Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Meslek örgütlerinden gözaltılara tepki: Gazeteciler derhal serbest bırakılmalı 

Meslek örgütlerinden gözaltılara tepki: Gazeteciler derhal serbest bırakılmalı 


Dört kentte yapılan ev baskınlarında çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasına tepki gösteren gazeteci meslek örgütleri, “Meslektaşlarımız gazeteci olduğu için gözaltına alındılar, derhal bırakılmalılar” dedi

AZİZ ORUÇ

İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Batman’da 26 Kasım günü yapılan ev baskınlarında çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasına tepki gösteren gazeteci meslek örgütleri, “Meslektaşlarımız gazeteci olduğu için gözaltına alındı. Derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz” dedi.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım günü sabah saatlerinde İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Batman’da yapılan ev baskınlarında, aralarında gazetecilerin bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Yürütülen soruşturma kapsamında Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metina ve Ahmet Sümbül ile yönetmen Ardin Diren, Batman’da gazeteci Mehmet Üçar, Ankara'da Bilal Seçkin, Suzan Demir, İstanbul'da Bilge Aksu ve Erdoğan Alayumat gözaltına alındı. Gazeteci Gülcan Dereli’nin İstanbul’da kaldığı eve baskın yapıldı ancak Dereli evde olmadığı için gözaltına alınmadı. 

Bianet muhabiri Tuğçe Yılmaz'ın eski evine baskın düzenleyen polis, kendisini evde bulamayınca telefonla aradı ve ifade vermek üzere Emniyet'e çağırdı. Yılmaz, avukatı Deniz Yazgan Şenay ile birlikte Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne gitti. Savcılık talimatıyla Yılmaz, Eskişehir’e gönderildi.

Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Banu Tuna, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Selman Çiçek ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Yöneticisi Aysel Işık, Expression Interrupted'a konuştu.

Tuna’dan gizlilik kararına tepki

Banu Tuna şunları söyledi: “Dosyalar hakkındaki gerekli gereksiz alınan gizlilik kararları, daha pek çok uygulama gibi bu baskıcı dönemin hak alanını daraltmak için kullandığı yöntemlerden biri oldu. Davet üzerine gidip ifade verebilecek gazeteciler, sırf üzerlerinde bir şüphe atmosferi yaratmak için ev baskınlarıyla, sabaha karşı gözaltına alınıyor, dosyalar hakkında gizlilik kararları alınıyor. Avukatlarıyla görüşmeleri engelleniyor. Bu yöntem hem onları korkutmak, yıldırmak hem de kamuoyunda bir önyargı oluşturmak için kullanılıyor. Meslektaşlarımızın durumu ve neyle suçlandıkları hakkında derhal bilgi almak istiyoruz, bir an önce serbest bırakılmalılar” diye belirtti. 

Işık: “İktidar gazetecilere yargı sopasını gösteriyor”

Ülkede her gün kadın ve çocuk katliamlarının yaşandığını belirten Aysel Işık, “Kadınlar sokaklara çıkarak faillerin cezalandırılması ve ihalelerin son bulması için seslerini yükseltirken, iktidar bu sesi kısmak ve bu sesin topluma ulaştırılmaması için medyaya baskı yapıyor. Gazetecilere açıktan yargı sopasını gösteriyor. Bununla da yetinmeyen iktidar, gazeteci arkadaşlarımıza şiddet uyguluyor, gözaltına alıp, tutukluyor. Bugün çok sayıda gazeteci arkadaşımız, evleri basılarak gözaltına alındı. Arkadaşlarımızın gazetecilik faaliyetinden dolayı gözaltına alındığını biliyoruz” diye belirtti.

“İktidar özellikle kadın gazetecileri hedef alıyor”

“Gözaltına alınan gazetecilerin arasında MKG Başkanı’mız Roza Metina da bulunuyor” diyen Işık, herkesin Roza Metina’yı yakından takip ettiğini ve gazeteciliğine de tanık olduğunu söyledi. Işık sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Arkadaşımız yargı kıskacına alınarak sistematik bir şekilde gözaltına alındı. Bizler bunun nedenini çok iyi biliyoruz. İktidar özellikle kadın gazetecilerin seslerini kısmaya çalışıyor. İktidar kadın gazetecileri gözaltı ve tutuklama ile susturmaya ve hakikatin üstünü örtmeye çalışıyor. Fakat iktidarın bu çabası nafiledir. Kadın gazeteciler olarak Meclis kürsüsünde bizlere savrulan tehditlere, sahada uygulanan şiddete dün susmadığımız gibi bugün de susmayacağız. Hakikatten taviz vereceğimizi sananlara cevabımızı kameralarımız, fotoğraf makinalarımız ve kalemlerimiz ile vereceğiz.”

“Gazeteciliğe sahip çıkalım”

Meslek örgütlerine çağrıda bulunan Işık, sözlerini “Gün susma günü değil, hakikat gazeteciliğine sahip çıkma ve özgür basına dönük saldırılara ortak mücadele hattında buluşarak cevap olma günüdür” ifadeleriyle bitirdi.

Çiçek: Gözaltılarla sonuç alamayacaklar

Selman Çiçek ise şunları belirtti: “Sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında arkadaşlarımız gözaltına alındı. Şu ana kadar yedi meslektaşımız gözaltına alındı. Meslektaşlarımızın neden gözaltına alındığını bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var; o da, burada gözaltına alınan gazeteciliktir, yargılanan gazeteciliktir. Özgür basın hedef haline getiriliyor. Özgür basın hakikatın duyurulması adına mücadele ettiği için hedef alınıyor. Gözaltılarla hakikati karartmayı hedefleyen anlayış, dün olduğu gibi bugün de sonuç alamayacak. Bu nedenle dayanışmayı büyütmeliyiz. Hep birlikte altını kalın kalın çizerek; 'gazetecilik suç değildir.’”

Yukarı