Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Nagehan Alçı’nın duruşması ertelendi

Nagehan Alçı’nın duruşması ertelendi

Davada müşteki sıfatıyla yer alan hakim Yalçınkaya, “savcılıkça korunduğunu düşünüyorum” dediği Alçı’nın zorla getirilmesini talep etti

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL 

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı’nın “O Utanç Verici Karara Adalet Bakanı’nın Tepkisi” başlıklı yazısı nedeniyle “sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 3 Aralık 2020 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada Alçı’dan şikayetçi olan hâkim Hakkı Yalçınkaya ile taraf avukatları hazır bulundu. Alçı ise duruşmaya katılmadı. 

 

Müşteki Hakkı Yalçınkaya, şikâyet dilekçesini tekrar eden müşteki Hakkı Yalçınkaya, “Hakimlik görevim sebebiyle iğrenç karar veren, insan haklarına önem vermeyen işkencecileri koruyan bir hakim ve eş düzeyde bir yargı mensubu olarak gösterildim. Hrant Dink’in öldürüldüğü tarihte Malatya İcra Mahkemesi’nde olduğum halde daha öncen de FETÖ’cü basın tarafından günlerce hedef gösterildim. Aynı düşünce ile sanığın tarafıma hakaret ettiğini internette yaptığım aramada tesadüfen öğrendim. Hakaret yöntemi FETÖ’cülerle aynı. Ne basının ne mahkemelerin bu tür söylemlerle muhatap olmasına vicdanım el vermiyor. Öldüğümde arkamdan Hrant Dink katillerinden biri denilmesini de istemiyorum. Onun için şikâyetçi oldum” dedi. Yalçınkaya, davaya katılma talebinde bulundu. 

 

Yalçınkaya, “Ermeni tarihini çok kaynaktan okudum. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görev yaptığım dönemde Mezopotamya’da yaşayan insanların tarihlerini çok okudum. Ermeni ulusuyla hiçbir problemim yoktur” diyerek Alçı’nın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi. 

 

 

Yalçınkaya’nın avukatı Yeşim Gün de Alçı’nın müvekkilini hedef haline getirerek alenen hakaret suçu işlediğini söyledi. Avukat Gün, “hakaret” suçunun basın yayın yoluyla işlendiğini belirterek Alçı’nın üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Tekrar söz alan Yalçınkaya, “Sanığın zorla getirilmesini talep ediyorum. Sanığın savcılıkça korunduğunu düşünüyorum” dedi. 

 

Alçı’nın avukatı Selim Erbağcı ise aleyhte olan suçlamaları reddederek söz konusu yazının basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söyledi. Avukat Erbağcı, Alçı’nın beraatini talep etti. 

 

Katılma talebinin Alçı’nın savunmasından sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Şubat 2021 tarihine ertelendi.

 

Ne olmuştu?

15 Haziran 2018 tarihinde HaberTürk’te yayımlanan “O Utanç Verici Karara Adalet Bakanı’nın Tepkisi” başlıklı yazısının ardından Alçı hakkında, yazıda adı geçen hâkim Hakkı Yalçınkaya’nın şikayeti üzerine dava açılmıştı. Alçı, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı; sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret etmekle” suçlandığı yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: “Maalesef bugün halâ, ‘Birey haklarını önemsemeyen hâkim-savcı zihniyeti’ yer yer hükümranlığını sürdürüyor. Sadece İzmir’deki hâkim değil, mesela Çağlayan Adliyesi’nde hâlâ, Hrant Dink ve oğlu Arat Dink’i sadece Ermeni oldukları için mahkûm eden ve Hrant Dink’i ölüme götüren o malum kararı veren hâkim Hakkı Yalçınkaya, Asliye Ceza Hâkimi olarak görev yapıyor. Hâkim Yalçınkaya, şikayet dilekçesinde Hrant Dink’in İstanbul’da katledildiği tarihte Malatya’da icra hakimi olarak çalıştığını belirterek “yazının hakaret ve iftira içerikli olduğunu, kendisinin terör örgütlerine hedef gösterildiğini” dile getirmişti.

Yukarı