Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
İzmir’de 13 Şubat’ta “örgüt üyeliği” suçlamasıyla evleri basılarak gözaltına alınan MA muhabirleri Semra Turan, Tolga Güney ve JinNews muhabiri Melike Aydın hakkında hazırlanan iddianamede, gazetecilerin haber görüşmeleri ve yayımlanan haberleri suçlamaya delil olarak gösterildi
NİMET ÖLMEZ, İZMİR
İzmir’de 13 Şubat’ta Mezopotamya Ajansı (MA) İzmir Büro Şefi Semra Turan, muhabirler Delal Akyüz ve Tolga Güney, JinNews muhabiri Melike Aydın, Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) basın çalışanı Fatma Funda Akbulut “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçlamasıyla evlerine baskın yapılarak gözaltına alındı. 6 Şubat'ta Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan gazetecilerden Aydın, Güney, Akyüz ve Akbulut hakkında ev hapsine; Başakçıoğlu ve Turan hakkında ise haftada iki gün imza verme zorunluluğu getirilmesine karar verildi. Soruşturmanın üzerinden sekiz ay geçtikten sonra Cihan Başakçıoğlu hakkında takipsizlik kararı verildi. DEM Parti basın çalışanı Funda Akbulut hakkındaki iddianame “örgüt üyeliği" iddiasıyla İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, dosyada "örgüte finans sağlama" suçlaması olduğu gerekçesiyle dosyayı kabul etmedi ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame ise mahkemenin inceleme aşamasında. Dosya kabul edilirse duruşma günü için tarih verilecek.
Gazetecilere “örgüt üyeliği” suçlaması
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteciler Semra Turan, Tolga Güney ve Melike Aydın hakkında 10 ay sonra soruşturmayı tamamladı. Savcılığın Turan, Güney ve Aydın hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hazırladığı iddianameyi, İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti. Savcılık makamı, İzmir’de MA ve JinNews’te çalışan gazeteciler Semra Turan, Tolga Güney ve Melike Aydın’ın birbirleriyle veya haber kaynaklarıyla olan telefon görüşmeleri ve bu görüşmelerdeki haber içerikleri suç unsuru olarak değerlendirdi.
Turan’ın haberleri suç sayıldı
Gazeteci Semra Turan’ın iddianamesinde, açık tanık Buse Aslan'ın beyanı ve gizli tanık K8Ç4B3LIT5'in teşhisi, tanık Ümit Dikbıyık'ın beyanı ve Turan’ın JinNews ve Mezopotamya Ajansı'nda yayımlanan haber içerikleri delil olarak gösterildi. Turan’ın, “Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki kadınlar birlik kurdu: NADA," “Kadifekale'den Gündoğu'ya taşınan Newroz" başlıklı haberleri ve yaptığı haberleri sosyal medya hesabında paylaşması da suçlama konusu yapıldı. İddianamede, meslektaşlarının Turan'a, Turan'ın da meslektaşlarına gönderdiği düşük miktarlı para havaleleri suç sayıldı. İddianamede, Turan'ın haber kaynaklarıyla ya da habere ilişkin yaptığı konuşma kayıtlarına yer verildi. Turan'ın, Muğla Milas Akbelen Ormanı'nda yaşanan ağaç kesimine ve İzmir Bergama'da işten atıldıkları için oturma eylemi yapan Agrobay Seracılık işçilerinin eylemine ilişkin telefonla yaptığı haber görüşmesi ile bu konuda hazırladığı haberlere yer verildi. Tüm bunlar "örgüt üyeliği” suçlamasına gerekçe yapıldı.
Ayrıca gazeteci Turan’ın iddianamesinin ilk beş sayfası, örgütün kuruluş ve amaçlarının değerlendirildiği kısımlara ayrıldı.
