Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Gök hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla birleştirme talepli yeni bir iddianame hazırladı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame, Gök’ün “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı dosyayla birleştirildi
ARDIL BATMAZ, DİYARBAKIR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) iddiasıyla birleştirme talepli yeni bir iddianame hazırladı. Daha önce birçok gazeteci hakkında ifade veren gizli tanığın “K8Ç4B3L1T5” kod adıyla 18 Ekim 2022’de verdiği ifadelere dayandırılan iki sayfalık iddianamenin bir sayfası PKK’nın tanımına ayrıldı.
Diyarbakır merkezli bir soruşturma kapsamında 25 Nisan 2023’te yapılan ev baskınlarında gözaltına alındıktan sonra 225 gün boyunca tutuklu kalan ve sonrasında tahliye edilen gazeteci Abdurrahman Gök, yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddiasıyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.
Gizli tanık “K8Ç4B3L1T5”, Abdurrahman Gök’ün tutuklanan gazetecilere ilişkin yapılan açıklamalara katılmasını ‘örgüt temsilciliği’ ile özdeşleştirirken, Suriye’nin Kobane bölgesindeki çatışmalı süreçte bölgeye giderek yaptığı haberleri ise “örgüt ideolojisi doğrultusunda yapılan haberler” olarak niteledi. 2017 yılında düzenlene3n Diyarbakır Newroz’unda polis tarafından vurulan üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un, Abdurrahman Gök tarafından fotoğraflanması da iddianamede yer aldı. Gizli tanık, “2017 yılında Diyarbakır ilinde yapılan Nevruz kutlamalarında Kemal Kurkut’un güvenlik güçleri tarafından etkisiz hâle getirilme anını fotoğraflayan kişidir” ifadelerini kullanırken, gizli tanığın ifadeleri “örgütsel bağ” olarak değerlendirildi.
Birleşme talebiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek Abdurrahman Gök’ün “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı dosyayla birleştirildi.
Gök’ün yargılandığı davanın duruşması 25 Kasım’da görülecek.
Geçmişte de gazeteciler hakkında ifade vermişti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "K8Ç4B3L1T5" kod adlı gizli tanığın ifadeleriyle Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Mehmet Aslan hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla soruşturma açmıştı.
Ankara’da gazeteciler Diren Yurtsever, Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, Habibe Eren, Öznur Değer, Zemo Ağgöz ve Mehmet Günhan’ın yargılandığı dava ve Diyarbakır’da Dicle Müftüoğlu’nun yargılandığı davada da yine gizli tanık “K8Ç4B3L1T5” vardı.
“K8Ç4B3L1T5”, Mezopotamya Ajansı editörü Sedat Yılmaz’ın “örgüt üyeliği” ve ‘silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” (TCK 314/1) suçlamalarıyla yedi ay tutuklu kalmasının ardından beraat ettiği dosyada da gizli tanık olarak yer alıyordu. Gizli tanıklar Ulaş ve K8Ç4B3L1T5’in iddialarına dayanak delil bulunamaması, beraat gerekçeleri arasında yer almıştı.
DFG: “Devletin rövanşist yaklaşımının bir kanıtı”
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Abdurrahman Gök hakkında hazırlanan yeni iddianameyi “Devletin meslektaşımıza rövanşist yaklaşımının bir kanıtıdır” diyerek yorumladı. Bu iddianame ile devletin, Kemal Kurkut’un öldürülmesini aydınlatan Abdurrahman Gök’ten intikam aldığını savunan açıklamada, “Meslektaşımız, özgür basın geleneğinden aldığı miras ile ‘hakikatleri karanlıkta bırakmayan’ bir anlayışla hareket ederek önemli bir gazetecilik başarısına imza atmıştır. Ki bu başarı, birçok alanda verilen ödüllerle tescillenmiştir. Aynı gizli tanıkla birçok meslektaşımız hakkında iddianameler hazırlanmış ve yargılanmıştır. Geçtiğimiz günlerde yine aynı tanıkla benzer bir iddianame ile gazeteci Mehmet Aslan’a da dava açılarak derneğimizin faaliyetleri edilmiştir. Gizli tanıklarla gazetecilerin faaliyetleri kriminalize edilemez. Bir kez daha ifade ediyoruz: Gazetecilik suç değildir, yargılanamaz” denildi.