Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Gazetecilerin avukatları Yargıtay’a başvuru yapacaklarını ve savunmaları hazırladıklarını bildirdi. Avukat Resul Temur, “Karar, yargının siyaset adına gazetecilere karşı cezalandırma refleksinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi
DENİZ NAZLIM, ANKARA
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi, 11 gazetecinin yargılandığı davada gazeteciler Diren Yurtsever, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Zemo Ağgöz, Öznur Değer ve Deniz Nazlımhakkında “örgüt üyeliği” suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını, “hükümde esaslı bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle onadı. Habibe Eren, Ceylan Şahinli ve Mehmet Günhan yönünden verilen beraat kararları da kesinleşti.
Daire, Berivan Altan hakkında “örgüt üyeliği” suçundan verilen hükmü ise usulden bozdu. Gerekçeli kararda suç tarihi ve gözaltı bilgilerine yer verilmemesi ile Altan hakkında Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde aynı suçlamayla süren dosya arasında bağlantı kurulmadan hüküm verilmesi bozma gerekçesi olarak gösterildi.
Onama kararının gerekçeleri
Kararda, dosyada yer alan haber, yayın, dijital materyal ve yazışmaların tek başına değil, “bütüncül bir delil zinciri” olarak değerlendirildiği; tanık beyanları, dijital çözümlemeler ve yayın içeriklerinin tartışılmasıyla vicdani kanaate ulaşıldığı; delillerin hukuken geçerli ve elverişli olduğu, savunmaların inandırıcı bulunmadığı ve suçun vasfına uygun kabul ve uygulama yapıldığı gerekçeleriyle istinaf başvuruları esastan reddedildi.
Habibe Eren, Ceylan Şahinli ve Mehmet Günhan için verilen beraat hükümlerini hukuka uygun bulan Daire, üç gazeteciye yönelik suçlamaları destekleyecek hukuken geçerli delil bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin gerekçesinin yasal ve yeterli olduğunu belirtti. Kararda ayrıca, gazetecilerin 25–28 Ekim 2022 tarihleri arasında gözaltında tutulmaları nedeniyle tazminat başvurusunda bulunma hakları olduğu hatırlatıldı.
Daire, “kuvvetli suç şüphesi bulunduğu” gerekçesiyle cezaları onanan yedi gazeteci ile Berivan Altan hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti.
Karar oybirliğiyle alındı. Kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilecek. Gazetecilerin avukatları Yargıtay’a başvuru yapacaklarını ve savunmaları hazırladıklarını bildirdi.
Gazetecilerin avukatı Resul Temur, istinaf kararını şöyle değerlendirdi: “Herhangi bir hukuki tartışmanın yürütülmediği bir karar süreci olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle Ankara 4. Ağır Cezanın dosyaları istinafa eksik göndermesi ve akabinde istinafın eksik dosyaların tamamlanmasını istemesinden sonra hızlı biçimde karar vermesi, hukuki bir tartışma dertlerinin olmadığını gösteriyor. Karar bize, siyasi süreçlerden bağımsız olarak, yargının siyaset adına gazetecilere karşı cezalandırma refleksinin ne kadar güçlü olduğunu bir daha gösterdi.”
Davanın geçmişi
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022’de MA muhabirleri Diren Yurtsever, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, Zemo Ağgöz, Deniz Nazlım; JINNEWS muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer ile MA’nın eski stajyeri Mehmet Günhan ev baskınlarıyla gözaltına alınmıştı.
Gözaltındaki gazetecilerden Zemo Ağgöz 26 Ekim 2022 günü ev hapsi şeklindeki adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. 10 gazeteci ise savcılık sorgularının ardından sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Soruşturma savcısı, adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmasını talep ettiği Mehmet Günhan dışındaki diğer dokuz gazetecinin “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmasını talep etti. Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği, dokuz gazetecinin “örgüt üyeliği” suçunu işlediklerine dair “kuvvetli şüphe” olduğuna kanaat getirerek 28 Ekim’de tutuklanmalarına karar verdi.
Gözaltına alınan 11 gazeteci hakkında 8 Şubat 2023 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgütüyeliği” suçlamasıyla iddianame düzenlendi. İddianamede, gazetecilerin çalıştığı kurumların yayın politikası, haberlerinde kullandıkları dil, sosyal medya paylaşımları, haber takibi için katıldıkları etkinlikler, meslektaşları ve haber kaynakları ile yaptıkları telefon görüşmeleri, “örgüt üyeliği” suçuna delil olarak gösterildi. İddianame Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Mayıs 2023 tarihli ilk duruşmada dokuz gazetecinin adli kontrolle tahliyesine karar verdi.
Yargılama sonucunda Altan, Güzelyüz, Yurtsever, Yalçın, Acar, Ağgöz, Nazlım ve Değer’e “örgüt üyeliği” suçlamasıyla ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Şahinli, Eren ve Günhan ise beraat etmişti.
İlk derece mahkemenin kararı daha sonra istinafa taşınmıştı.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, aynı dosyada 23 Eylül 2025’te eksik evrak tespit ederek dosyayı ilk derece mahkemesine iade etmişti. Avukat Resul Temur, o kararı “yeniden yargılama yapılmayacak; yerel mahkeme evrakları tamamlayıp istinafa geri gönderecek; bu bir bozma kararı değil” sözleriyle değerlendirmişti. Eksiklikler tamamlandıktan sonra dosya yeniden istinaf incelemesine gönderilmişti.