Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Öğreten, Yoksu, Çelik, Sargın ve Kanaat’e “verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” suçlamasıyla 1 yıl 8’er ay hapis cezası veren mahkeme, Okatan’ın ise tüm suçlamalardan beraatına karar verdi
CANSU PİŞKİN, İSTANBUL
Eski Bakan Berat Albayrak’ın RedHack tarafından sızdırılan e-postalarının haberleştirilmesi nedeniyle gazeteciler Ömer Çelik, Metin Yoksu, Tunca Öğreten, Eray Sargın, Derya Okatan ve Mahir Kanaat’in “örgüt üyeliği” (TCK 314/2), “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve “bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri değiştirme veya yok etme” (TCK 244/2) suçlamaları ile yargılandıkları davanın karar duruşması 9 Aralık 2021 tarihinde İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada yargılanan gazetecilerden Derya Okatan ve Mahir Kanaat ile sanık avukatları ve katılan Berat Albayrak’ın avukatı Melih Tüfenkçi hazır bulundu. Ömer Çelik ve Metin Yoksu ise duruşmaya SEGBİS bağlantısı ile katıldı.
Duruşma savcısı, 7 Aralık 2021 tarihinde sunduğu mütalaasını tekrar ederek Okatan, Öğreten, Yoksu, Kanaat, Çelik ve Sargın’ın “verileri hukuka aykırı verme veya ele geçirme” (TCK 136/1) suçundan cezalandırılmalarını istedi. Okatan, Sargın, Yoksu ve Çelik’in ayrıca “örgüt propagandası” suçundan da cezalandırılmalarını isteyen savcı, Öğreten’in “üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, Kanaat’in ise “örgüt üyeliği” suçlarından beraatlarını talep etti.
Albayrak’ın avukatı, sanıkların iddianame doğrultusunda cezalandırılmasını istedi.
“Şüphe üzerine başlayan soruşturmada şüphe ile cezalandırılmam isteniyor”
Mütalaaya karşı savunma yapan Okatan, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Okatan: “Lehteki delillerin aleyhe gösterildiği bir iddianame ve mütalaa var. Savcılık sorumlu müdür olmam sebebiyle ETHA sosyal medya hesabını benim kullandığımı öngörerek cezalandırılmamı istiyor fakat ispat yok. Hakkımda şüphe üzerine başlayan soruşturmada şüphe ile cezalandırılmam isteniyor. Benim ETHA’da çalışmış olmam neden suç oluyor, savcının mütalaasında en azından bunu açıklamasını beklerdim. Maillerin yayılmasında ne benim ne de ETHA’nın ilgisi vardır. Bırakın yaymayı, bu veriler bende mevcut bile değil. Atılan tweetlerden yazı işleri müdürünün sorumlu tutulması hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaldı ki yapılan paylaşımlar haberdir. Propaganda değildir. Beraatımı talep ediyorum.”
“İnsan mesleğini yaptığı için yargılanamaz”
Esas hakkında savunmasını yapan Kanaat de üzerine atılı suçlamaya ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığını belirterek beraatını istedi: “Verileri yaymaktan suçlanıyorum. Savcılık bütün dijital materyallerime el koydu. El konulan materyallerde yaydığıma dair bir tane kanıt yok. Kaldı ki biz gazeteciyiz. İnsan mesleğini yaptığı için yargılanamaz.”
Yoksu esas hakkındaki savunmasında, “Twitter mesaj grubuna onayımız olmadan dahil edildiğimiz için yargılanıyoruz. Atılan tweetlerin hepsi haber paylaşımıdır. Gazetecilik mahkemelerde yargılanacak bir meslek grubu olmamalı. Beraat talep ediyorum” dedi.
Çelik de üzerine atılı suçlamaları reddetti. Çelik, “Verileri yaymakla itham ediliyoruz ama bu verilerin ne olduğu konusuna ne mahkemeniz ne savcılık makamı dönüp bakmadı. O verilerde, silah sevkiyatı, mültecilerin siyasi malzeme haline getirilmesi, kamu kuruluşlarına liyakat dışında onlarca insanın yerleştirilmesi söz konusu. Haberin konusu olan verilerin suç olarak işlem görmesi gerekirken bu haberleri yapan gazeteciler yargılanıyor” dedi.
