Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Sözcü davasında Fehmi Koru tanık olarak ifade verdi

Sözcü davasında Fehmi Koru tanık olarak ifade verdi

Sözcü'nün 23 Ocak günü mahkemeye gelmesi için çağrı yaptığı Koru, suçlamalara dayanak olan yazısı ile ilgili konuştu

Sözcü Gazetesi’nin eski imtiyaz sahibi Buray Akbay ile birlikte gazetenin İzmir muhabiri Gökmen Ulu, İnternet Sorumlu Müdürü Mediha Olgun ve Mali İşler Müdürü Yonca Kaleli’nin yargılandıkları davanın ikinci duruşması 23 Ocak günü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24 tarafından mahkeme salonunda takip edilen duruşmaya hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışında bulunduğu için gazetenin künyesinden ismi sonradan çıkarılan imtiyaz sahibi Burak Akbay katılmazken, duruşmada gazeteciler Rahmi Turan ve Fehmi Koru tanık olarak ifade verdiler.

Davada, Akbay ve tutuksuz yargılanan Sözcü çalışanları “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ile itham ediliyor.

Akbay, davanın önceki duruşmasında mahkemeye gönderdiği yazılı savunmasında, Sözcü iddianamesinin Fehmi Koru ve Hüseyin Gülerce’nin beyanlarına dayanarak hazırlandığını söylemişti. İddiaların ve suçlamaların bir kumpasın parçası olduğunu söyleyen Akbay, “Hakkımdaki yalan iddiaların kaynağı Fehmi Koru adlı şahsın takma isimle yazdığı absürt köşe yazısıdır. Amaç Atatürkçü çizgideki bir gazeteyi ve şahsımı yok etmektir,” demişti.

Sözcü gazetesi, 23 Ocak günü Fehmi Koru’ya duruşmaya katılması için çağrı yaptı. Gazetenin ilk sayfasından yayınlanan çağrıda şu ifadeler kullanıldı: “Sözcü Davası'nın 1 numaralı tanığı Fehmi Koru geçen duruşmaya gelmedi. Polis, adresinde bulamadı. Oysa Koru, toplantılarda boy gösteriyor. Kendisine çağrımız, Çağlayan'daki 37. Ağır Ceza’da bugün saat 9:30’da görülecek duruşmaya gelip bildiklerini anlatsın, herkes gerçekleri öğrensin.”

İfadesinde Akbay hakkındaki suçlamaların dayanağı olarak gösterilen yazısıyla ilgili konuşan Koru, “Bir gezi sırasında Ertuğrul Akbay'ın bana söylediklerinden dolayı bunu yazdım,” dedi.

Koru sözlerine şöyle devam etti: “Ertuğrul Akbay 1990’larda bana ‘Oğlum güzel insanlarla tanıştı’ demişti. Ben sonradan güzel insanları FETÖ olarak düşündüm. Bu yazım 2010 yılında yayınlandı. O dönem FETÖ cemaat olarak adlandırılıyordu. Yazının asıl konusu da bu değildi, bu bir nottu.”

Koru, Akbay'ın suçlanmasına neden olan yazısı hakkında, “Hiçbir temeli olmayan fikirlerimi yazdım,” diyerek ifadesini bitirdi.

Duruşmada tanık olarak ifade veren diğer gazeteci olan Turan da Sözcü’nün yayınlanmaya başladığı günlerde 60 bin adet sattığını, bunun nedeninin bütçe olmadığı için reklam yapılamaması olduğunu belirtti. Turan, “Eğer FETÖ ile ilişkili olsaydı reklam yaptırırdık,” dedi. Turan ifadesini, “Sözcü gazetesinin yapısı kurulduğundan beri muhaliftir. Hâlâ da öyledir. Niye böyle bir iftira atıldı, anlayabilmiş değilim,” sözleriyle tamamladı.

Duruşmada avukatlar Akbay hakkındaki yakalama kararı ile Ulu hakkındaki yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep etti. Verilen aranın ardından mahkeme Akbay hakkındaki yakalama kararının ve tutuksuz yargılanan sanıklar hakkındaki adli kontrol şartlarının devamına hükmetti. Davanın bir sonraki duruşması 30 Mayıs günü saat 09:30’da görülecek.
Yukarı