Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Taraf davasında emekli askerlerin müdahillik talepleri kabul edildi

Taraf davasında emekli askerlerin müdahillik talepleri kabul edildi

Üç gün süren duruşmada davanın tek tutuklu sanığı Mehmet Baransu savunmasına devam etti

 

Kamuoyunda “Balyoz Darbe Planı” davası olarak bilinen ancak “Egemen Harekât Planı’’ başlıklı savaş planlarının yayımlandığı iddiasını konu alan davanın sekizinci duruşmasında kapatılan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu ve eski yöneticilerinin yargılanmasına devam edildi.

2-4 Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme beş emekli askerin müdahillik taleplerinin kabulüne karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması 7-9 Ağustos 2018 tarihlerinde görülecek.

Üç gün süren duruşmada davanın tek tutuklu sanığı olan Baransu bir önceki duruşmada başladığı savunmasına devam etti.

20 yılı aşkın süre farklı mecralarda gazetecilik yaptığını belirten Baransu, “Emniyet ve istihbarat raporlarında Taraf gazetesi ile ortaya çıkmışım gibi bir algı oluşturuluyor, bu yüzden size gazeteciliğimi anlatacağım,” diyerek savunmasına başladı.

Haberlerini bugün “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)” olarak bilinen ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olmakla suçlanan Fethullah Gülen grubu mensuplarından aldığına dair iddiaları reddeden Baransu, “Haberleri FETÖ'cüler verdi diyorlar. Ben 23 yılımı bu mesleğe verdim, ben gazeteciyim,” dedi.

“FETÖ bana emir vermedi. Ben kamu adına iş yapıyorum. Yasa bana bunu emrediyor. Ben sizi de denetlemekle yükümlüyüm. Bunun için bana basın kartı veriyorlar,” diyen Baransu “Ben her şeyi korkusuzca yazdım. Belki de en büyük hatam bu oldu. Bu ülkede hesap vermeme üzerine kurulu bir anlayış var. Yazınca da kumpas diyorlar,” diye konuştu.

Baransu, gazetecilik yaptığı için pişmanlık duyduğunu da söyledi. Baransu “Gazeteciliğe ömrümü verdim. Pişman mıyım? Bin pişmanım. Değmezmiş. Ben boş yere çalışmışım,” diye konuştu.

Balyoz davası

Gazetecinin yaptığı bir haberin ihbar olduğunu, bu haberler üzerine soruşturma başlatıp başlatmama kararını savcıların verdiğini söyleyen Baransu, “Ben gazeteciyim, görünen gerçeği yazarım,” dedi.

Baransu, hükümeti devirme planı olduğu iddia edilen “Balyoz darbe planı” konulu haberlerini de savundu, Balyoz’un bir darbe planı olduğuna inandığını söyledi.

“AKP’nin 2002'de iktidar olması beklenmiyordu, ama asıl Anayasa’yı değiştirecek bir güçle iktidara gelmesi beklenmiyordu. Balyoz darbe planı işte bu yüzden yapıldı,” diyen Baransu kendisinin ele geçirdiği ve kapatılan Taraf gazetesinde yayımlanan belgelerin daha önce o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da görüldüğünü iddia etti. Baransu bu belgelerin Erdoğan’a da eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tarafından verildiğini söyledi.

“Ben gördüğümü yazarım. Balyoz sapına kadar darbe planıydı. Recep Tayyip Erdoğan hakkında yakalama kararı vardı, yalan değil,” diyen Baransu, “Kimse Balyoz darbe planı değildi demesin. Ben gördüğümü duyduğumu ve oluşan kanaatlerimi anlattım. Balyoz'a hâlâ inanıyorum. Hata yapılmış olabilir, ama ben doğru olduğuna inanıyorum,” diye konuştu.

Ergenekon soruşturmasının Taraf’ta konuyla ilgili çıkan haberlerden sonra başlatıldığı iddiasını da reddeden Baransu, Şubat 2008'e kadar Taraf'ta Ergenekon'la ilgili tek bir haber çıkmadığını belirtti.

Diğer konulardaki haberlerini de ayrıntılı bir şekilde anlatan Baransu, haberlere konu bilgileri “FETÖ’den aldığı” yönündeki suçlamaları reddetti.

