Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
"Egemen Harekât Planı" adlı gizli belgenin Taraf gazetesinde yayımlandığı iddiasıyla açılan davada Mehmet Baransu’nun tutukluluğuna devam kararı verildi. Duruşma 9 Aralık’a ertelendi
CANSU PİŞKİN, İSTANBUL
Kapatılan Taraf gazetesinin eski yöneticileri ile muhabiri Mehmet Baransu’nun “Egemen Harekât Planı” adlı Genelkurmay'a ait gizli belgenin yayımlanması iddiasıyla ilgili olarak yargılandıkları davanın görülmesine 12-13 Ekim 2020 tarihlerinde devam edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 Ekim’de görülen 31. celsede davanın tek tutuklu sanığı olan Mehmet Baransu Silivri Cezaevi’nden SEGBİS bağlantısı ile duruşmaya katıldı. Duruşmada sanık avukatları ve katılan Emekli Kurmay Albay Suat Aytın hazır bulundu.
Baransu’nun avukatı Yahya Engin, yargılama konusu dosyanın Balyoz darbe planıyla hiçbir ilgisi olmadığını belirterek mahkemenin katılanlarla ilgili verdiği ara kararından dönmesini ve katılan sıfatlarının kaldırılmasını istedi.
Baransu’nun Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada Haziran 2020’de “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçundan ceza aldığını hatırlatarak, “Aynı suçlama bu mahkemenin de konusu. Mükerrer yargılama olamayacağından 314. maddenin dosya kapsamından düşürülmesini istiyoruz” dedi.
“Konusu suç olan seminer olur mu?”
Katılan Suat Aytın söz alarak “Balyoz’un suç olmadığı kanıtlanmıştır bununla ilgili Yargıtay kararı var” dedi. Bunun üzerine Yasemin Çongar ve Ahmet Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu söz alarak 5-7 Mart 2003'te 1. Ordu'da Plan Semineri’nde konuşan Tümgeneral Metin Yavuz Yalçın’ın sözlerini okudu: “Emniyet tedbirlerini alabilecek bütün birliklerimi görevlendiririm. Onun dışındakilerin tamamını buraya getiririm. İstanbul’un üzerine çökerim. Belediye başkanıymış yok ondan sonra savcıymış, hakimmiş, kaymakammış bu konuya olumsuz bakan kim varsa... Karşımıza halkı almak meselesi ayrı. Bunlar kararlarını vermişler bu ülkeyi bölecek parçalayacaklardır. Böyle kararlı olan bir halka karşı da acımasızca hareket etmek bizim görevimizdir.”
Çalıkuşu, “Hukukçu olarak bakalım bu kayıtlarda yer alan sözlerden bir askerin kaymakamı görevden alacağını konuşması suç mudur değil midir? Suçtur. Böyle konusu suç olan seminer olur mu? Bir askerin görevi bu mudur gerekirse halka karşı acımasızca hareket etmek. Bırakın darbeyi hadi seminer diyelim böyle seminer olur mu konusu suç olan bir seminer” dedi.
Duruşma savcısı, önceki celse 63 sayfalık dilekçe ile kovuşturmanın genişletilmesini isteyen Baransu’nun talebinin esasa yararı olmayacağı gerekçesiyle reddini istedi.
Kendisine kumpas kurulduğunu savunan Baransu kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini yineledi.
“Hukuk kisvesi adı altında hukuksuzluk yapılmıştır”
Davanın 13 Ekim’de görülen 32. celsesinde, avukatların beyanları alındı. Baransu’nun avukatı Dilara Yılmaz, müvekkili hakkındaki delillerin hukuksuz bir şekilde toplandığını söyledi. Yılmaz, mahkemenin hukuka aykırı toplanmış delilleri ara kararla reddetmesini istedi. Yılmaz, “Delillerin soruşturma makamı tarafından manipüle edilmesi sebebiyle Mehmet Baransu’ya karşı hukuk kisvesi altında hukuksuzluk yapılmıştır” dedi. Yılmaz, müvekkilinin kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talebinin kabulünü istedi. Baransu’nun başka bir suçtan hükümlü olduğunu söyleyen Yılmaz, müvekkilinin kaçma ve delilleri yok etme şüphesi olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.
Tahliye talebine ilişkin beyanda bulunan Baransu, “Mersin’deki mahkemede iki haberden dolayı örgüt üyeliğinden 13 yıl hapis cezası aldım. Tahliye etseniz de çıkamıyorum zaten, hüküm özlüyüm. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Çongar ve Altan’ın avukatı Çalıkuşu söz alarak, “Biz iki buçuk yıldır dosyayı esasa getirmeye çalışırken bu dosya sürekli Balyoz’a çekiliyor. Bu davanın konusu Balyoz değildir. Katılan sıfatının kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Duruşma savcısı, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle Baransu’nun tutukluluk hâlinin devamını, kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerin reddini ve dosyanın mütalaasını hazırlamak için tarafına gönderilmesini istedi.
Baransu’nun evindeki aramanın görüntü kayıtları istendi
Baransu’nun tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, delillerin reddedilmesi ve katılan sıfatlarının kaldırılması yönündeki talepleri bu aşamada reddetti. Mahkeme, İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne yazı yazılarak soruşturma aşamasındaki arama el koymaya ilişkin talep yazılarının karar örneklerinin istenmesine, Baransu hakkında Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen gerekçeli kararın istenmesine, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Balyoz davasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinin gönderilmesi için müzekkere yazılmasına, Baransu’nun eski eşinin evinde yapılan arama kayıtlarına ilişkin görüntülerin ve evinde bulunup incelemesi yapılan kasetin gelecek celse duruşmada izlenmesi ve dinlenmesi için duruşmada hazır edilmesine karar verdi. Duruşma 9 Aralık 2020 tarihine ertelendi.
Kimler yargılanıyor?
Davanın tek tutuklu sanığı olan Baransu, “silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek”, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etmek, amacı dışında kullanmak, hile ile almak veya çalmak”, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek” ve “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamakla” suçlanıyor. Hakkında 35 yıldan 75 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Aynı davada yargılanan Taraf gazetesinin eski yöneticileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur hakkında ise 52,5 yıla kadar hapis isteniyor. Yargılama süreci 2016'dan beri devam ederken Baransu dava kapsamında Mart 2015'ten beri Silivri Cezaevinde tutuklu bulunuyor.