Savcılık Turan’ın iddianamesinde şu ifadelere yer verdi: “Şüpheli Semra Turan'a ait dijital inceleme raporu, şüpheli Semra Turan'ın Jinnews ve Mezopotamya Ajansı'nda kendi ismini gizleyerek yayınladığı haber içerikleri, şüpheli Semra Turan'a ait HTS kaydı, görüntü inceleme tutanakları, mali analiz raporu, seyahat bilgileri, arama el koyma tutanakları, kollukça düzenlenen araştırma ve tespit tutanağı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2023/63394 sayılı soruşturma dosyasındaki teknik takip tespit tutanakları, adli sicil kaydı, nüfus kayıt örneği, tüm dosya mündericatından anlaşılmıştır. 1-Şüphelinin mahkemenizce yargılamalarının yapılarak üzerilerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yukarıda belirtilen sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesine…”
Güney’in haber görüşmeleri suç sayıldı
Gazeteci Tolga Güney hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Savcılık makamı, Güney’in iddianamesindeki suçlamaları açık tanık Buse Aslan'ın, gizli tanık K8Ç4B3LIT5'in ve tanık Ümit Dikbıyık'ın beyanlarına dayandırdı. Güney’in iddianamesinde geniş bir bölümde örgütün faaliyetlerine ve kuruluş tarihine yer verildi. Aslan, Güney'in kim olduğunu bilmediğini ancak haberlerini "örgüte yakın" televizyon ve haber sitelerine gönderdiğini ileri sürdü. Gizli tanık K8Ç4B3LIT5'in ise beyanlarında Tolga Güney’i tanıdığını, KCK ideolojik alan yapılanması basın komitesine bağlı olarak örgütsel faaliyet yürüttüğünü, örgütsel faaliyetlerini İzmir’de yürüttüğünü ve Mezopotamya Ajansı'na bağlı olarak Karadeniz Bölgesi’ndeki haber kaynaklarıyla görüşerek, örgüt ideolojisi doğrultusunda haber yaptığını iddia etti. Güney’in, gazeteci arkadaşları ve haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler ve doğa katliamlarına dikkat çektiği “Felaketin başlangıcı,” “Eko-kırımın hesabı sorulur” şeklindeki haberleri suç olarak sayıldı.
Güney’in cezalandırılması istendi
Savcılık makamı Güney için şu ifadelere yer verdi: “Şüpheli Tolga Güney'in Mezopotamya Ajansı'nda kendi ismini gizleyerek yayımladığı haber içerikleri, şüpheli Tolga Güney'e ait HTS kaydı, görüntü inceleme tutanakları, mali analiz raporu, seyahat bilgileri, arama el koyma tutanakları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2023/63394 sayılı soruşturma dosyasındaki teknik takip tespit tutanakları, adli sicil kaydı ve tüm dosya mündericatından anlaşılmıştır. Şüphelinin mahkemenizce yargılamasının yapılarak üzerilerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yukarıda belirtilen sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesine…”
Gazeteci Aydın’ın iddianamesi de benzer
Gazeteci Melike Aydın hakkında hazırlanan iddianamede, açık tanık Buse Aslan'ın, Aydın hakkında "örgüt" talimatıyla haber yaptığı yönündeki ifadeleri yer aldı. Aydın'ın haber kaynakları ya da gazetecilerle yaptığı 33 adet telefon görüşmesi kaydına yer verilen iddianamede, bu görüşmeler sonucu polis operasyonuyla yapılan gözaltılar ve üniversite öğrencilerinin Yüksek Öğretim Kurumunun (YÖK) kuruluşunu protesto etmesine dair yazılan haberler de suç delili olarak sunuldu. İddianamede, Aydın'ın tutsak yakınları ve tutsakların durumuna ilişkin yaptığı haberlerin yanı sıra İzmir'de yapılan gözaltılar, tecritler, hasta tutsaklar, tutsakların cezaevinde yaptığı açlık grevleri ve Akbelen Orman kesimi ile ilgili haberleri de suçlama konusu yapıldı.
Ayrı ayrı hazırlanan iddianamelere ilişkin açılan davaların ilk duruşması 10 Şubat 2025 günü İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.