Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
2016 yılındaki baskın sırasında gözaltına alınan gazeteciler, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “kamu görevlisine hakaret” suçlamalarıyla yargılanıyordu
CANSU PİŞKİN, İSTANBUL
KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesine Ağustos 2016’da düzenlenen polis baskını sırasında darp edilerek gözaltına alınan 20'si gazeteci 22 kişinin “görevi yaptırmamak için direnme” (TCK 265/1) ve “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/1, 125/3-a) suçlamalarıyla yargılandığı davanın karar duruşması 21 Aralık 2021 günü İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya yargılanan gazeteciler katılmadı. Duruşmada gazetecilerin avukatları Özcan Kılıç, Sercan Korkmaz, Oya Öznur ve Cemal Polat hazır bulundu.
Duruşma savcısı, 1 Temmuz 2021 tarihli duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek, yargılanan 16'sı gazeteci 18 sanığın gözaltı işlemine engel olmak için polislere mukavemet ve hakaret ettiği iddiasıyla cezalandırılmalarını istedi. Dava kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Amine Demirkıran, Bayram Balcı, Ersin Çaksu ve Günay Aksoy’un dosyaları Nisan ayında görülen duruşmada ayrılmıştı.
“Şahsileştirilmiş suç isnadı yok”
Gazeteci sanıklardan Gülfem Karataş’ın avukatı Cemal Polat esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanda bulundu. Polat, “Müvekkil her ne kadar sanık olarak yargılansa da olayın mağduru durumundadır. Gazetecilik görevini yaparken darp edilmiş, hakarete uğramıştır” diyerek beraat talep etti.
Bir kısım sanıklar müdafii Sercan Korkmaz da, “Müvekkiller darp edilmiş ve mağdur edilmişken onlar sanık olarak yargılanıyor. İşin ilginç yanı bu tip olaylarda arama kayıtlarında polis kamerası olur. O görüntüler de dosyaya sunulmamış” dedi. İddianamede ve mütalaada atılı suçun unsurlarının oluştuğuna dair kanıt olmadığını belirten Korkmaz, beraat talebinde bulundu.
Bir kısım sanıklar müdafii Özcan Kılıç, gazetecilerin polise direnmelerinin söz konusu olmadığını beyan etti: “Belinde silah olan 30’a yakın polise nasıl direneceksiniz? Direnmeyi bırakın gazetecilerin kolu bacağı kırıldı. 22 sanık var dosyada. Hangisi hakaret etti belli değil. Hangi sanığın hangi fiili açıkça işlediğinin yazılması lazım. Mütalaada da iddianamede de hangi suçu hangi sanığın işlediğine ilişkin bir ayrıntı yok. Suç unsurları oluşmamıştır, bu nedenle beraat talep ediyorum.”
Sanıklardan Yılmaz Bozkurt’un avukatı ise “Müvekkil gazeteci değil. Başka bir kurumun basın sorumlusu. O gün orada arkadaşlarını ziyaret etmiş bir kişi. Biz dosyaya darp raporu da sunmuştuk. Bu dosyada şahsileştirilmiş bir suç isnadı yok. Beraat talep ediyorum” dedi.
Yargılamaya konu olayla ilgili kamera kayıtlarının bulunmaması ve sanıklardan hangisinin suça konu sözleri söylediğinin belli olmamasını göz önüne alan mahkeme, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına karar vererek 18 sanığın (Özgür Gündem çalışanları Elif Aydoğmuş, Sevdiye Ergürbüz, Reyhan Hacıoğlu, Burcu Özkara, Kemal Bozkurt, Önder Elaldı, Ender Öndeş, Sinan Balık, Davut Uçar, Fırat Yeşilçınar, Zeki Erden, Doğan Güzel; DİHA muhabirleri Özgür Paksoy ve Mesut Kaynar; İMC TV muhabirleri Gülfem Karataş ve Gökhan Çetin; Doğu Yayınevi çalışanı Hüseyin Gündüz; İstanbul Tabip Odası’ndan Yılmaz Bozkurt) beraatine hükmetti. Yargılamanın 22 Nisan 2021 tarihli duruşmasında dosyaları ayrılan dört sanık hakkında hüküm kurulmadı.
Davanın geçmişi
Özgür Gündem gazetesi, 16 Ağustos 2016’da “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla geçici olarak kapatılmıştı. Polisler, mahkemenin geçici kapatma kararını uygulamak üzere Özgür Gündem gazetesinin İstanbul’daki ofisine baskın düzenlemişti.
Baskın sırasında binada bulunan Özgür Gündem çalışanları ile olayı takip etmek üzere gazete binasına gelen gazetecilerin aralarında bulunduğu 22 basın mensubu, darp edilerek ters kelepçe ile gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 22 kişi, üç günlük gözaltı sürecinin ardından 18 Ağustos 2016 tarihinde serbest bırakılmıştı.
Gözaltına alınan 22 kişi hakkında 29 Eylül 2017 tarihinde düzenlenen iddianamede, gazete baskınında görevli üç Terörle Mücadele Şubesi polisi şikâyetçi olarak yer almıştı. Davanın ilk duruşması 9 Şubat 2018 tarihinde görülmüştü.