleşinceye kadar yapılacak tüm yasa yolu müracaatlarının inceleme yetki ve görevinin Yargıtay’ın ilgili dairesine ait olduğuna oybirliğiyle karar vererek 6 Ocak 2020 tarihinde dosyayı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne göndermişti. 

“Ağır mevzuat ihlali giderilmeli”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dilekçede, hüküm sonrası “ağır yasa ve hukuk ihlali ile” tutuklanan Ahmet Altan’ın incelemesinin öncelikle ele alınmasını isteyen avukat Çalıkuşu, tahliye talebinde bulundu. Hüküm ile ilk derece mahkemelerinin dosyadan el çektiğini hatırlatan Çalıkuşu, başka bir ilk derece mahkemesinin de itiraz üzerine bir hükme dokunmaya yetkisi olmadığını vurguladı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, dosya kapsamına aykırı gerekçelerle tutuklama kararı verdiğini belirten Çalıkuşu, Yargıtay kararında bu tutuklama gerekçelerinin hiçbirinin olmadığını da ifade etti. 

Çalıkuşu dilekçesinde, Yargı Reformu kapsamında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7. maddesine eklenen “eleştiri amaçlı düşünce açıklamak suç değildir” cümlesinin müvekkili bakımından lehe değişiklik olduğunu söyledi. Çalıkuşu, “Bağımsız ve tarafsız yargının tek iddiası hukukun ve adaletin gücü olması gerekir. Konusu suç teşkil eder bu hukuka aykırılığının ve ağır mevzuat ihlalinin giderilmesini teminen incelemenin öncelikle yapılması

Ahmet Altan’ın tahliyesinin de öncelikle istenmesinin mütalaa edilmesini dilerim” dedi.  

Çalıkuşu’nun 15 Ocak 2020 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dilekçenin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

“Yasal izahı mümkün değil”

Altan hakkındaki hükmün bozulması, tahliye ve beraat kararı verilmesi talepleriyle Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne de dilekçe gönderen Çalıkuşu, eleştiri maksadıyla açıklanan düşüncenin suç olmaktan çıkarıldığını anımsattı. Cumhuriyet gazetesinin eski çalışanlarına “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan hapis cezası veren yerel mahkeme kararının temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 12 Eylül 2019 günü açıkladığı kararında sanıkların mahkûmiyet hükümlerini bozarak “örgüte yardım” suçunun oluşmadığını ve beraatlerinin gerektiğini belirtmişti. Dilekçesinde bu hususa dikkat çeken Çalıkuşu, “Cumhuriyet gazetesi muhalif kabul edilip, Ahmet Altan’ın iktidara yönelik eleştiri ve yorumlarının ‘mutad siyasi muhalefet görüntüsü vermeye çalışmak ve örgütün sempatizan sınıfını oluşturan geniş halk kitleleri nazarında sözde meşruiyetini korumak amacına hizmet eder mahiyetteki gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan eylemler’ olarak değerlendirilmesinin yasal izahı mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Çalıkuşu dilekçesinde, TMK 7. maddeye yapılan ekleme ile eleştiri amacıyla açılanan düşüncenin suç olmaktan çıkması, dosya kapsamı ve delil durumu itibarıyla “silahlı terör örgütüne yardım etmek” amacıyla doğrudan kastla hareket ettiğine dair somut delil bulunmayan Altan’ın beraatini talep etti. Çalıkuşu ayrıca Altan’ın, cezanın asgari haddinden fazlasında tutukta geçen süresine ve temyiz yasa yolunda geçecek süresine göre tahliyesini talep etti.

Dilekçenin tam metnine bu bağlantıdan erişilebilir.

Yukarı