Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’e 41 yıla kadar hapis istemi

Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’e 41 yıla kadar hapis istemi

Mütalaada Yıldız, Dükel ve Erdal Baran’ın “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme” ve “açıklama” suçlarını zincirleme şekilde işledikleri iddiasıyla cezalandırılmaları istendi

 

CANAN COŞKUN, ANKARA

 

Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve TELE1 TV Ankara Temsilcisi İsmail Dükel’in haber kaynağı asker Erdal Baran ile yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması 5 Şubat 2021 tarihinde Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 

P24 tarafından izlenen duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada Yıldız, Dükel ve Erdal Baran’ın "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" ve "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" suçlarını zincirleme şekilde işledikleri iddiasıyla 41 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

 

Duruşmaya tutuksuz yargılanan gazeteciler Yıldız ve Dükel ile tutuklu yargılanan asker Erdal Baran katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in de takip ettiği duruşmanın başında Yıldız’ın avukatı Erdoğan Tokatlı, mahkeme heyetine medya ombudsmanı Faruk Bildirici’nin davayla ilgili bir uzman mütalaası hazırladığını, bunun için adliyede olduğunu söyledi.

 

Duruşma başlarken mahkeme başkanı, Ankara Şehir Hastanesi’nin sanık Erdal Baran ile ilgili cezai ehliyetinin bulunduğuna dair raporunun dosyaya girdiğini bildirdi. Başkan, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün de davaya konu ihbar dilekçesi ile ilgili ihbarcının kimliğini tespit edemediğine ilişkin yazısının da mahkeme dosyasına girdiğini söyledi. Mahkeme başkanının duyurusundan sonra Müyesser Yıldız’a söz hakkı verildi.

 

“15 Temmuz kitabı yazılmayacağını sananlar umutlanmasın”

 

Yıldız, bir yıldan fazla zamandır bu davayla uğraştıklarını söyledi ve “Birilerinin intikam davası, hukuki bir dava değil bu. İhbarcı bulunamazdı, çünkü yoktu. O zaman kim itibar etti bu iddiaya?” diye sordu. Yıldız şöyle konuştu:

 

“Yaptığımız işin casusluk olmadığını, gazetecilik faaliyeti olduğunu ispatlamamıza rağmen belli ki bir ceza verilecek. Daha gözaltındayken ve sonra cezaevinde birilerinin 15 Temmuz ile ilgili kitap çalışması içinde olup olmadığımı öğrenmek istediklerini söylemiştim. Benden alınan materyallerim davalı olduğum Genelkurmay’a gönderildi. Kitabı yazamayacağımı düşünen varsa hiç umutlanmasınlar, mutlaka yazılacaktır.”

 

“İstihbaratçı için bile sır değil”

 

Yıldız’ın avukatı Naci Uğur da suçlamaya delil olarak gösterilen telefon tapeleriyle ilgili bir sunum yaptı. Avukat Uğur, sunumda tapelerin gizli olmadığına, tapelere konu konuşmalarla ilgili bazı askeri yazışmaların asker Erdal Baran'ın olduğu tugaya gönderilmediğine, bazı konularla ilgili Milli Savunma Bakanlığı'nda herhangi bir yazışma dahi olmadığına dikkat çekti. Yıldız’ın diğer avukatı Mustafa Güler de geçmişte istihbaratçı olarak çalıştığını belirterek “Bu davaya konu tapelerin çoğu istihbaratçı için bile sır değil” dedi.

 

Yıldız’ın avukatlarından sonra söz hakkı tutuklu sanık Baran’a geçti. Baran, suç işlemediğini defalarca ifade ettiğini söyleyerek kendisiyle ilgili akıl sağlığı raporuna dair konuştu. Baran, ruh hâlinin intihar ve mutluluk arasında gidip geldiğini belirtti.

 

“Vicdan ve hukuktan uzaklaşılıyor”

 

Baran’dan sonra gazeteci İsmail Dükel konuştu. Dükel, ihbarcının neden bulunamadığını merak ettiğini belirterek “Vicdan ve hukukun evrensel normlarının bu davanın temeli olması gerekirken buradan uzaklaşıldIğını görüyorum. Dilerdim ki savcılık makamı farklı bir şey yapsaydı. Bizim yargılanmamız istenmiş, gelip gideriz” dedi. Dükel’in avukatı Semih Ecer de “Bu ihbar geçersiz ise hukuka aykırı delil olarak değerlendirilmelidir. Başta yapılan bir kural hatası yargılamayı bozmaktadır. Bu nedenle burada olmamız da hukuka aykırıdır. Derhal beraat kararı verilmelidir” dedi.

 

Faruk Bildirici uzman mütalaası hazırladı

 

Yargılanan gazetecilerin ve avukatların konuşmalarından sonra davayla ilgili uzman mütalaası hazırlayan medya ombudsmanı Faruk Bildirici salona çağrıldı. Bildirici şunları söyledi:

 

“Bu davayı dört açıdan inceledim. Birincisi Erdal Baran ile görüşme, bilgilerin niteliği, bilgiyi nasıl kullandıkları ve açıklanan bilginin yarattığı etki açısından inceledim. Erdal Baran ile ikisinin de maddi bir bağı yok. Gazetecilik dışında bir ilişki yok. Bir dostluk bile yok. Gazeteci-haber kaynağı ilişkisi var. Bu ilişkinin korunması basın özgürlüğüyle ilgilidir.”

 

Bildirici, iddianamede Yıldız ve Dükel’in Baran’dan aldıkları bilgiyi gazetecilik dışında kullanıldığına ilişkin bir suçlama olmadığına vurgu yaparak gazetecilik sınırının aşılmadığını söyledi ve “Basın özgürlüğünün ve haber kaynaklarıyla ilişkilerinin yargılanmaması gerektiğini söylüyorum” dedi.

 

Bildirici sözlerini tamamladıktan sonra mahkeme başkanı Bildirici’ye bu tür haberlerde teknik araştırma yapıp yapmayacağını sordu. Bildirici de “Bir dedektif gibi her şeyi araştırırız. Sonra kamu yararı varsa yazarız haberi. Habere noktayı koyduğumda bu haberin masum bir insana zarar verip vermediğine bakarım” dedi.

 

Bir sonraki duruşma 8 Mart’ta

 

Bildirici’nin sunumu bittikten sonra savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Dükel ve Yıldız’ın gazetecilik sınırlarını aşarak bu bilgileri kamuoyuna açıkladıkları savunan savcı, Türk Ceza Kanunu’nun 327. ve 329. maddelerinde düzenlenen suçlamaların zincirleme bir şekilde işlendiğini öne sürdü. Buna göre üç sanığın da 41 yıla kadar hapsi istendi.

 

Mahkeme heyeti, taraflara esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre verdi. Erdal Baran'ın tutukluluk hâlinin devamına karar veren heyet, gazeteciler hakkındaki adli kontrolün devamına hükmetti. Bir sonraki duruşma 8 Mart saat 09:30’da yapılacak.

Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel 8 Haziran 2020’de "askeri casusluk" suçlamasıyla evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınmış, dijital materyallerine, notlarına el konulmuştu. Üç günlük gözaltının ardından Dükel serbest bırakılmış, Yıldız ise tutuklanarak Sincan Cezaevine gönderilmişti. Yıldız ile birlikte haber kaynağı olan asker Erdal Baran da tutuklanmıştı.

 

Yukarı