Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Deprem bölgesinde gazetecilik: Soruşturma, saldırı ve engellemeler sürüyor

Deprem bölgesinde gazetecilik: Soruşturma, saldırı ve engellemeler sürüyor

Depremi takip eden ikinci haftada, gazeteci Mir Ali Koçer depremle ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle ifadeye çağırıldı, çok sayıda gazeteci engellemelerle karşılaştı. Depremde 26 gazeteci hayatını kaybetti

 

6 Şubat 2023 günü, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olarak belirlenen iki büyük deprem meydana geldi. Depremde ağır hasar gören 11 ilde, 8 Şubat’tan itibaren 90 günlük OHAL ilan edildi.

 

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 20 Şubat 2023 tarihinde hayatını kaybeden sayısının 41 bin 156'ya kişiye yükseldiğini açıkladı. Enkaz kaldırma çalışmalarının başladığı deprem bölgesinde, kamu görevini yapmaya çalışan pek çok gazeteci güvenlik güçleri tarafından engellendi. Çok sayıda gazeteci de sivil kişilerin saldırı tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

 

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) depremde 21 gazeteci ve 2 basın çalışanının hayatını kaybettiğini açıkladı: Hayatını kaybeden gazeteci ve basın çalışanlarının isimleri şöyle: Ayşe Figen Arlı (İskenderun Ses), Aziz Çevik (Manşet), Burak Alkuş (Adıyaman Ses), Burak Milli (AA / Hatay), Gökhan Aklan (İHA / Hatay), Hidayet Özdemir (Gazeteci -Yazar), İskender Korkut (Mercan TV), İzzet Nazlı (DHA/Hatay), Kemal Öner (Adıyaman Telgraf), Meltem Özgen (TV sunucu/Adana), Muhammed Akan (Adıyaman Haber), Mustafa Yüzbaşıoğlu (Bugün), Neşet Alkan (Haber Ekspres), Ruhi Akan (Jet Haber), Yunus Emre Doğan (Mercan TV), Zübeyir Pektaş (Halkın Sesi), Fatih Bayın (Radyo Tek), Erhan Yılmaz (23 Temmuz Gazetesi), H. Seid Okay (Hatay), Mehmet Tekin (Özyurt Gazetesi), Berkay Akay (Hatay), Fatih Nalbantbaşı (Maraş Gündem), İsmail Hakkı Koçak (Adıyaman).

 

İsmail Karaoğlan (Antakya Gazetesi) ve Rafi Sümbültepe’nin (Arsuz Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) de Hatay’da enkaz altında kalarak yaşamını yitirdiği bildirildi. Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya, kentte görev yapan gazeteci Barış Can Tabakçı'nın (Adıyaman) da yaşamını yitirdiğini duyurdu.

 

Enkazdan yaralı olarak kurtarılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) İskenderun Temsilcisi Akın Bodur tedavisi için İstanbul’a getirildi.

 

Gazeteci Mir Ali Koçer deprem paylaşımları nedeniyle ifadeye çağırıldı

 

Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 13 Şubat 2023 tarihli Araştırma Raporu gerekçe gösterilerek sosyal medya hesabından suç içeriği oluşturabilecek paylaşımlar yaptığı iddia edilen gazeteci Koçer, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” (TCK 217/A) suçlamasıyla ifadeye çağırıldı.

 

Koçer, 17 Şubat 2023 günü avukatıyla birlikte Diyarbakır Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğüne giderek ifade verdi. Koçer ifadesinde, söz konusu paylaşımların kendisinin yaptığını söyledi. Koçer, “10 gün içerisinde 9 deprem bölgesi gezdim. Bu deprem bölgelerinde incelemeler ve araştırmalar yaptım. Depremzedeler, AFAD yetkilileri, jandarma ve polislerle de doğrudan görüşmeler yaptım. Kendilerine oradaki verilere dair sorular sordum. Hem sivillerin ve hem resmi görevlilerin anlatımlarına, hem de kendi gözlemlerime dayanarak bu paylaşımları yaptım. Gittiğim tüm deprem bölgelerinde yaptığım diyalogsuz ve yorumsuz paylaşımlar da sosyal medya hesabımda mevcut. Dolayısıyla yorum katmadan paylaştığım görüntülerle nasıl oluyor da yanlış bilgi yaymış oluyorum? Benim halkı yanlış bilgilerle yanılttığıma dair bir kanı varsa o halde paylaştıklarımın tersi bağımsız ve bilimsel verilere dayanarak önüme konulmalı ki isnat edilen suç hukuki zemin kazansın” dedi.

 

Koçer’in avukatı Gulan Çağın Kaleli ise “Müvekkilim böylesi bir gündemde yargı tehdidiyle ifadeye çağırılarak gazetecilik faaliyeti kısıtlanmıştır. Bu haliyle resen harekete geçen kolluk ve ardından ifade talimatı veren savcılık güvenilir bilgi eşleştirmesi yapmadan müvekkili ifadeye çağırmıştır. Suçun maddi ve manevi unsurları oluşmamaktadır” diyerek takipsizlik kararı verilmesini talep etti.

 

Gazeteci Mir Ali Koçer, 9 Şubat günü Kahramanmaraş’ta bir depremzedeyle röportaj yaptığı sırada bir polis memuru tarafından engellenmişti.

