Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Aralarında P24’ün de bulunduğu 19 ulusal ve uluslararası basın ve ifade özgürlüğü kuruluşu ortak açıklama yaptı
Basın İlan Kurumunun (BİK) Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal etmesinin ardından, basın meslek örgütleri ve yerel ve uluslararası basın ve ifade özgürlüğü kuruluşları kararın geri alınması çağrısında bulundu.
Aralarında P24’ün de bulunduğu 19 ulusal ve uluslararası basın ve ifade özgürlüğü ve insan hakları örgütü, 26 Ağustos 2022 tarihinde yaptıkları ortak açıklamada BİK kararının derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“BİK, gazetelerin yayın hayatı için hayati önem taşıyan kamu ilanlarının bağımsız ve adil bir biçimde dağıtılmasında düzenleyici bir rol oynamalıdır, eleştirel haber kurumlarını baskılayarak sansür mekanizmasını yaygınlaştırmada değil. Evrensel gazetesine 22 Ağustos 2022’de tebliğ edilen 17 Temmuz tarihli BİK kararında gazetenin kamu ilanı alma hakkının tümüyle iptal edildiği bildirildi. Bu karar, Evrensel gazetesinin tirajını “çoklu alım” ile arttırdığı iddialarını takiben başlatılan denetimlerin gerçekleştirilmesinin ardından geldi. Evrensel için gazetelerin tirajlarına göre belirlenen kamu ilanı gelirleri Eylül 2019’da denetim kararına kadar BİK tarafından durdurulmuştu. Bu son karar ile Evrensel gazetesi, kamu ilanı yayımlama hakkını tümüyle kaldırdı.
BİK kararında, “23 Mart 2020 ile 30 Nisan 2022 tarihleri arasında Kurumca mevzuat şartlarının aranmadığı salgın süreci hariç bırakılmak suretiyle altı ay içinde yayınlama hakkı yeniden devam etmediği anlaşıldığından, Günlük Evrensel gazetesinin, resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının sona ermesine karar verilmiştir,” ifadelerini kullandı. Evrensel’in kararı önce BİK’e itiraz etmek olmak üzere mahkemede temyiz hakkı bulunuyor. Evrensel gazetesinin BİK sisteminden çıkarılması halinde, ilan yayımlama hakkının geri kazanımı için bugün başlatılacak bir başvuru sürecinin dahi en az üç yıl süreceği öngörülüyor. Bu süreç, gazetenin finansal sürdürülebilirliği açısından son derece yıkıcı etkiler doğuracaktır.
Son üç yıl içinde, IPI ve aşağıda imzası bulunan basın özgürlüğü kurumları, Eylül 2019’da verilen Evrensel’e yönelik ilan durdurma cezasının kaldırılması için BİK’e pek çok kez çağrıda bulundu. 10 Avrupa Parlamentosu üyesi, dönemin BİK Başkanı Rıdvan Duran’a ortak mektup göndererek bu çağrıya destek vermişti. Şubat 2020’de Duran ile IPI öncülüğünde yüz yüze düzenlenen bir toplantıda bu talep ve endişeler dile getirilmiş olmasına rağmen, ilan durdurma cezası kaldırılmamıştı.
Sözcü, Cumhuriyet, Evrensel ve BirGün gazetelerinin toplu başvurusuna yönelik Anayasa Mahkemesi’nin 10 Ağustos 2022 tarihli kararında, bu gazetelere verilen arka arkaya ve keyfi ilan kesme cezalarının basın ve ifade özgürlüklerini ihlal ettiğini belirtti. Ayrıca bu durumun yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirten karar ile BİK’in ülkedeki sistematik sansür mekanizmasının bir aracı olarak hareket ettiği adeta teyit etmiş oldu. Böylelikle, AYM kararı BİK’in medya kurumlarına yönelik bağımsız yaklaşımının kaybedildiğini tasdik etti.
Son yıllarda Türkiye’deki medya özgürlüğü alanı gün geçtikçe daralıyordu. 2023 genel ve başkanlık seçimleri takvimi devam ederken, bağımsız haber yapmaya çalışan medya kuruluşlarının durumu, bilgiye dayalı karar verebilmek için var olan basın kuruluşlarına bağımlı kalan Türkiye vatandaşlarının habere erişimi üzerindeki olumsuz etkileri ve tüm bunların halihazırda daralmakta olan sivil alana olumsuz katkısı hakkında büyük endişe içerisindeyiz. O nedenle, bir kez daha Basın İlan Kurumu’na Evrensel gazetesinin ilan yayımlama hakkının iptalinin geri çekilmesi için çağrı yapıyoruz.”
Açıklamayı P24’ün yanı sıra Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), ARTICLE 19, Articolo 21, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Danish PEN, English PEN, IFEX, IPS İletişim Vakfı/bianet, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), OBC Transeuropa (OBCT), PEN America, PEN Norway, PEN Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), South East Europe Media Organisation (SEEMO), Swedish PEN, The Committee to Protect Journalists (CPJ) ve the Coalition For Women In Journalism (CFWIJ) imzaladı.
Basın meslek örgütlerinden Evrensel’e destek
Öte yandan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın-İş Evrensel gazetesinden bir temsilcinin de katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda BİK’in yasak kararı eleştirildi ve Meclise Anayasa Mahkemesinin ilan yasaklarına karşı aldığı kararı uygulama çağrısında bulunuldu.
İstanbul’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda 25 Ağustos 2022 tarihinde düzenlenen basın toplantısında DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, TGC Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Güç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Adnan Özyalçıner ve Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez açıklama yaptı. Toplantıyı P24 de takip etti.
