Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Mehmet Altan ve Ahmet Altan “silahlı terör örgütü üyeliği ve hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamasıyla tutuklandı
15 Temmuz darbe girişimi öncesi "subliminal mesaj vererek "darbeye iştirak ettiği" iddiasıyla 12 gün gözaltında tutulan akademisyen Mehmet Altan 22 Eylül’de, aynı suçlamayla gözaltına alınan gazeteci-yazar Ahmet Altan 23 Eylül’de tutuklandı.
Nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği Mehmet Altan’ı tutuklama gerekçesinde "Şüpheli Mehmet Altan'ın 14 Temmuz'da, yani darbe girişiminden sadece bir gün önce televizyon programında yaptığı konuşmada, 'Türkiye devleti içinde de muhtemelen bütün bu gelişmeleri dış dünyada daha fazla belgeleyen, izleyen bir başka yapı da var. Onun ne zaman torbadan elini çıkaracağı, nasıl elini çıkaracağı belli değil' diyerek, askerî darbe ortamının var olduğunu ifade ettiği tespit edilmiştir" dedi.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun imzalı tutuklama kararında, Ahmet Altan'ın Taraf gazetesi genel yayın yönetmenliği döneminde yaptığı yayınlarla “TSK'yı itibarsızlaştırma yönünde manşetlere yer verildiği” ve “FETÖ'nün gayesine hizmet ettiği” iddiasına yer verdi. Kararda, Ahmet Altan'ın "darbeden haberdar olduğu" ve 14 Temmuz'da katıldığı yayında "askerî darbe girişimine zemin hazırlamak, kamuoyunun algısını şekillendirmek amacıyla hareket ettiği" öne sürüldü. Hâkim Bekir Altun, Altan'ın 12 Mayıs 2016'da yayımlanan "Mutlak Korku" ve 27 Haziran 2016'da yayımlanan "Ezip Geçmek" başlıklı yazılarında da "darbeden haberdar olduğunu ve darbeye zemin hazırladığını" iddia etti.
Mehmet ve Ahmet Altan’ın tutuklanması ve 20 Eylül’de DİHA muhabiri Feyyaz İmrak’ın tahliyesi sonrası yazı ve ifadeleri nedeniyle tutuklu veya hükümlü olduğu bilinen gazeteci sayısı 121’e yükseldi. Bu sayı darbe soruşturmasında gözaltına alınmış ancak olası tutukluluğu basına yansımamış kişileri kapsamıyor.
İki yazarın gözaltına alındığı 10 Eylül günü serbest kalmaları için başlatılan bir imza kampanyasına aralarında dünyanın en önemli yazar, akademisyen ve düşünürlerin bulunduğu 288 kişi destek vermişti. Mehmet ve Ahmet Altan’a yönelik destek kampanyasına imzalar gelmeye devam ediyor. İngiltere PEN örgütü (English PEN) 23 Eylül’de Londra’da düzenlediği eylemde tutuklu yazarlar Ahmet ve Mehmet Altan ile Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın serbest bırakılması çağrısı yaptı. English PEN ayrıca Ahmet ve Mehmet Altan ile birlikte haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakılan tüm Türkiyeli yazarlar için kaleme alınan mektup ve toplanan imzaları da Londra’daki Türkiye Büyükelçiliği’nin kapısına bıraktı.
Gazetecilerin yargılandığı davalar
23 Eylül günü ayrıca, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma için bir günlüğüne Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen Hasan Cemal, Tuğrul Eryılmaz, Mehmet Kamil Güç ve Nadire Mater Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne giderek, savcılığa ifade verdi. Duruşmada kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen gazeteciler, ifade verdikten sonra Adliye Binası’ndan ayrıldı.
21 Eylül günü, Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi Erdem Gül “silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla hâkim karşısındaydı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma gizlilik kararı nedeniyle kapalı yapıldı. Duruşma, 16 Kasım'a ertelendi. Mahkeme, davanın CHP'li Enis Berberoğlu'nun “MİT TIR’ları görüntülerini Can Dündar’a verdiği gerekçesiyle” yargılanacağı dava dosyasıyla birleştirilerek görülmesine karar verdi.
21 Eylül günü Hasan Cemal, Ocak ayında yayınlanan bir yazısındaki ifadelerden dolayı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Hasan Cemal'in ifadesi Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek.
Gene 21 Eylül’de Gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın, yazar Yalçın Küçük “Oda TV davası”nda ifade verdi. Dava 24 Ekim’e ertelendi.
22 Eylül günü Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Canan Coşkun hâkim ve savcılara indirimli satılan lüks konutları haberleştirdiği için 23 yıla kadar hapis cezası istemiyle hâkim karşısındaydı. Coşkun’un duruşması 20 Ekim’e ertelendi.
Darbe soruşturması dışındaki gelişmeler
Sekiz aydır tutuklu bulunan DİHA muhabiri Feyyaz Irmak, 20 Eylül tarihinde yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tahliye edildi.
5 Eylül’de Ankara’da haber takibi yaparken gözaltına alınmış olan DİHA muhabiri Mehmet Kurnaz 9 Eylül günü serbest bırakıldı.
10 Eylül günü Doğan Haber Ajansı muhabiri Ferit Demir, İhlas Haber Ajansı muhabiri Ercan Topaç, Anadolu Ajansı muhabiri Haydar Toprakçı ve Rudaw muhabiri Ali Haydar Gözlü, askerlerce gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazetecilerin fotoğraf makineleri, kameraları ve cep telefonlarına el konuldu.
El konulan fotoğraf ekipmanlarındaki fotoğraf ve video kayıtları silindikten sonra gazeteciler serbest bırakıldı.
13 Eylül günü Diyarbakır’da gürültü eylemini takip ettiği sırada gözaltına alınan DİHA muhabiri Ruken Demir ve stajyer muhabir Rozerin Alağaş, sorgularından sonra aynı gün serbest bırakıldı.
9 Eylül’de İstanbul Beyoğlu'nda Özgür Halk dergisinin merkez bürosunun bulunduğu bina polislerce basıldı.
Türkiye dışında yaşanan bir gelişmede A Haber Hollanda muhabiri Fatih Özyar 12 Eylül günü Hollanda’nın Poelenburg kentinde çok sayıda Türk vatandaşının gözaltına alınmasıyla ilgili haber takibi sırasında gözaltına alındı. Özyar, 15 saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Olay sırasında gözaltına alınanlar arasında blogger İsmail İlgün de bulunuyor.
Ülke dışında yaşanan bir başka gelişmede, Yeni Şafak muhabiri Yılmaz Bilgen’in Suriye’de silahlı bir grup boyunca iki gün süreyle alıkonulduğu belirtildi.
Yeni pasaport iptalleri
OHAL ilanı sonrası hayata geçirilen 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çerçevesinde adı haklarında 2011 yılında soruşturma başlatılan ve davaları hâlâ devam eden 46 gazetecinin pasaportlarının 1 Eylül tarihi itibariyle iptal edildiği ortaya çıktı. Darbe girişimi sonrasında, birçok gazetecinin ve gazeteci yakınının pasaportu kendilerine bildirilmeden iptal edilmişti.