Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 135

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 135

2016’da Özgür Gündem gazetesine yapılan polis baskını sırasında darp edilerek gözaltına alınan gazeteciler, sanık olarak hâkim karşısına çıktı 

Ağustos 2016'da Özgür Gündem gazetesi hakkında verilen kapatma kararı üzerine polis tarafından gazeteye düzenlenen baskın sırasında gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan, ve aralarında haber yapmak için orada bulunan başka gazetelerden muhabirlerin de bulunduğu 24 gazeteciden 22’si hakkında polise direndikleri ve hakaret ettikleri iddiasıyla açılan davada gazeteciler 9 Şubat 2018 günü hâkim karşısına çıktı.

İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya yargılanan gazetecilerden Gülfem Karataş, Sevdiye Ergürbüz, Fırat Yeşilçınar, Mesut Kaynar, Davut Uçar, Yılmaz Bozkurt, Doğan Güzel, Önder Elaldı, Reyhan Hacıoğlu, Sinan Balık ve avukatları katıldı.

Duruşmada ilk olarak gazetenin editörlerinden Davut Uçar savunma yaptı.

Uçar'ın ardından o tarihte IMC TV muhabiri olan Gülfem Karataş savunma yaptı. Gazetenin kapatılmasına ilişkin kararın ardından haber yapmak için oraya gittiğini söyleyen Karataş, polisin gözaltı sırasında sırtına metal çubukla vurduğunu ve tecavüzle tehdit ettiğini söyledi.

Karataş, ikinci kattan iteklenerek aşağı götürülürken sivil bir polisin elindeki metal çubukla sırtına vurduğunu, tepki gösterdiğinde de polisin kendisine tecavüz tehdidinde bulunduğunu söyledi. Merdivenlerde ters bir şekilde kelepçelendiğini anlatan Karataş, polis aracında bu şekilde 7 saat bekletildiğini söyledi.

Gazetede gönüllü olarak çalıştığını söyleyen Sevdiye Ergürbüz de, merdivenlerden aşağı doğru ittirilerek gözaltına alındığını ve kendisinin de sırtına “demire benzeyen çubukla” vurulduğunu, Çevik Kuvvet otobüsünde de darba maruz kaldığını söyledi.

Haklarında hazırlanan iddianamede 22 gazeteci için ayrı ayrı 8 yıl 4 ay hapis cezası talep edilirken, gazetecilerin gözaltına alırken kendilerini darp ettiği gerekçesiyle şikâyetçi olduğu polisler hakkında ise takipsizlik kararı verilmişti.

Duruşmada mahkeme, duruşma gününü bildirir davetiye yollanan ancak duruşmaya katılmayan gazetecilerin hakkında zorla getirme müzekkeresi çıkarılmasına karar verdi. Emniyetten olay anına ilişkin kamera kayıtlarının istenmesine hükmeden mahkeme, davayı 29 Haziran'a erteledi.

Mezopotamya Ajansı muhabirine Afrin gözaltısı  

Mezopotamya Ajansı İzmir muhabiri Ahmet Kanbal, 8 Şubat 2018 günü, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Kanbal, savcılık ifadesinin ardından 9 Şubat günü serbest bırakıldı.

Kanbal, asker kaçağı olduğu gerekçesiyle hakkında açılan bir soruşturma kapsamında ifade vermek için gittiği karakolda, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı başka bir soruşturma kapsamında “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Sosyal medyada Afrin’e dair yaptığı yorum ve haber paylaşımlarının suçlama konusu yapıldığı soruşturma kapsamında ifade veren Kanbal, paylaşımlarının gazetecilik faaliyetleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kanbal, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Türkiye’de tutuklu ya da hükümlü olarak hapiste bulunan tüm gazetecilerin, Olağanüstü Hâl kapsamında kapatılan basın yayın kuruluşları, vakıf ve derneklerin listelerine buradan erişebilirsiniz.
Yukarı