Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Alican Uludağ’a 10 ay ertelemeli hapis cezası

Gazeteci Alican Uludağ’a 10 ay ertelemeli hapis cezası

Uludağ, bir sosyal medya paylaşımında eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısının eşiyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmesini eleştirdiği için yargılanıyordu

 

CANAN COŞKUN, ANKARA

 

Gazeteci Alican Uludağ’a, geçtiğimiz yıl Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın eşiyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmesini eleştirdiği gerekçesiyle “terörle mücadelede görev alanları hedef gösterme” suçundan 10 ay hapis cezası verildi.

 

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Şubat 2021 tarihinde görülen ikinci duruşmayı P24’ün yanı sıra CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de izledi.

 

Uludağ, avukatı Semih Ecer ve ismi mahkeme askısına “gizli kişi” olarak yazılan eski başsavcı Yüksel Kocaman’ın avukatı Bertan Yavuz Erez duruşmada hazır bulundu.

 

Duruşmada ilk olarak Uludağ'a söz hakkı verildi. Uludağ, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulundu:

 

“Twitter paylaşımımda savcıyı hedef göstermedim. Yargı mensubunun tarafsız olması gerektiği ile ilgiliydi paylaşım. Tamamen siyasi muhaliflerin nasıl cezaevine atıldığını anlatmak istedim. Bir terör örgütüne atıf da yok. Somut olgulara dayanarak eleştiri hakkımı kullandım. Tarafsızlığını yitirdiğini düşündüğüm bir savcının daha önce yürüttüğü bir soruşturmayı hatırlatmak hedef gösterme olarak adlandırılamaz. Bu ifade özgürlüğünü kısıtlar.”

 

Uludağ’dan sonra avukatı Semih Ecer söz aldı: “Yasaya göre korunması gereken kolluk kuvvetidir. Kolluk kuvveti ve yargı mensubunun konumu farklıdır. Önemli olan yasanın amacıdır. Bu tweetle hedefi hangi örgüt aldı? İddianame örtük bir şekilde PKK diyor. Peki Selahattin Demirtaş bir örgüt üyesi midir? Böyle bir karar yok. Dolayısıyla bir hedef gösterme durumu da yok. Yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz. Müvekkilim zaten burada çalışıyor.”

 

Avukat Ecer’den sonra söz alan Kocaman’ın avukatı Erez, Uludağ’ın mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti. Avukat Erez’den sonra Uludağ’a son sözü soruldu. Uludağ da “Yüklenen suç kanunda suç olarak tanımlanmamıştır. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum” dedi.

 

Beyanların ardından yaklaşık yarım saatlik müzakere arası veren heyet, duruşma sonunda hükmünü açıkladı. Uludağ’a verilen ceza ertelendi ve Uludağ’ın yurtdışına çıkış yasağı kaldırıldı.

 

Ne olmuştu?

 

Alican Uludağ, davaya konu edilen 20 Eylül 2020 tarihli tweetinde Yargıtay'a atanan eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın eşiyle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ziyaret etmesini eleştirmişti. İki tweet’ten oluşan paylaşımın ikinci kısmında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla tahliyesi istenen Selahattin Demirtaş'ın, başsavcının yeni bir soruşturması ve ikinci tutuklama emriyle cezaevinden çıkamadığı belirtiliyordu.

 

Uludağ hakkında söz konusu paylaşımı nedeniyle Kocaman'ı “terör örgütlerine hedef göstermek” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında 24 Eylül 2020’de ifade veren Uludağ’ın yurtdışına çıkışı yasaklandı ve haftada bir gün adresine en yakın karakolda imza atmak şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi.

 

Uludağ hakkında 30 Eylül 2020’de iddianame hazırlandı. Kocaman’ın mağdur sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Uludağ hakkında Terörle Mücadele Kanunu'nun 6/1 maddesinde düzenlenen “terörle mücadelede görev almış kamu görevlisini hedef göstermek” suçlamasıyla bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası istendi.

 

Davanın ilk duruşması 2 Aralık 2020 tarihinde Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Gazeteci olarak yargı bağımsızlığını savunmanın, bunun aksine gördüğü durumları eleştirmenin görevi olduğunu söyleyen Uludağ, paylaşımlarında eski başsavcının adını hiç anmadığını, işaret ettiği noktanın yargı bağımsızlığı olduğunu, kişisel bir mesele olmadığını belirtti. İlk duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı ve Uludağ’ın iddianame doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme de Uludağ hakkında uygulanan imza verme şartının kaldırılmasına, yurt dışı yasağının ise devamına karar verdi.

 

Yukarı