Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

“FETÖ medya yapılanması” davasında gazeteciler Yargıtay kararını bekliyor

“FETÖ medya yapılanması” davasında gazeteciler Yargıtay kararını bekliyor

“Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan hapis cezasına çarptırılan ve halen tutuklu bulunan 19 gazeteci 1 yılı aşkın süredir Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin temyiz kararını bekliyor

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL 

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “FETÖ medya yapılanmasında” yer aldıkları iddiasıyla yargılanan 26 gazeteciden 23’ü, 8 Mart 2018 tarihli karar duruşmasında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan hapse mahkûm edildi. Mahkeme, dava kapsamında yargılanan 19 gazetecinin hükümle beraber tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. İncelenmek üzere Yargıtay’a gönderilen dosya ile ilgili 10 Aralık 2018 tarihinde tebliğnamesini sunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, cezaların onanması yönünde görüş bildirdi ve 31 Ocak 2019 tarihinde dosyayı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Ancak daire 1 yılı aşkın süredir önünde bekleyen dosyaya ilişkin henüz bir karar vermedi.

“Cezalar peşinen infaz edildi”

Aradan geçen süreye rağmen Yargıtay’ın dosyayla ilgili karar vermemiş olmasını eleştiren avukat Metehan Arısoy, gazetecilerin cezalarının, haklarındaki karar kesinleşmeden peşin olarak infaz edildiğini söyledi. Avukat Arısoy, müvekkili Abdullah Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 8 gazeteciye verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının infazının dolmak üzere olduğuna dikkat çekti. Dosyanın bir an evvel incelenmesi için 3 aydır Yargıtay’a dilekçe gönderdiklerini belirten Arısoy, “Eğer Yargıtay ivedi olarak karar vermezse gazetecilerin infazı sona erse bile özgürlüklerine kavuşamayacak, yargılama aşamasında yaşanan hukuksuzluğa böylece bugüne kadar eşine benzerine rastlanmamış bir skandal daha eklenecek” dedi. 

Dosya kapsamında tutuklu yargılanan Cuma Ulus’un avukatı Ömer Kavili de, “Kanuna göre tahliye edilmeleri gerekiyor. Ancak kanun var ama adalet yok” dedi.

Tutuklu yargılanan gazetecilerden Büşra Erdal’ın avukatı Ümit Kardaş ise Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ceza alan kişilerin infaz süresinin üçte iki oranında değil dörtte üç oranında hesaplandığını belirtti. Kardaş, “Bu hesaba göre 6 yıl 3 ay hapis cezası alanların infazı 56. ayda dolmuş olacak. Müvekkille birlikte diğer gazeteciler de öngörülen cezanın çoğunu yatmış durumdalar. Yargıtay’ın bunu göz önüne alarak bir an evvel kararını açıklaması gerekir çünkü tutuklama infaza dönmüş durumda” dedi. 

Ne olmuştu?

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteciler Abdullah Kılıç, Bayram Kaya, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Habip Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Yakup Çetin ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu’na 6 yıl 3 ay; Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Muhammed Sait Kuloğlu, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yetkin Yıldız ve Cuma Ulus’a ise 7 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. Mahkeme, Bünyamin Köseli, Cihan Acar ve Halil İbrahim Balta dışındaki sanıkların hükümle beraber tutukluluklarının devamına karar vermişti.

Yukarı