Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Davada Bloomberg muhabirleri Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç ile birlikte 4'ü gazeteci 36 kişi, “Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet” suçundan yargılanıyor
CANSU PİŞKİN, İSTANBUL
Bloomberg haber ajansının muhabirleri Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç’ın da aralarında bulunduğu 38 kişinin Bloomberg’de 10 Ağustos 2018 tarihinde yer verilen haber nedeniyle “Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 20 Eylül 2019 günü İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bloomberg haber ajansının muhabirleri Karakaya ve Yalınkılıç, 10 Ağustos 2018 tarihli haberlerinde, bankacılık sisteminin döviz krizi ile karşı karşıya olduğunu söylemişlerdi. Karakaya ve Yalınkılıç söz konusu yayında bankalarla yaptıkları görüşmeleri kaynak göstererek, iki bankanın döviz kabul etmediğini, bir bankanın 5 bin Dolar çekilmesine ilişkin bir müşteri talebini yerine getiremediğini, döviz hesaplarından para çekilmesine ilişkin taleplerde önemli bir artış olduğunu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 11 Ağustos 2018 günü tüm üst düzey banka yetkililerini toplantıya çağırdığını duyurmuştu. Yayının ardından 11 Ağustos 2018 günü resmi hesabından basın açıklaması yapan BDDK ise bankalarla herhangi bir toplantısı olmadığını belirterek yalan haberlerle ilgili yasal yollara başvuracağını duyurmuşu. Bloomberg internet sitesinde bu açıklamaya da yer verilmesine rağmen BDDK, 14 Ağustos 2018 tarihinde söz konusu yayınla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunmuştu.
BDDK’nın şikâyetinin ardından “Ekonomik darbe girişimi” adı altında soruşturma yürüten savcılık, konuya ilişkin sosyal medya üzerinden yapılan yorumları da tespit ederek Karakaya ve Yalınkılıç’ın da aralarında bulunduğu 38 kişi hakkında “Türkiye ekonomisinin istikrarını zayıflatmaya çalıştıkları” iddiasıyla iddianame düzenledi.
İzleyiciler salona sığmadı
P24 tarafından takip edilen duruşma, sanık sayısının fazla olması sebebiyle İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Duruşmada, Bloomberg muhabirleri Fercan Yalınkılıç ve Kerim Karakaya’nın yanı sıra haberi sosyal medyada paylaştıkları için sanık sıfatıyla yargılanan gazeteciler Sedef Kabaş, Merdan Yanardağ, Orhan Kalkan ve Mustafa Sönmez’in de aralarında bulunduğu 17 diğer sanık ve avukatları hazır bulundu. Yirmi beş kişilik izleyici kapasitesi bulunan salona sığmayan seyirciler dönüşümlü olarak duruşmayı izledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önceki dönem yöneticisi Recep Yaşar ile Türkiye Uluslararası Medya Derneği Başkanı da duruşmayı izleyen isimler arasındaydı. 10 dakikalık gecikmeyle saat 10.10’da başlayan duruşmada, sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmalara geçildi. Duruşmaya katılan sanıkların tamamı, Twitter’da yaptıkları paylaşımlarla ekonomiyi kötü etkilemenin mümkün olmadığına ve yaptıkları paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamına girdiğine dikkat çekti.
“Yaşananları gazetecilik faaliyeti çerçevesinde okurlara ilettik”
Bloomberg haber ajansının muhabiri Kerim Karakaya savunmasında yaklaşık 15 yıldır ekonomi haberciliği yaptığını ve ilk kez hâkim karşısına çıktığını söyledi. Karakaya, “Bloomberg haber ajansı olarak ekonomi haberciliğiyle uğraşıyoruz. Suçlama konusu haberi yaptığımız 10 Ağustos günü, sermaye piyasalarında önemli bir gelişmeydi. Döviz yüzde 20 yükselmişti. O gün yaşananları gazetecilik faaliyeti çerçevesinde okuyucularımıza ileterek işimizi yaptık. Döviz kuru para piyasası aracıdır sermaye piyasası aracı değildir. Dolayısıyla suçlamanın buradan kurulması yanlış” dedi. Suçlama konusu haberin BDDK açıklaması doğrultusunda güncellendiğini belirten Karakaya, ceza çıkması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hususuna ilişkin daha sonra beyanda bulunacağını söyledi.
