Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Özlem Gürses’e hapis cezası verildi

Gazeteci Özlem Gürses’e hapis cezası verildi

Hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme, Gürses hakkındaki adli kontrol tedbirlerini de kaldırdı

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL

 

Gazeteci Özlem Gürses hakkında, YouTube kanalında yaptığı programda Suriye'deki Türk Silahlı Kuvvetleri’yle ilgili yaptığı eleştiri gerekçe gösterilerek, “devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama” suçlamasıyla (TCK 301/2) açılan davanın ikinci duruşması 24 Nisan 2025 günü İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada Gürses ve avukatları hazır bulundu.

 

“İma dahi etmediğim bir kelime için evimde hapsedildim”

Savunmasını yapan Gürses, üzerine atılı suçlamayı reddetti ve beraatını talep etti:

 

“75 dakikalık bir canlı yayının içinden seçilmiş 8 saniyelik bir videonun troller ve isimsiz sosyal medya hesapları üzerinden yaygınlaştırılması ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ni aşağıladığım ya da hakaret ettiğim iddia ediliyor. 30 yıldır süren gazetecilik meslek hayatımda yazılı basında yaptığım tüm röportajlar, ekranda yaptığım canlı yayınlar ve son olarak kendi Youtube kanalımda paylaştığım içeriklerden birinde dahi, değil hakaret bunu ima edecek tek bir kelime dahi bulamazsınız, yoktur.

 

“Son dört aydır, ekranda bir haritayı anlatırken söylediğim iki cümlenin birlikte montajlanmasından oluşan bir kâbusu yaşıyorum. Bu kurguyla dört aydır yurtdışı çıkış yasağım var, iki uluslararası konferansta konuşmacıydım, katılamadım. Ellerime kelepçeler takıldı, itibar suikastı için cep telefonu ile kaydedilen bu görüntüler servis edildi, kararlar daha biz görmeden basına sızdırıldı. 52 gün ayağımda bir elektronik kelepçe ile ima dahi etmediğim bir kelime için evimde hapsedildim.

 

“Hem hayatımı hem de mesleğimi inandığım değerlerle ve hepsinden önce oğluma bırakacağım onurlu bir miras hayaliyle yaptım, yapıyorum, yapacağım. Sonuçta benim meslekte yapıp ettiklerim bütün dijital arşivlerde duruyor, tek birini dahi silmedim, engellemedim. Hepsi orada.”

 

Gürses’in avukatı Hüseyin Ersöz, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını ve müvekkili hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin hukuka aykırı bir mahiyette olduğunu belirtti.

 

Ersöz, “Bağlamından koparılan sekiz saniyelik bir kesitle müvekkil suçlanıyor. Soruşturma aşamasında yapılan çözüm tutanağı eksik ve hatalı bilgiler içermektedir. Suç işleme kastı bulunmamasına rağmen soruşturma aşamasında karşı karşıya bırakıldığı ölçüsüz adli kontrol tedbirleri müvekkilin temel hak ve özgürlükleri kısıtlamakla birlikte özgür basın üzerinde sansüre zemin hazırlamaktır” diyerek beraat talep etti.

 

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Gürses’in üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını ve hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.

 

Esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunan avukat Hüseyin Ersöz, “Savcı savunmalarımızı dikkate almadan iddianamenin tekrarı bir mütalaa verdi. Savcılık makamının, mahkeme dosyasında da bulunan yayına ilişkin çözümleme tutanağını bir bütün olarak değerlendirmesi gerekirdi. Müvekkil suç işleme kastıyla hareket etmemiştir” dedi.

 

Gürses’in avukatlarından Enes Hikmet Ermaner de “Savcı, iddianameden kopyala yapıştır yaparak duruşma öncesinde hazırladığı esas hakkındaki mütalaayı sunulmuştur. Bunun ne hukuken ne de vicdanen kabul edilmesi mümkün değildir” diyerek beraat talep etti.

 

Son sözü sorulan Gürses, “Savcı yayının bir dakikasını bile izlememiş mütalaadan anladığım kadarıyla. Keşke sayın savcı da izleseydi. Asla işlemediğim bir suçla yargılanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

 

Mahkeme, Gürses’e “devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı. Gürses hakkındaki adli kontrol tedbiri de kaldırıldı.

 

Dava hakkında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Özlem Gürses hakkında, kendi YouTube kanalı TV OZ’de yayınladığı videoda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili kullandığı, “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş” ifadeleri üzerine resen soruşturma başlatmıştı.

 

Soruşturma kapsamında Gürses, 20 Aralık 2024’te Ankara’da gözaltına alınmış ve İstanbul’a getirilmişti. Bir gece Vatan Emniyet’te gözaltında tutulan Gürses, ertesi gün Çağlayan Adliyesine sevk edilmişti.

 

“Devletin kurum ve organlarını aşağılama” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiası üzerine savcılıkta ifade veren Gürses, tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.

 

İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, Gürses hakkında ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı kararı vermişti.

 

Gürses’in ev hapsi kararı 51 gün sonra kaldırılmış ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama” suçundan iddianame hazırlamıştı.

Yukarı