Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Derya Okatan "propaganda" davasında hakim karşısına çıktı

Gazeteci Derya Okatan

Okatan, bir dönem sorumlu yazı işleri müdürü olarak çalıştığı Etkin Haber Ajansının sosyal medya hesaplarından paylaşılan haberler nedeniyle yargılanıyor

 

ALTAN SANCAR, ANKARA

 

Gazeteci Derya Okatan’ın bir dönem sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 13 Ekim 2021 tarihinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019 yılında açılan soruşturmada gazeteci Okatan evine düzenlenen polis baskını ile gözaltına alınmış ve emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakılmıştı. Soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, Okatan için Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesi uyarınca “örgüt propagandası yapma” suçlaması ile 1 yıldan 7 buçuk yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada Okatan ve avukatı Nuray Özdoğan hazır bulundu. Yaklaşık beş saat gecikmeli başlayan duruşmada kimlik tespitinin ardından duruşma savcısı iddianamenin özetini okudu.

 

İddia makamı, ETHA’nın sosyal medya hesabından 2018 yılında yapılan paylaşımların Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Zeytin Dalı Harekâtını olumsuz gösterme amacı taşıdığını iddia etti. İddianamede 2018 yılında Suriye’nin Afrin bölgesine düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı döneminde ETHA’nın Facebook ve Twitter hesaplarından yapılan paylaşımlara delil olarak yer verildi. Söz konusu paylaşımlarda, TSK ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) Afrin’e yönelik harekâtında yaşanan gelişmelere ve çatışma bölgelerinden gelen haber ve açıklamalara yer veriliyor.

 

İddianamenin okunmasının ardından savunması için söz alan Okatan, gazetecinin “çatışmada taraf olmasının” beklendiğini belirterek davanın açılış amacının bu olduğunu dile getirdi.

 

Okatan savunmasında şu ifadelere yer verdi: “Gazetecilik ilkeleri gereği gazeteciler herhangi bir çatışmada taraf olamaz. Gazetecilerin taraf olması isteniyor. Gazetecilik kamusal bir görevdir. Herhangi bir kişi, parti, grup ya da kurumun politikalarına, amaç ve çıkarlarına alet edilemez. Gazeteciler buna zorlanamaz. Sadece kamu yararı gözetirler. İçeriklerde şiddeti övücü nitelikler yer almamakta.”

 

Meslek hayatı boyunca gazetecilik ilkelerine bağlı kalmaya ve halkın haber alma hakkını savunmaya çalıştığına vurgu yapan Okatan, davanın haksız yere açıldığı düşüncesinde olduğunu belirtti.

 

Okatan, iddianamede Prof. Dr. Ersan Şen'e atıf yapılan bölümlerin kendisi lehine olduğuna dikkat çekti. Okatan, “Şen, ‘Suç veya terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermeyen, övmeyen, teşvik etmeyen açıklama ve yazıların propaganda sayılamayacağını’ belirtiyor” dedi.

 

Ardından söz alan Avukat Nuray Özdoğan da yazı işleri müdürü olarak Okatan’ın sosyal medya paylaşımlarından sorumlu tutulamayacağını belirtti. Özdoğan, paylaşımların kim tarafından yapıldığı tespit edilmediği halde müvekkili yapmış gibi gösterildiğine dikkat çekti. Özdoğan savunmasının devamında şunları kaydetti: “Müvekkilimin paylaşımları yapmadığı ortada. Kendi sosyal medya hesapları incelendiğinde ise herhangi bir suç unsuru bulunamamış. Yayınların ve haberlerin suç unsuru sayılması, basın özgürlüğü açısından sakıncalıdır. Şiddete çağrı yapmayan paylaşım ve haberler, suç unsuru sayılamaz. Bu konuda Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları mevcuttur. Yapılan paylaşımlar şiddete çağrı yapmayan paylaşımlardır.” Özdoğan, davanın derhal beraatle sonuçlandırılmasını talep etti.

 

Savunmaların ardından kısa bir istişare yapan mahkeme heyeti, Okatan’ın da aralarında bulunduğu altı gazetecinin yargılandığı davanın görüldüğü İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılarak davaların birleştirilip birleştirilmeyeceğinin sorulmasına karar verdi. Mahkeme bir sonraki duruşmanın 26 Ocak 2022 tarihinde görülmesini kararlaştırdı.

Yukarı