“Gazetecilik ilke ve etiğinden şaşmadım”
Bloomberg haber ajansının muhabiri Fercan Yalınkılıç da savunmasına, 7 yıllık ekonomi gazetecisi olduğunu belirterek başladı. Türkiye için yaptığı haberlerin benzerlerini Avrupa için de yaptığını anlatan Yalınkılıç, yaptığı haberlerde gazetecilik ilke ve etiğinden şaşmadığını ifade etti. Yalınkılıç savunmasını şöyle sürdürdü: “Söz konusu haberi kendi gözlemlerimize dayanarak ve banka yetkilileriyle konuşarak hazırladık. BDDK’dan açıklama gelince gazetecilik gereği karşı tarafın görüşünü de haberleştirdik. İddianamede haberimiz güncel hali ve BDDK açıklaması yok. İlk hali var. Hayatım boyunca hiçbir şirketin sermaye piyasası ürününden bir kuruş menfaatim olmamıştır. Suçun unsurları oluşmamıştır beraatimi talep ediyorum.” Karakaya ve Yalınkılıç’ın avukatlığını üstlenen Köksal Bayraktar ise, müvekkillerinin yaptığı haberin gazetecilik faaliyeti olduğunu belirterek “Hiçbir şekilde piyasa dolandırıcılığı söz konusu değildir” dedi. Bayraktar, müvekkillerinin beraatını talep etti.
“Ekonomi piyasasındaki durumun sorumlusu olarak gazeteciler yargılanıyor”
Döviz krizine ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulunduğu için yargılanan gazetecilerden Merdan Yanardağ savunmasında, “Gazeteci olarak Anayasa ile güvence altına alınmış ifade ve basın özgürlüğümü kullanıyor görevimi yapıyorum. Ekonomi piyasasındaki bu durumun sorumlusu olarak gazeteciler ve sıradan vatandaşlar yargılanıyor. Ekonomik krizin nedenlerini gizleme çabasında olan BDDK ve Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Ben gazeteciyim ve benim işim bu. Yurttaşlara olan biteni tercüme etmek zorundayız. Bu bir kamu görevidir. Komik ve gayri ciddi bir dava olan bu davanın derhal düşürülmesini talep ediyorum. Burada asıl yargılanması gereken ülkeyi dışa bağımlı hale getirenlerdir” ifadelerini kullandı.
“Bu dava ekonomik değil politiktir”
Gazeteci yazar Mustafa Sönmez de savunmasında, suçlama konusu yapılan paylaşımlarında ifade özgürlüğü hakkını kullandığını söyledi: “BDDK ve SPK araç olarak kullanılarak muhalif sesler korkutulup susturulmak istenmiştir. Araç olarak kullanılan BDDK ve SPK hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bu iddianame bir hukuk ayıbıdır. Bu dava ekonomik değil politik bir davadır.”
“Eleştirilerim ifade özgürlüğü kapsamında”
Gazeteci Sedef Kabaş savunmasında şu ifadelere yer verdi: “25 yıllık medya ve habercilik tecrübesine sahibim. 2018 Ağustos ayında Türkiye’de ciddi bir kriz yaşanmıştır. Bu tür gelişmeler nerede olursa olsun haber değeri taşır. Eğer o krizden zamanında gerekli dersler çıkarılsaydı Türkiye ekonomisi belki de bugün bu durumda olmazdı. İşsizlik oranı yüzde 13.9 ile Türkiye’deki en büyük orandır. Türkiye’de dış borç, faizler, işsizlik, muhtaç ve iflas sayısı artmıştır. Ancak ekonomiye ve ülkenin geleceğine dair umutlar azalmıştır. İddianamedeki tweetler güncel ve gerçek verilere dayanmaktadır. Piyasayı etkileyecek herhangi bir pozisyonum bulunmamaktadır. Yargılamaya konu tweetlerde aleni olarak Merkez Bankası’nda yayınlanan rakamlara ilişkin yorum yaptım. Hiçbir yatırım tavsiyesi ve yönlendirmesi bulunmamaktadır. Bir gazeteci ve yurttaş olarak güncel konulara ilişkin eleştirilerimi dile getirdim. Eleştirilerim ifade özgürlüğü kapsamındadır. Suçlamaları kabul etmiyor beraat talep ediyorum.” Kabaş’ın avukatı Sevgi Kalan ise, “Bu bir hukuki hata ve adil yargılama hakkının ihlalidir. Bu nedenle suçun unsurları oluşmadığından derhal beraat talebinde bulunuyoruz” dedi. Dava kapsamında sanık sıfatıyla yargılanan gazetecilerden Orhan Kalkan da suçlama konusu paylaşımlarda ifade özgürlüğünü kullandığını söyledi.
BDDK’nın katılma talebi kabul edildi
İhbar eden BDDK’nın avukatı, suçtan zarar gören sıfatıyla davaya müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi. Karakaya ve Yalınkılıç’ın avukatı Köksal Bayraktar ise, BDDK’nın suç duyurusunun iddianameye yansımadığını, bu nedenle de davada müdahil olamayacaklarını belirterek müdahillik talebinin reddini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, savunması tamamlanan 19 sanığın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. BDDK’nın davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, sanıkların hepsinin ifadesinin alınmamış olması ve dosyanın geldiği aşamayı dikkate alarak beraat taleplerinin reddine hükmetti. Duruşma 17 Ocak 2020 tarihine ertelendi. Duruşma, saat 13.19’da sona erdi.