Hayri Demir yazmadığı kitabın yazarı olmakla suçlandı

"Terör" suçlamalarıyla yargılanan gazeteci, “Suç unsuru taşımayan bilgilerle dosya kabartılmaya çalışılmış” ifadesini kullandı

DENİZ NAZLIM, ANKARA

Gazeteci Hayri Demir’in “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamalarıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 18 Eylül 2024 günü Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Duruşmada Demir ve avukatı Nuray Özdoğan hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.

 

 

Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada Demir, birleştirmeyle gelen iddianame yönünden savunma yaptı.

Demir ayrıca, daha önce yargılandığı ve beraat ettiği dava ve soruşturmaların da dosyada yer aldığını belirterek, “Suç unsuru taşımayan bilgilerle dosya kabartılmaya çalışılmış” ifadesini kullandı.

 

Demir, şöyle konuştu: “Dosyanın tamamında gazetecilik faaliyetlerinden yargılanıyorum. Dikkat ederseniz, yazmadığım kitap bile bana ithaf edilmiş. Endonezyalı Paul White isimli bir yazarın yazdığı kitabın yazarı olarak ben gösterilmişim. Bu ayrıntı bile dosyanın üstün körü hazırlandığını gösteriyor. Yine günlük hayatta kullanılan bir Kürtçe deyimin yazıldığı duvar yazısını paylaşmış olmam örgüt propagandası kapsamına alınmış ve üstelik çevirisi bile yanlış yazılmış.”

 

Ardından söz alan avukat Nuray Özdoğan ise, müvekkili hakkında hazırlanan MASAK raporuna işaret ederek, “Raporda müvekkilin çalıştığı kurumlar ve proje yaptığı kuruluşlardan aldığı telifler yazıyor. Zaten almasa sorunlu bir durumdur. MASAK raporu, bu iş ilişkisini bir örgüt işleyişi olarak gösteriyor. Kim bu kurumlar, hangi örgütler? Rapor tamamen algıya yöneliktir. Müvekkil uzun süredir freelance yani telifli içerik üreterek mesleğini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

 

Özdoğan, Demir’in 2014 yılında Suriye’ye giderken Suruç Kaymakamlığından aldığı akreditasyon kartının örneğini dosyaya sunacaklarını söyledi.

 

Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması ve savunmaların yapılması için davayı 20 Kasım 2024 tarihine erteledi.

 

Davanın geçmişi

 

Demir hakkında Suriye’de yaptığı haberler gerekçe gösterilerek 2017 yılında yine “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla dava açılmıştı. Aralık 2022 yılında karara bağlanan davada, iki haber paylaşımı gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” suçlamasından 1 yıl 21 ay 22 gün hapis cezası verilmişti.

 

Ceza verilen dosya istinaf mahkemesine taşınırken, aynı dönemde Demir hakkında 2023 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “PKK/KCK/YPG/YDG-H silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. İstinaf mahkemesi, soruşturmanın incelemeye konu olan dosyayla birleştirilerek görülmesinde hukuki gereklilik bulunduğunu belirterek kararı bozmuştu. Demir hakkında “örgüt propagandası” suçlamasından verilen hapis cezasının ise “zincirleme suç hükümleri uygulanarak” yarı oranında artırıma gidilmesine karar veren istinaf, yeniden yargılama için dosyayı ilk derece mahkemesine göndermişti.

 

İstinafça bozulan kararla birlikte açılan yeni soruşturma dosyası da birleştirilerek, yargılama sürdürüldü.