Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

AYM, Abdullah Kılıç’a tazminat ödenmesine hükmetti

AYM, Abdullah Kılıç’a tazminat ödenmesine hükmetti

Kılıç’ın ikinci kez tutuklanmasının kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlâl ettiğine oy çokluğuyla karar veren yüksek mahkeme, Kılıç’ın başvurusundaki diğer iddiaları reddetti

Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Abdullah Kılıç’a, tutuklu yargılandığı davada tahliyesine karar verilmesinin ardından ikinci kez tutuklanması nedeniyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği gerekçesiyle 25 bin TL tutarında tazminat ödenmesine hükmetti.

AYM İkinci Bölümü 8 Ocak 2020 tarihli kararında, Kılıç’ın kamuoyunda “FETÖ medya yapılanması davası” olarak bilinen dava kapsamında 2017 yılının Mart ayında tahliyesine karar verilmesinin ardından cezaevi çıkışında gözaltına alınarak hakkında hazırlanan yeni iddianame kapsamında yeniden tutuklanmasının hak ihlâli teşkil ettiği yönündeki iddiasını yerinde buldu.

Yüksek mahkemenin oy çokluğuyla aldığı kararda iki üye yargıç karşı oy kullandı. Karşı oy gerekçesinde “tutuklama tedbirinin meşru bir amacının bulunduğu ve ölçülü olduğu” ifade edildi.

Yüksek mahkeme, Kılıç’ın başvurusundaki diğer iddiaların ise kabul edilemez olduğuna karar verdi.

AYM, birinci tutuklama yönünden Kılıç’ın başvurusundaki “tutuklamanın hukuki olmamasından dolayı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği,” “hükümle birlikte verilen tutuklama kararının hukuka aykırı olduğu,” ve “hükümle birlikte verilen tutukluluğun devamı kararına yönelik itirazı inceleyen mahkemenin tarafsız olmamasından dolayı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği” iddialarının “açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna” oybirliğiyle karar verdi.

Habertürk TV eski Genel Yayın Koordinatörü Kılıç, 2016’daki darbe girişiminin ardından 29 Temmuz 2016’da “silahlı terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Kılıç’ın köşe yazıları ve sosyal medya paylaşımları, hakkında çıkarılan tutuklama kararına dayanak olarak gösterilmişti.

Kılıç’ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın ilk duruşmasında 21 gazeteci hakkında tahliye kararı verilmiş, ancak Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 13 gazeteci, cezaevi çıkışında bu kez “darbe” suçlamasıyla yeniden gözaltına alınarak tutuklanmıştı. “FETÖ medya yapılanması davası” ile birleşen iddianamedeki suçlama, daha sonra savcının talebiyle düşürülmüştü.

Davanın 8 Mart 2018’de görülen karar duruşmasında, Kılıç’ın da aralarında olduğu 11 gazeteci İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “FETÖ/PDY terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Davanın 12 diğer sanığına aynı suçlamayla 7 yıl 6 ay hapis cezası, iki gazeteciye ise “örgüte yardım” suçundan hapis cezası verilmişti.

İstinaf mahkemesi olarak görev yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 22 Ekim 2018 tarihinde istinaf taleplerini esastan reddetmişti.

Anayasa Mahkemesi’nin Abdullah Kılıç’ın başvurusuna ilişkin kararına bu bağlantıdan erişilebilir.

Yukarı