Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Özdilek’in “hedef gösterme” suçundan yargılandığı dava başladı

Gazeteci Özdilek’in “hedef gösterme” suçundan yargılandığı dava başladı

Mahkeme, dosyanın mütalaa için savcıya tevdi edilmesine karar vererek davayı 14 Nisan’a erteledi

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL 

Cumhuriyet gazetesi muhabiri Zehra Özdilek, KHK ile ihraç edilen ve cezaevinden çıkan bir öğretmen ile yaptığı röportajda, gizli tanığın adını açık yazdığı gerekçesiyle “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla 12 Şubat 2020 tarihinde hâkim karşısına çıktı.

P24 tarafından takip edilen duruşma yaklaşık iki saatlik gecikmeyle 11:56’da başladı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Özdilek ve avukatı Buket Yazıcı hazır bulundu. 

“Kovuşturmaya yer yok” kararına rağmen iddianame düzenlendi

Usule ilişkin beyanda bulunan avukat Yazıcı, soruşturma aşamasında 7 Ekim 2019 tarihinde “eylemin basın özgürlüğü ve habercilik faaliyeti kapsamında kaldığı” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verildiğini, ancak 20 gün sonra dosyada hiçbir resmî itiraz olmaksızın Özdilek hakkında iddianame düzenlendiğini söyledi. Verilen takipsizlik kararının tebliğ edilmediğini belirten Yazıcı, “Karar, soruşturma dosyasından da çıkarılmıştır. İlgili takipsizlik kararından, dava açıldıktan sonra UYAP sistemi üzerinden haberdar olduk” dedi.

Sonradan yeni bir delil de elde edilemediği halde aynı delillerle Özdilek hakkında iddianame hazırlandığını anlatan Yazıcı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 172. maddesi gereği kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamayacağını hatırlattı. Yazıcı, davanın Basın Kanunu’ndaki dört aylık hak düşürücü sürenin aşılmasından sonra açıldığını belirterek davanın düşürülmesini talep etti.

“Haberimin suç olduğunu düşünmüyorum”

Özdilek de savunmasında, haberde adı geçen gizli tanığın isminin daha önce birçok gazetede açık şekilde yer aldığını belirterek, “Haber yaptığım konuyla ilgili hususu ekleme yapmadan tırnak içerisinde verdim. Haberimin suç olduğunu düşünmüyorum. Basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir” dedi. Özdilek, beraat talebinde bulundu.

Duruşma savcısı ise mütalaasını hazırlamak için dosyanın tevdi edilmesini istedi. Tekrar söz alan Yazıcı, usûle ilişkin taleplerinin değerlendirilmesini ve savunma için süre verilmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, iddianamelerin başsavcılık adına tanzim edildiğini, başsavcı veya vekili tarafından iade işlemlerine tâbi tutulduğunu, tebliğ edilmeyen “kovuşturmaya yer yok” kararının yok hükmünde olduğunu belirterek Yazıcı’nın yeni delil olmaması şeklindeki itirazlarının reddine karar verdi. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar vererek duruşmayı 14 Nisan’a erteledi.

Yukarı