Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Bir sanık ifadesi ile ilgili haberinden dolayı “gizliliği ihlâl” suçlamasıyla yargılanan Güreş ilk duruşmada hâkim karşısına çıktı
Gazeteci Murat Güreş’in yaptığı bir haberden dolayı “gizliliği ihlal” suçlamasıyla bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı, üçü gazeteci toplam beş sanıklı davanın ilk duruşması, 19 Nisan 2018 günü Gaziantep 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gaziantep’te Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik bir soruşturma kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanan iş insanı Ahmet Selim Ener’in savcılığa verdiği ifadede yer alan isimlerin söz konusu haberde yayımlanması dolayısıyla açılan davada, Güreş ile birlikte gazeteciler Furkan Gökşen ve Metin Aybey de sanıklar arasında yer almakta.
Her üç gazeteci yayımladıkları haberlere yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, Güreş ile Detail Haber internet gazetesinin genel yayın yönetmeni olan Gökşen 2 Ağustos 2017 günü tutuklanarak Gaziantep E Tipi Cezaevi’ne gönderilmişti. İki gazeteci 13 gün tutukluluğun ardından 15 Ağustos’ta serbest bırakılmıştı. Sanıklardan Güreş ve Aybey hakkında adlî kontrol hükümleri bulunuyordu. Mahkeme 19 Nisan günkü celsede verdiği ara kararında adlî kontrol hükümlerin kaldırılmasına hükmetti.
P24 ve TGS temsilctarafından mahkeme salonunda izlenen duruşmada savunma için söz alan Güreş, davada savcı Ramazan Kaymak’ın marifetiyle halkın haber alma hakkının yargılanmakta olduğunu söyledi. Gazetecinin eline geçen belgenin gizliliğini araştırmakla yükümlü olmadığını belirten Güreş, “Dosyada gizlilik kararı vardır. Ne çelişkidir ki, yayın yasağı yoktur. Üstelik konu kamuoyunu ilgilendirmektedir” dedi.
Haberin, Ener’in etkin pişmanlık ifadesi tarihinden 28 gün sonra yayımlandığını ve bu süre zarfında ifadede “FETÖ/PDY” üyesi olarak adı geçen isimlere karşı herhangi bir işlem yapılmadığını söyleyen Güreş, “Bu kişilere 28 gün içinde yapılmayan işlem, bana iki gün içinde yapılmayan işlem bana iki gün içinde yapıldı ve 13 gün tutuklu kaldım. Bu belgeleri savcının çekmecesinden almadık” ifadelerini kullandı.
Adı yayımlananlar Gaziantep sermayesinin yüzde 70’i
Güreş, mahkemeye verdiği savunmasında, Ener’in etkin pişmanlık ifadesinde yer verdiği isimlerin Gaziantep sermayesinin yüzde 70’ini oluşturduğunu söyledi. Gazetecilerin halkın doğru haber alması ve bilgilendirilmesi sorumluluğu olduğunu belirten Güreş, “Bu haberi bugün olsa yine yaparım” dedi.
Güreş sözlerini şöyle sürdürdü: “25 yıllık gazeteciyim. Sarı basın kartı sahibiyim. Sosyalist bir insanım. FETÖ’cü diye lekelendim. Birey olarak lekelenmeme hakkım ihlâl edildi, yüksek lisansım akamete uğratıldı. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum, adlî kontrol hükümlerinin kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum.” Güreş ayrıca kaynaklarıyla iletişim sağlayabilmek için, el konulan telefonunun da iadesini istedi.
Güreş’in avukatlarından Önder Alkurt ise soruşturmanın temelinin sakat olduğunu, dosyadaki gizliliği ancak ifadesi alınan kişi, avukatı, savcının kendisi, ya da katiplerin ihlâl edebileceğini söyledi. Alkurt ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin 2015 yılında verdiği bir kararda bu tür davalarda basının sanık olarak değil, tanık olarak dinlenmesi yönünde karar verdiğini de vurguladı. AKP Gaziantep milletvekili ve gazeteci Şamil Tayyar’ın “Gaziantep’te FETÖ borsası var” sözünden dolayı ifade verdiğini hatırlatan Alkurt, Tayyar’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Güreş’in diğer avukatı Mesut Karavelioğlu da soruşturmanın kasıtlı olduğunu savundu. “Bu soruşturma ucu kendisine dokunan kişilerin halkı bilgilendiren gazetecileri kirletme çabasıdır” diyen Karavelioğlu, haber yayımlanmadan önce dahi Ener’in ifadesinden Gaziantep’te kendisi dâhil pek çok kişinin haberdar olduğunu belirtti.
Gökşen ise savunmasında haberi 29 Temmuz tarihinde Güreş’in internet sitesinde görmesi üzerine genel yayın yönetmenliğini yaptığı Detailhaber.com sitesinde yayımladığını belirtti. Gökşen, “Haberi 30 Temmuz 00:01’de yayınladım. Genç bir gazeteciyim, Murat Güreş gibi deneyimli bir gazetecinin haberini atlamak istemedim. Belgeler WhatsApp üzerinden dolaşıyordu. Sanık Yunus Emre Alıcı’dan bu belgeleri okumak için göndermesini istedim. Çarpıcı olduğu için ek bilgi olarak yayımladım” ifadelerini kullandı.
Gaziantepli gazeteci ve Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’nin eski başkanlarından Metin Aybey ise haberin kendisinin bilgisi dışında sorumlu yazı işleri müdürü olduğu Gaziantep Doğuş Gazetesi’nin internet sitesinde yayımlandığını söyledi. Gazetenin rica üzerine sorumlu yazı işleri müdürü olduğunu ve karşılığında herhangi bir ücret almadığını söyleyen Aybey, “Haberle ne ilgim, ne bilgim var. Elli beş yılı aşkın süredir gazeteciyim. Değil suçlu, tanık sıfatıyla dâhi mahkemeye çıkmadım. Adlî kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı hükümlerinin kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.
Dava Eylül’e ertelendi
Avukatların savunmaları ve Ener’in tanık ifadesinin dinlenmesinin ardından ara kararını veren mahkeme, sanıklar üzerindeki adlî kontrol hükümlerinin kaldırılmasına hükmetti. Hâkim, avukatların dava dosyasının Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen, Ener’in avukatı Halil Kılıç ile ilgili başka bir dosya ile birleştirme talebinin değerlendirilmesi için duruşmayı 27 Eylül 2018 tarihi saat 09:30’a erteledi.