BİK’in gazetelere uyguladığı ilan kesme cezalarına dair Anayasa Mahkemesinin pilot kararını hatırlatan Güneş, "Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun, Mart ayında verdiği pilot kararının gerekçesi, haksız ve hukuksuz cezalandırma sürecini doğruladı. BİK, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına rağmen Evrensel’in resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını maalesef sona erdirdi. Meclis, bu Anayasa Mahkemesi kararını mutlaka uygulamalıdır” diye konuştu.
Tuna: “Eleştirel sesler susturulmak isteniyor”
Güneş’in ardından söz alan TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, “Basın İlan Kurumu, 61 yıl sonra bugün eleştirel basını kendi elleriyle boğmayı deniyor. Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen, 195 sayılı kanunu TBMM’ye yeniden düzenlenmek üzere göndermesine rağmen, meseleyi oldubittiye getirerek Evrensel’i susturmaya yönelik bir karar alıyor. Bu kararlar alınırken, haklı gerekçe arama zahmetine bile girilmiyor. Karar tek aslında, eleştirel sesler susturulacak, Evrensel susturulacak,” ifadelerini kullandı.
Eren: “Seçime giderken iktidar sadece kendi konuşsun istiyor”
DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ise kendisinin de bir dönem Evrensel’de çalıştığını belirterek şunları söyledi: "Basın İlan Kurumu iktidarın aparatı durumunda. İktidara biat etmemiş her yayın organını ekonomik olarak ve yasa dışı biçimde susturmaya, cezalandırmaya çalışıyor. Sadece bunu yapmıyor, iktidarın propaganda aygıtı haline gelmiş yayın organlarını da fonluyor aynı zamanda. Basın İlan Kurumu internet sitelerine de el atmaya çalışıyor. Yeni dönemde görüşülecek yasa teklifiyle internet sitelerini de bu tür denetim altına almaya çalışıyorlar. Basın İlan Kurumu yazılı basına bu baskıyı uygularken RTÜK de televizyon kanallarına benzer bir baskıyı uyguluyor. Seçime giderken iktidar sadece kendi konuşsun istiyor. Başka hiçbir ses çıkmasın istiyor ama artık bütün bunlar nafile çabalar. Şimdiye kadar gazeteciler nasıl susmadıysa her türlü baskıya, tehdide rağmen haber yapmaya devam ettilerse, haberleri kamuya, halka ulaştırmaya devam ettilerse bundan sonra da devam edecekler.”
Özyalçıner: “Evrensel’le dayanışmak basın özgürlüğünü desteklemek demektir”
TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, iktidarın hapis ve tazminat cezaları ile engelleyemediği Evrensel gazetesini, yasal hakkı olan resmi ilanını keserek ekonomik baskıyla devre dışı bırakmaya çalıştığını söyledi. Özyalçıner sözlerine şöyle devam etti: “Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde insan hak ve özgürlüklerinden söz edilemeyeceği açıktır. Onun için halkın haber alma özgürlüğü de engellenemez. Evrensel tabii ki susmaz ve susturulamaz. Biz okurlar, işçiler, emekçiler, sivil toplum örgütleri oldukça susmayacak. Evrensel'i desteklemek, Evrensel'le dayanışmak, basın özgürlüğünü desteklemek demektir. Her türlü baskıya, yolsuzluklara, adaletsizliklere, haksızlıklara direnmek demektir."
Güç: “BİK cezalandırma amacıyla hareket ediyor”
Evrensel’in resmi ilan ve reklam hakkının kaldırılmasının bir hak ihlali olduğuna dikkat çeken TGC Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Güç de “Basın İlan Kurumunun cezalandırma amacıyla davrandığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Demokratik bir toplumda tüm kurumlar bağımsız ve özgür karar almalıdır. Basın ve düşünce ile ifade özgürlüğünün olmadığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez. Resmi ilan sopasıyla, kitle iletişim araçlarının, ekonomik yollarla seslerinin kısılmaya çalışılması hukuka ve kanuna aykırıdır. Bu yolla basını susturma gayreti içine girmenin asla kabul edilmeyeceğini ve asla başarıya ulaşamayacağını da hatırlatıyoruz” diye konuştu.
Tütmez: “Okurların bir gazete ile dayanışması suç değildir”
Toplantıda son olarak Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez söz aldı. BİK’in 2019 yılının Eylül ayından bu yana Evrensel’e resmi ilan akışını durdurduğunu anımsatan Tütmez, bunun yanı sıra Evrensel'e çeşitli haber ve yazılar gerekçe gösterilerek toplam 108 gün ilan kesme cezası verildiğini de ekledi.
Son kararla Evrensel’in resmi ilan hakkının tümüyle iptal edildiğini söyleyen Tütmez, şunları söyledi: “BİK Genel Müdürlüğü tarafından gazetemize iletilen tebligatta, okurlarımızın bayilerden birden fazla gazete satın alması; siyasi partilerin ve belediyelerin kurum olarak aldıkları gazeteler, iptal kararına gerekçe gösterildi. Okurların bir gazete ile dayanışarak gazete alması suç değildir. Ayrıca her siyasi parti, belediye ve sendika bir gazeteyi toplu olarak alıp üyelerine dağıtabilir. Soruyoruz… Bunda sorun nerede?
Gazete tirajlarının incelenmesi için TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasını talep ettiklerini söyleyen Tütmez, “Bağımsız olmasını istediğimiz bu komisyon, hangi gazetenin gerçekte kaç adet sattığını araştırmalıdır. Bu komisyon şişirilmiş tirajlarla Basın İlan Kurumu üzerinden gelir sağlayan medya organlarını da araştırmalıdır. Bizim bu konuda hiçbir çekincemiz yoktur" diye konuştu ve karara itiraz edeceklerini açıkladı.