Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Necla Demir: "Mesleğimizin önüne set çekilmek isteniyor"

Gazeteci Necla Demir:

İlk duruşmada hakkında tahliye ve 2 yıl 1 ay hapis cezası kararı verilen Arvas, “Toplumsal sorunları tartışan, yazan, haber yapan gazeteciler ve gazetecilik mesleği ‘terörize’ edilerek bir algı yaratılmak istendi” dedi

AZİZ ORUÇ

Gazeteci Necla Demir Arvas'ın "örgüt üyeliği" (TCK 314/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 14 Nisan 2025 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Demir, 20 Ocak’tan beri Bakırköy Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunuyordu. Görülen ilk duruşmada mahkeme, Demir hakkında "örgüt yardım" (TCK 314/3) suçlamasından 2 yıl 1 ay hapis cezası ile birlikte tahliye kararı verdi.

Arvas, sunuculuğun yaptığı ve kadınların sorunlarının tartışıldığı bir program gerekçe gösterilerek yargılanıyordu.

Cezaevinden çıkan gazeteci Arvas, tutuklanmasına ve yaşananlara ilişkin Expression Interrupted'a konuştu.

“Basın emekçileri hedef alınıyor”

“Gazeteciliğe yönelik artık sıradanlaşan kötülüğü” altı meslektaşıyla birlikte tutuklanarak bir kez daha deneyimlemiş olduklarını anlatan Demir, şunları söyledi: “Keyfi gözaltı ve hukuksuz tutukluluk süreci bunu bir kez daha ortaya koydu. Toplumsal sorunları tartışan, yazan, haber yapan gazeteciler ve gazetecilik mesleği ‘illegalize,’ ‘terörize’ edilerek, bir algı yaratılmak istendi. En geniş anlamıyla da mesleğin önüne koca bir set çekilmek isteniyor. Bu kimi zaman yargı, kimi zaman sansür, kimi zaman yasak-baskı ile götürülmek istenen bir süreç… Hal böyle olunca tek derdi ‘hakikat’ olan özgür basın ve emekçileri ne yazık ki hedef oluyor. Mesnetten uzak iddialarla gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandığımız yetmezmiş gibi, ayrılan dosyalarımızda çıkan mahkeme kararları/cezalar vs. gösteriyor ki hukuksuz ve keyfi bir süreç işletildi ve işletilmeye devam ediyor.”

“Gazeteci ‘yardım yataklık’ ile suçlanabiliyor”

Demir, “ülkede bunca kadın katledilirken, şiddet ve toplumsal çürümüşlük had safhaya ulaşmışken; çocuklar için yaşam ve güvence alanı kalmamışken bunları konuşmak, yansıtmak nasıl suçlama konusu olabiliyor, anlamak da anlatmak da artık çok ama çok zor” diyerek, şöyle devam etti: “Bir gazeteci nasıl olur da konuğuyla tartışıyor, kadın sorunlarını konuşuyor diye ‘yardım yataklık’ ile suçlanabiliyor? Yorumu okuyucuya bırakıyorum.”

Yazmaya devam eden gazeteciler olacağız

Demir son olarak şunları söyledi: “Kısaca tüm bu akla inat, taviz vermeden yazmaya, konuşmaya devam edenler yine biz gazeteciler olacağız. Mesleğin kendisine de geleceğine de sahip çıkmak bunu gerektirir çünkü. Bu vesileyle dayanışmasını esirgemeyen başta kadınlar ve meslektaşlarımız olmak üzere herkese çok teşekkür ediyorum. Ve de en önemlisi dışarıda ses olmayı hak eden hasta tutsaklar, infazı keyfi gerekçelerle yakılan, tüm baskılara karşı güçlü duruşlarıyla karşılık veren kadın tutsakların en içten selamıyla bitireyim…”

Yukarı