Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Küçük bir kentte çalışmanın zorluklarını, yaptığı haberlerden dolayı tehdit edilmesini ve açılan davaları anlatan gazeteci Kaya, “Burada yaşanan hak ihlallerini gündeme getiriyoruz, bundan dolayı ister istemez bazen devletin, bazen de aşiret veya siyasi parti başkanları ve akrabalarının baskısı altında işimizi yapmak zorunda kalıyoruz” dedi
NİMET ÖLMEZ, HAKKARİ
3 Haziran’da DEM Parti Hakkâri Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alınmasının ardından yerine kayyum atanmasıyla başlayan olayları birlikte takip ettiğimiz Colemêrg Haber İmtiyaz Sahibi ve Gazeteci Mimar Serkan (Sufi) Kaya, küçük bir kentte çalışmanın zorluklarını ve hakkında açılan davaları Expression Interrupted’a anlattı.
Ölümle tehdit edildi
31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından DEM Parti Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a mazbata verilmemesi üzerine Hakkâri’deki protestolarda göstericilere karşı silah kullanan ve AKP Hakkari İl Başkanının yakınları olduğu iddia edilen kişileri görüntüleyen gazeteci Serkan Kaya, ölümle tehdit edilmişti. Kaya, kendisini silahla kovalayan ve ölümle tahdit eden kişilerden kurtulmak için bir binaya sığınmıştı. Kaya’yı telefonla arayan kişiler, “çık dışarı, seni öldüreceğiz” sözleriyle gazeteciyi tehdit etmişti.
Kaya: Hakkımda süren 4 dava var
2016 darbe girişiminde yaptığı haberlerden dolayı hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla iki dava açıldığını söyleyen Kaya, birinden beraat aldığını, diğer dosyanın ise istinaf mahkemesinde olduğunu belirtti. Kaya, “2018-2020 arasında yaptığım birçok habere dava. Hakkımda verilen para cezaları var, ayrıca halen daha devam eden dört dosyam bulunuyor” dedi. Defalarca ölümle tehdit edilen, hakkında soruşturma ve davalar açılan Kaya, tüm bunlara "sırf haber yaptığı için" maruz kaldığını belirtti.
“Gazeteciler engellenmeye çalışılıyor”
Kaya, “Bir yolsuzluk haberinde ya da hak ihlalinde, muhatap olduğumuz kurum veya siyasi parti temsilcisi tarafından baskı görüyoruz. Onun dışında bazen kendini ‘kanaat önderi’ olarak belirten kişiler tarafından da yaptığım haberlerden kaynaklı tepki, baskı gelebiliyor. Şu an kayyum ataması nedeniyle oluşan toplumsal olayları takip ediyoruz. Buradaki güvenlik güçleri tarafından ciddi bir engelle karşılaşıyoruz. Öncelikle görüntü almaya çalışan gazeteciler engellenmeye çalışılıyor veya gözaltına alınabiliyor. Hakkımızda sayısız içi boş soruşturma açılıyor, çoğu takipsizlik alıyor."
2016 yılında “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını ama bu dosyanın da istinaf mahkemesinde bozulduğunu ve beraat ettiğini söyleyen Kaya şöyle konuştu:
“Yaptığımız bir şey yok, burada bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Burada yaşanan hak ihlallerini gündeme getiriyoruz, bundan dolayı ister istemez bazen devlet kanadından, bazen de aşiret veya siyasi parti başkanları ve akrabalarının baskısı altında işimizi yapmak zorunda kalıyoruz. Bugün de bir yürüyüş var, 31 Mart yerel seçimlerinde Belediye Eşbaşkanı olarak seçilen Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alınıp yerine kayyum atanmasına ilişkin protestolar ve eylemler var. Bu olaylar, hemen karar sonrası başladı. Kararın ardından gidip belediye binası önünde çekim yapmak istedik ama engellendik, hakarete maruz kaldık, bölgeden uzaklaştırıldık. Direndiğimizde de ‘polislere mukavemet etmek’le suçlandığımız bir dosya ile karşılaşabiliyoruz. Bugün yapılmak istenen yürüyüş esnasında çekim yapmak istedik ve polis engeliyle karşılaştık. Bu engellenmeyle makinalarımız yere düştü. Bu tür durumlarda ekipmanımız da çok zarar görüyor. 2016 yılından bu yana, bir gözaltı esnasında polisin el koyduğu kameramı, fotoğraf makinamı ve şahsi telefonumu geri alabilmiş değilim. Defalarca dilekçe vermemize rağmen ekipmanımız adliyede tutuluyor. Büyük zorluklarla aldığım ekipmanım, ya plastik mermi ya da tazyikli suyla hasar görüyor. Ekipman olmayınca aylarca telefonla haber yaptığım oluyor. Bölgede bu haberler çok zor şartlar altında çıkıyor. “
Batı ve Doğu kentlerinde muhabirlik yapan gazetecilerin birbirinden farklı sorunlarla baş etmek zorunda kaldığını dile getiren Kaya, “Batı kentlerindeki muhabirlerin hemen hepsi kendi alanında haberler yapıyor. Spor muhabiri spor camiasındaki gelişmeleri, adliye muhabiri ise adliye haberlerini geçiyor. Biz doğu kentlerinde gazetecilik yapan muhabirler, bir futbol maçına da, bir siyasi partinin açıklamasına da, kurum etkinlerine de, cinayet haberlerine de, özetle hepsine koşturmaya çalışıyoruz. Tek başıma Hakkari’de yaşanan her olaya vakıf olmaya, elimden geldiği kadarıyla takip etmeye çalışıyorum. Ama maalesef sigortasız ve sürekli baskıyla karşılaştığım için kendimi yapacağım haberlere veremiyorum. Tüm zorluklara rağmen, haber yapmam gerektiğini biliyorum. Kendimi gazeteci olarak yetiştirdim ve bu bölgenin sesini yaşananlarını ancak bu şekilde aktarabileceğimi biliyorum” diye konuştu.