Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

“FETÖ medya davasında” gazeteci İbrahim Balta tahliye edildi

“FETÖ medya davasında” gazeteci İbrahim Balta tahliye edildi

Mahkeme Balta’yı sağlık nedenleriyle tahliye ederken davanın karar duruşmasının 22 Şubat’ta görülmesine hükmetti

 

Aralarında tutuksuz yargılanan gazeteci Murat Aksoy ve Meydan gazetesinde köşe yazarlığı yapan müzisyen Atilla Taş ile tutuklu gazeteciler Hanım Büşra Erdal, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Bayram Kaya ve Ufuk Şanlı’nın da bulunduğu çoğunluğu gazeteci 29 kişinin yargılandığı davanın yedinci duruşması 6 Şubat 2018 günü İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24 tarafından mahkeme salonunda takip edilen duruşmada Zaman gazetesi eski ekonomi muhabirlerinden Halil İbrahim Balta sağlık sorunları nedeniyle adlî kontrol şartıyla tahliye edildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu.

Tutuksuz sanıklara tutuklama talebi

13 sanık hakkındaki “anayasal düzeni bozma” suçlamasının düşürülmesini talep eden savcı, buna karşın Murat Aksoy, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Muhterem Tanık dışındaki tüm sanıkların “FETÖ/PDY örgütü üyeliği” suçlamasından cezalandırılmasını ve Aksoy hariç davada daha önce tahliye edilen tüm sanıkların tekrar tutuklanmasını istedi. Tekrar tutuklanması istenen sanıklar arasında Atilla Taş, Ali Akkuş, Bünyamin Köseli ve Cihan Acar’ın yeniden tutuklanmalarını istedi.

Savcı, daha önce tahliye edilen Murat Aksoy, tutuklu yargılanan Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve tutuksuz yargılanan Muhterem Tanık hakkında ise “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan ceza istedi. Savcı, Çulhaoğlu’nun tahliyesini de istedi.

Mütalaada firari durumda olan Said Sefa ve Bülent Ceyhan’ın dosyalarının ayrılması da talep edildi.

Avukatların savunma için ek süre talebini göz önüne alarak davayı 22 Şubat’a erteleyen mahkeme sağlık sebepleri nedeniyle Balta’nın tahliyesine karar verdi. Soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddeden mahkeme, diğer taleplerin esas hükümle birlikte karara bağlanmasına kararlaştırdı.

Dijital rapor hakkında beyanlar alındı

Duruşmada sanıkların, bilirkişi tarafından sanıklara ait dijital materyallere ilişkin hazırlamış olduğu rapora dair beyanları alındı. Yazışmalarında “abi,” “abla” ve “maklube” gibi kelimelerin aratıldığına işaret eden tutuklu sanık eski Zaman muhabiri Hanım Büşra Erdal, “Cemaati tanımadığımı asla söylemedim. Zaman gazetesinde 2002’de çalışmaya başladım, 10-15 sene çalıştım. Ama işimi yaptım, başka hiçbir hiyerarşiye dahil olmadım. Çalıştığım kişiler dışında başka kimseye abi demedim. Zaman’da cemaat gömleği giymedim. Bu mahkemede de FETÖ gömleği giymeyeceğim,” ifadelerini kullandı.

Tutuksuz sanıklardan Cihan Acar ise, raporda yüz binlerce doküman arasında hakkında yalnızca Fethullah Gülen’in 300-400 karakterlik bir biyografisinin yer aldığı bir Word belgesiyle, farklı isimlerin bulunduğu bir Excel dokümanının bulunduğuna dikkat çekti. “Aynı laptopta, fotoğrafçı olmamdan ötürü 200 binin üzerinde fotoğraf, 10 binin üzerinde belge vardı. Toplamda 650 bin dokümandan çıkan sadece bir Word bir de Excel belgesi,” diye konuştu.

Savcı mütalaasının ardından söz alan avukatlar, dijital rapor ve diğer delillerin müvekkillerinin lehine olmasına rağmen cezalandırma talep edilmesine tepki gösterdi. Avukatların büyük bölümü ayrıca müvekkillerine yönelik “örgüt üyeliği” iddialarını sabit kılacak somut delillerin yer almadığına dikkat çekti.

Büşra Erdal’ın avukatı Ümit Kardaş ise kanuna göre, örgüt üyeliği suçunun kuruluş amacında terör eylemleri gerçekleştirmek olan örgütler için geçerli olduğunu, oysa “FETÖ/PDY” olarak adlandırılan örgütün daha önce cemaat olarak bilindiğini ve yasal faaliyetlerde bulunduğunu belirtti. Kardaş, “Ne zaman bu örgüt silahlı bir terör örgütüne dönüşmüştür ve sanıklar bunu ne zaman fark edebilirdi? Burada bu konuya açıklık getirilmesi gerekiyor,” dedi.

22 Şubat’ta görülecek olan duruşmada mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor.
Yukarı