“Dosyada delil yok”
Okatan’ın avukatı Ali Koç, “Müvekkile kendi eylemleri dolayısıyla değil o dönem haber müdürü olduğu ETHA’da yayımlandığı iddia edilen içerikle ilgili suçlama var. Ele geçirilen dijital materyallerin müvekkile ait olmadığı da bilirkişi raporuyla ispatlandı” dedi. Koç, mahkeme başkanının savunmayı dinlememesi üzerine, “Ben bu savunmayı kendim için yapmıyorum. Zaten yazarak geldim, içinde ne olduğunu biliyorum. Dinlemeyecekseniz savunma yapmamın anlamı yok” dedi.
Mahkeme başkanı, Koç’a cevap vermeksizin diğer sanık avukatlarına söz verdi. Avukatlar Tolgay Güvercin ve Ali Deniz Ceylan, meslektaşları Koç savunmasını tamamlamadan beyanda bulunmayacaklarını söylediler.
Bunun üzerine savunmasına devam eden Koç, “Bu insanların meslekleri gazetecilik. Yargılanma sebepleri de yaptıkları iddia edilen haberler. Gazeteci yaptığı haberlerde kamu yararı gözetmek zorundadır. Beraat talep ediyoruz” dedi.
Kanaat’in avukatı Sevgi Kalan, müvekkili hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı ve Yargıtay içtihatlarının dikkate alınarak müvekkilinin beraatını talep etti. Kanaat’in avukatlarından Tolgay Güvercin, “Mütalaada, ‘verileri hukuka aykırı olarak yaymak için ele geçirmiştir’ deniliyor. Bunu nasıl ele geçirdiğine dair tek bir somut delil yok. Savcı da bu yüzden delil koyamıyor. Çünkü yok. Beraat talep ediyorum” diye konuştu.
Kanaat’in avukatlarından Ali Deniz Ceylan, “Bu davada başından itibaren delil yok. Bu dosya ölü doğmuş. Biz de bugün aslında bu cenazeyi kaldırmaya geldik. Ya mütalaaya uygun karar verilecek ya da delil yok denilerek hukuka uygun bir şekilde beraat kararı verilecek” dedi.
Av. Ceylan, “Gazeteciler bu maillerin haberlerini yapmayacaksa neyi haber yapacaklar? Basın özgürlüğü hukuka uygunluk sebebidir. Gazetecilerin haber kaynakları koruma altındadır. Ama müvekkille ilgili bunları da söyleyemiyoruz çünkü müvekkilin haber yaptığına dair delil yok.”
Çelik ve Yoksu’nun avukatı Sercan Korkmaz, “Mahkemenin kararı, basın özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının sınırını nerede göreceğiyle ilgilidir. Demokratik toplumlarda bu tür sansasyonel içeriğe sahip her belge haber konusudur” diyerek beraat talep etti.
Öğreten’in avukatı Tuba Torun ise, “Müvekkil alenileşmiş, daha önce haberleştirilmiş bilgileri derleyerek bir haber yapıyor. Ve müvekkilin haberleri tamamen kamu yararını ilgilendiren konulara ilişkindir. Gazetecilik faaliyeti içerisinde ve basın özgürlüğü çerçevesinde yaptığı haberler sebebiyle müvekkilin beraatını talep ediyorum” dedi.
Son sözleri sorulan Okatan, “Bu davada gazeteciler değil gazetecilik yargılanıyor” diyerek beraat talep etti. Kanaat, Yoksu ve Çelik de son sözlerinde beraatlarını istedi.
Adli kontrol tedbirleri kaldırıldı
Karar için verilen aranın ardından hükmünü açıklayan mahkeme, Okatan’ın tüm suçlardan beraatına, Öğreten, Yoksu, Çelik, Sargın ve Kanaat’in ise “verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” (TCK 136/1) suçlamasıyla 1 yıl 8’er ay hapisle cezalandırılmalarına, diğer suçlardan beraatlarına karar verdi. Öğreten, Yoksu, Çelik, Sargın ve Kanaat’e verilen hapis cezalarını erteleyen mahkeme, tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerini kaldırdı.