Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar beraat etti

Gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar beraat etti

Berkin Elvan soruşturmasına dair haberler gerekçe gösterilerek açılan davada her üç gazeteciye de “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlaması yöneltiliyordu

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL

 

Gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar’ın “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamasıyla yargılandıkları davanın karar duruşması 7 Ekim 2021 tarihinde İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Uğur ve Açar’ın katılmadığı duruşmada Coşkun ve gazetecilerin avukatları hazır bulundu. P24 tarafından takip edilen duruşmayı, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da izledi.

 

Duruşma savcısı 8 Haziran 2021 tarihli beşinci duruşmada verdiği mütalaasında, Berkin Elvan’ın Gezi Parkı protestoları sırasında öldürülmesine ilişkin soruşturma hakkında Cumhuriyet ve BirGün gazetelerinde yayımlanan haberler nedeniyle Coşkun, Uğur ve Açar’ın atılı suçtan cezalandırılmalarını istemişti.

 

“Hedef gösterme amacım yoktu”

 

Esasa ilişkin savunmasını yapan Coşkun, “Haberde polisin yer almasının tek sebebi dosyada şüpheli olarak yer alması. Kastım yalnızca haber yapmaktı. İddianamede ve esas hakkındaki mütalaada öne sürüldüğü gibi hedef göstermek gibi bir amacım yoktu. Haberde polisin kimliğini açığa çıkaracak hiçbir unsur yoktu. Herhangi bir suç işlemedim” dedi. Coşkun beraatini talep etti.

 

Coşkun’un avukatı Abbas Yalçın da mütalaaya katılmadıklarını söyledi. Yalçın, müvekkilinin hedef göstermek amacıyla değil ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde haber yaptığını söyledi. Suçun unsurlarının oluşmadığını beyan eden Yalçın, beraat kararı verilmesini talep etti.

 

Yalçın’ın ardından Uğur’un avukatı Tolgay Güvercin söz aldı. Güvercin, “Müvekkil haberindeki hangi ifadeler nedeniyle polis memurunu terör örgütlerine hedef göstermiştir? İddianamede de mütalaada da bu bilgiye yer verilmiyor. Dolayısıyla suçun unsurları oluşmamıştır. Beraat talep ediyoruz” dedi.

 

Açar’ın avukatı Damla Çaltepe ise Açar’ın vekaletini yeni aldıklarını belirterek dosyayı incelemek ve savunmalarını hazırlamak için süre talebinde bulundu. Mahkeme süre talebini reddetti.

 

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanıklara yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebiyle Coşkun, Uğur ve Açar’ın ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.

 

Davanın geçmişi

 

Berkin Elvan soruşturmasıyla ilgili 11 Mart 2016 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Berkin Elvan’ı vurduğu iddia edilen polis görev yerini hatırlamadı” ve BirGün gazetesinin internet sitesinde yayımlanan “Berkin soruşturmasındaki gizlilik kararının sebebi katilin itibarı zedelenmesin” başlıklı haberler gerekçe gösterilerek gazeteciler Coşkun, Açar ve Uğur hakkında 21 Kasım 2019 tarihinde iddianame düzenlenmişti.

 

İddianamede, gazetecilerin haberleri, adliyede öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’a bağlanarak, Kiraz’ı öldüren Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol’la ilgili DHKP/C açıklamasında şüpheli polisin kimliğinin de yayınlandığı ve ölümle tehdit edildiği ifade edilmişti. Savcılık, “Berkin Elvan'ın ölümünün bir kısım terör örgütleri tarafından istismar edildiğini” ileri sürerek, dava konusu haberlerle  şüpheli polisin sol örgütlere hedef gösterildiğini iddia etmişti.

Yukarı