 

Depremin ikinci haftasında basın ve ifade özgürlüğü alanında yaşanan gelişmeler şöyle:

 

  • Bölgede görev yapan gazeteciler, haber takibi sırasında engellendiklerini, kendilerinden valilik ya da kaymakamlık tarafından hazırlanmış izin belgelerinin istendiğini bildirdi.

 

  • Hatay’da depremin etkilerini takip eden Tele 1 muhabiri Hazal Güven ve kameraman Umutcan Yitük’ün 15 Şubat günü silahlı kişiler tarafından önü kesilmeye çalışıldı.Gazeteciler polisi arayıp yardım isteyince şahıslar olay yerinden kaçtı.

 

  • DİSK-Basın İş, 13 Şubat tarihinde Twitter’dan yaptığı paylaşımda gazeteci Murat Bay’ın yağmacı denilerek saldırıya uğrayan depremzede bir Suriyeli mülteciden söz ettiği tweet nedeniyle hedef gösterildiğini duyurdu. Bay, 12 Şubat’ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bir Suriyeli’nin enkaz altında kalan çocuğunu ararken darp edildiğini yazmıştı.

 

  • 16 Şubat akşamı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, depremde yıkılan Ebrar Sitesi'nin enkazındaki çalışmaları incelerken Fox TV muhabiri Gülşah İnce kendisine soru sormak istedi ancak Güngör'ün yanındaki bir kişi İnce'ye engel oldu. Bunun üzerine İnce, "Bırakır mısınız elimi" diyerek tepki gösterdi. Kameraman Çağlar Güner'i de Güngör’ün heyetindeki bir başka kişi iterek uzaklaştırmaya çalıştı.

 

  • MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ortaya çıkan tabloyu eleştiren gazeteci Can Ataklı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ataklı’nın depremi “iktidara gelmek için bir araç olarak kullandığını” savunan MHP’li Yıldız, “Gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yaymak, dini değerleri aşağılamak, Devletin Kurum ve Organlarını aşağılamak suçlarıyla suç duyurusunda bulunulmuştur” dedi.

 

  • Gazeteci Cem Seymen, deprem eleştirileri nedeniyle istifasını isteyen CNN Türk'ten 16 Şubat’ta istifa ettiğini açıkladı.

 

  • Emniyet Genel Müdürlüğü 15 Şubat’ta yaptığı açıklamada “sosyal medya platformlarında, korku ve panik yaratmak amacıyla provokatif paylaşımlarda bulunduğu” öne sürülen 613 hesap yöneticisinin tespit edildiğini, 293'ü hakkında adli işlem başlatıldığını, 78 kişinin gözaltına alındığını ve 20'sinin tutuklandığını kaydetti.

RTÜK ve deprem yayınları

  • Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), depremin ardından yapılan bazı yayınları hedef aldı, siyasi partileri kendisini tehdit etmekle suçladı. Kendisine yöneltilen yayınlara müdahale eleştirilerine karşı bir açıklama yayımlayan RTÜK, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Siyasi partileri anayasal bir kurum olan RTÜK’ü hukuka aykırı bir şekilde tehdit etmekten vazgeçmeye ve gerçek fonksiyonlarını yapmaya davet ediyoruz. Yüzlerce yayıncı içinde bir elin parmak sayısını geçmeyen medya kuruluşlarına uygulanacak olası müeyyide kararları, asla ve asla medyaya baskı değildir. Yaptıkları bilinçli hataların ve yanlışların farkında olan yayıncılar, hatalarını kabul ederek milletimizden özür dilemek yerine, birileriyle iş birliği içinde sözüm ona düşünce özgürlüğü kisvesi altında kafaları karıştırmayı hedeflemektedir.

    Hangi demokratik ülkede yalan, iftira, karalama ‘haber ve ifade özgürlüğü’ olarak kabul edilir? Yanlışta ısrar eden, uyarıları dikkate almayan, yasaları hiçe sayan birkaç medya kuruluşunun ülke barışına ve bütünlüğüne kasteden yayınları görmezden gelinemez. Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketi sonrasında Üst Kurulumuz ana gündemini medyamızın hep birlikte hareket ederek yaptığı ortak yardım kampanyasına odaklamıştır. Duyarlı medyamız tek yürek olarak üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmiştir. Gün, kısır tartışmaların bırakılıp tıpkı dün akşam olduğu gibi birlik ve beraberlik günüdür.”

  • Diken’in iktidar ve RTÜK kaynaklarından edindiği bilgilere göre özellikle haber kanalları dışındaki kanallardan “rutine dönüş” istendi. Buna göre afet bölgesi dışındaki 71 kentte "hayatın normale dönmesine destek" amacıyla kanallar kademeli olarak normal yayın akışına geçecek. 17 Şubat 2023 günü iletilen taleple, haber kanallarına da bir dizi “tedbir” getirildi. Kalabalık alanlardan yayın yapılmaması ve “yayınlara yurttaşların ani girişinin engellenmesi” istendi. Ayrıca yayınlarda kameraların çok sayıda enkazı bir arada gösterecek biçimde geniş açıyla çalışması yerine, doğrudan muhabire odaklanması istendi.

 

 

Yukarı