Baransu şöyle konuştu: “Elazığ'da 4 asker şehit olmuş, üzerlerine çuval düşmüş denilmiş. Ben bu olayla ilgili bilgileri şöyle öğrendim: Baroyu arayıp bu olayla ilgilenen avukatı buldum ve iletişime geçtim. Avukat bana belgelerin fotokopilerini vermeyince fotokopi makinesinin hafızasından kendim aldım. Bana FETÖ falan vermedi bu bilgileri. Askerlerin üzerine çuval falan düşmemiş. Ben olayın aslını yazdım, sorumlu komutanlar yargılandı ve rütbeleri söküldü. Nerede burda FETÖ?”

“TSK’yı hedef almadım”

Balyoz, Ergenekon ve diğer soruşturmalarla ilgili haberlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) hedef almadığını söyleyen Baransu, “Hukuksuzluğa cevap veremeyince konuyu başka yöne çekiyorlar. Yaratılmaya çalışılan algının temel nedeni bu,” dedi.

Taraf gazetesinde çıkan haberleriyle bağlantılı olarak yöneltilen suçlamaları da reddeden Baransu, “’Kuddusi Okkır’ı sen öldürdün’ diyorlar. Okkır 23 Kasım 2007’de tutuklandı. O dönem Taraf daha kurulmamıştı. ‘Ahmet Şık ve Nedim Şener’i siz tutuklattınız’ diyorlar. Biz o dönemde ‘Ergenekon bu mu?’ manşetiyle çıktık. ‘Ali Tatar’ı siz öldürttünüz’ diyorlar. Biz hiçbir zaman Ali Tatar’ı haber yapmadık,” diye konuştu.

Taraf gazetesindeki haberler sayesinde askeri vesayetin sona erdiğini söyleyen Baransu, Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda yargılanıp daha sonra beraat eden askerler hakkında da “Ben yargılama mercii değilim. Beraat ettiniz; ama beraat etseniz de benim fikrim değişmedi,” diye konuştu.

Duruşmanın ikinci gününde Taraf gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü Yıldıray Oğur'un avukatı Gülçin Avşar söz alarak Baransu'nun savunması esnasında müvekkiline iftira attığını söyledi. Baransu'nun hukuki sınırların dışına çıkarak hakaret kabul edilebilecek beyanlarda bulunduğunu söyleyen avukat Gülçin Avşar, mahkemenin bu durumlarda müdahalede bulunmasını istedi. Baransu bu konuda daha sonra beyanda bulunacağını söyleyerek savunmasına devam etti.

Av. Cinmen: İddianame iade edilmeli

Duruşmada söz alan Taraf eski yöneticileri Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın avukatı Ergin Cinmen ise davanın 279 sayfalık iddianamesinde suçlamanın ne olduğunu anlamanın zor olduğunu söyledi.

İddianamenin iade edilmesi gerektiğini söyleyen Cinmen, bu davanın konusunun Egemen Harekât Planı’nın 1. Ordu'dan çıkarılması, Baransu’ya verilmesi ve Taraf gazetesinde yayımlanması olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin Baransu’nun tutukluluğuna dair verdiği kararda ise Egemen Harekât Planı’nın Taraf gazetesinde yayımlanmadığı tespitinde bulunulduğunu anlattı.

Müdahillik talepleri

Duruşmada davaya müdahil olmak isteyen emekli askerlere de söz verildi. İlk olarak söz alan emekli albay Suat Aydın Balyoz davası yüzünden 4 yıla yakın Silivri’de kaldığını, neden mahkûm olduğunu Baransu’nun Karargâh isimli kitabını görünce anladığını söyledi.

Aydın, soruşturma haberlerine konu olan harp planları ve seminerlerin rutin çalışmalar olduğunu da söyledi.

Emekli koramiral Kadir Sağdıç “Taraf gazetesinin misyonunun dış güçlerin misyonuyla örtüştüğünü” iddia ederken emekli kurmay albay ve CHP İstanbul milletvekili Dursun Çiçek ise âdil yargılama adına müdahil olmak istediğini belirtti.

Savcı müdahillik taleplerinin kabulünü talep ederken, Baransu’nun avukatı gizliliği ihlal edenin müvekkili olmadığını, müvekkilinden dolayı kimsenin somut zarar görmediğini söyleyerek müdahillik taleplerinin reddedilmesini istedi.

Avukat Cinmen ise “Suç ve zarar varsa elbette müdahil olunmalı. Ancak o dosya bu dosya değil” dedi.

Mahkeme duruşma sonunda açıkladığı kararında müdahillik taleplerinin kabul edildiğini duyurdu.
Yukarı