Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Sapan hakkında, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kayyum yönetiminde olduğu dönemde kaleme aldığı “Kayyumlar, kayyumcuklar!” başlıklı yazısı nedeniyle 135 gün adli para cezası verildi
ARDIL BATMAZ, DİYARBAKIR
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kayyum yönetiminde olduğu dönemde imarlı arazilerin satışına ilişkin yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını “Kayyumlar, kayyumcuklar!” başlıklı köşe yazısında kaleme alan Tigris Haber Yayın Koordinatörü Naci Sapan’a, “kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla 135 gün adli para cezası verildi.
Sapan, yazısında, ihaleyi yapan komisyonda görevli olan dönemin Diyarbakır Valisi ve kayyumu Ali İhsan Su ile komisyon üyelerinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Yenişehir Belediyesinin imarlı arazilerinin satışı üzerinden yolsuzluk yaptığını ileri sürmüştü.
Sapan, yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: “Kayyumlar devri bitti, yerlerini kayyumcuklar aldı, onlar da kalanı götürüyor, har vurup harman savuruyor. Mal, mülk, arsa, arazi, gayrimenkul ne varsa ‘Yerli işbirlikçiler’inin yol göstericiliğinde ‘malı’ götürüyor kayyumcuklar! Kriminal kılıklılar. Sahteler, Kimlikleri şüpheli. Soyguncular. Talancılar. İhale işin numarası, el altından al-ver durumunu herkes biliyor. İşin garibi, bunların yerli işbirlikçileri de hiç eksik olmuyor, kayyumların da vardı, şimdi kayyumcukların da var. Hem işlerinde hem de hırsızlıkta uzmanlar.”
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” iddiasıyla Sapan hakkında iddianame hazırladı. İddianameyi kabul eden Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın basit yargılama usulüyle görülmesine karar verdi. Naci Sapan’ın kamu görevlilerine yönelik hakaret suçunu işlediğine kanaat getiren mahkeme, Sapan’a 135 gün adli para cezası verilmesine hükmetti. Cezayı 2 bin 700 TL adli para cezasına çeviren mahkeme, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Sapan: “Hesap verilebilirlik beklentisini vurguladım”
Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesinin hakkında verdiği mahkûmiyet kararına itiraz eden gazeteci Naci Sapan, “Yazıda, ‘kayyum’ ve ‘kayyumcuklar’ ifadelerini kullanarak kayyum yönetimiyle ilgili bazı eleştirileri dile getirdim ve kamusal alanda hesap verilebilirlik beklentisini vurguladım. Bu eleştirilerle; kamu kaynaklarının yönetimiyle ilgili duyduğum kaygıları ifade ettim, burada kimseye somut bir fiil veya olgu isnat etmedim. Yazının geneli, kamu düzenine ve yönetimine dair duyduğum toplumsal kaygıların bir yansıması olup, eleştirilerin dozu, kamusal görev ifa edenlerin sorumluluklarıyla sınırlıdır. Hiçbir somut kişiyi aşağılayıcı veya hakaret niteliği taşıyan bir ifade yer almamaktadır” dedi.
Basın ve ifade özgürlüğüne vurgu yapan Sapan, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin içtihatları da gösteriyor ki; bu tür eleştiriler kamusal şeffaflık ve hesap verilebilirlik doğrultusunda koruma altında olup, ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilmektedir. Bu kapsamda yaptığım eleştiriler, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü bağlamında korunması gereken eleştiri hakkının bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Mahkemelerin de kamu görevlilerine yönelik eleştirileri değerlendirirken ifade özgürlüğünün sınırlarını daraltıcı değil, genişletici yorumlaması gerektiği düşünüyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Lingens/Avusturya kararında belirttiği gibi, siyasetçilere yönelik eleştirilerin hoşgörüyle karşılanması gerektiği ve kamusal bir görev ifa eden kişilere yönelik sert eleştirilerin dahi ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Yaptığım eleştiriler kamu yönetimine dair genel bir sorgulama niteliğinde”
“Bu tür eleştirilerin, demokrasilerde kamu görevlilerinin yönetimlerine dair eleştirilerin, topluma yansıtılması gerektiği ilkesine uygun olduğuna inanıyorum” diyen Sapan, eleştirilerini genel bir çerçevede tutarak kamuoyunun bilgisine sunduğunu, somut bir fiil isnadı veya bireysel saldırının söz konusu olmadığını belirtti. Söz konusu ifadelerin demokratik bir sistemde doğal olan bir denetim işlevini yerine getirdiğini belirten Sapan, “Kullandığım ifadeler tamamen hukuka uygun ifadelerdir. Bu tür ifadeler, kamusal eleştirinin kapsamına girer ve ifade özgürlüğünün sağladığı düşünce açıklama hakkı çerçevesinde değerlendirilmelidir. Köşe yazımda kullandığım ve mahkeme kararında yer alan ifadeler, kamu görevlilerine yönelik ağır bir itham veya doğrudan hakaret niteliği taşımamaktadır. Bu ifadeler, bir yönetim eleştirisi içerir. ‘Kayyumlar ve kayyumcuklar’ ifadeleriyle yaptığım eleştiriler, kamu yönetimine dair genel bir sorgulama niteliğinde olup, doğrudan bireyleri hedef almadan, daha ziyade bir yönetim şekline ve kamusal hesap verilebilirliğe dair eleştirel bir bakış sunmaktadır” dedi.