Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Van’da Mezopotamya Ajansı muhabirlerinin de aralarında bulunduğu 4 gazeteci tutuklandı; Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet talebi; Can Dündar’ın mal varlığına mahkeme kararıyla el konuldu
Van’da 4 gazeteci tutuklandı, Mezopotamya Ajansı’nın bürosu basıldı
Mezopotamya Ajansı ve Jinnews Van muhabirlerinin aralarında olduğu dört gazeteci 6 Ekim 2020 günü sabah saatlerinde evlerine düzenlenen baskınlarda gözaltına alındı. Aynı gün, Mezopotamya Ajansı’nın Van bürosu da polisler tarafından basılarak arandı.
Gözaltına alınan gazeteciler 9 Ekim günü savcılık sorgularının ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Hakimlik, Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklama kararı verdi.
Mezopotamya Ajansı, gazetecilerin "devlet aleyhine toplumsal olayları haber yaptıkları” gerekçesiyle tutuklanmalarının talep edildiğini bildirdi. Mezopotamya Ajansı muhabirleri askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra işkence gördükleri ve helikopterden atıldıkları iddia edilen iki köylüyle ilgili haber yapmışlardı. Köylülerden Servet Turgut 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra geçtiğimiz hafta hayatını kaybetmişti.
Osman Kavala hakkında yeni iddianame kabul edildi
Tutuklu iş insanı Osman Kavala hakkında halen tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları belli oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede iki yıla yakın süredir tutuklu bulunan Osman Kavala ile akademisyen Henri Barkey sanık olarak yer alıyor. Kavala ve Barkey için “darbe” suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet, “casusluk” suçlamalarıyla da 20 yıla kadar hapis isteniyor.
İddianamede Kavala ve Barkey "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka bir düzen getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemekle", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemekle" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma veya görevlerini yapmasını tamamen engellemekle" suçlandı.
Türk Ceza Kanunu'nun "Anayasayı İhlal Suçu" başlıklı 309., "Yasama organına karşı suç" başlıklı 311. ve "Hükûmete karşı suç" başlıklı 312. maddelerine göre bu suçların cezası ağırlaştırılmış müebbet. Aynı kanunun "Siyasal veya askeri casusluk suçu" başlıklı 328. maddesi ise 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
İddianamede eski ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanı ve akademisyen Barkey’nin "terör örgütleri ile derin irtibatlı olduğu" iddia edilirken Kavala da Barkey’nin “yerel işbirlikçisi” olarak tanımlandı.
Kavala, yine “darbe” suçlamasıyla yargılandığı Gezi Davasında Şubat ayında beraat etmiş ancak cezaevinden çıkamadan bu kez 15 Temmuz darbe girişimine yönelik iddianamesi İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen mevcut soruşturma kapsamında gözaltına alınarak yeniden tutuklanmıştı. Bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarının uygulanmasını takip etmekle sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 29 Eylül – 1 Ekim tarihlerinde yaptığı toplantısında Kavala hakkındaki AİHM kararının uygulanmasını gözden geçirmiş, Kavala’nın bir an önce serbest bırakılması çağrısını yinelemişti.
Kavala’nın Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru ise halen görüşülmeyi bekliyor. Başvuruyu 29 Eylül tarihinde görüşülmek üzere gündemine alan Anayasa Mahkemesi Birinci Bölüm daha sonra iddianamenin hazır olduğu bilgisi üzerine başvuruyu görüşmeyi ileri bir tarihe ertelemişti.
Can Dündar’ın mal varlığına el konuldu
Almanya’da yaşayan Cumhuriyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın Türkiye’deki mal varlığına mahkeme kararıyla el konuldu. Suriye’ye silah taşıdığı iddia edilen MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili haberlerin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanması nedeniyle açılan davada mahkeme 7 Ekim tarihinde gördüğü ara duruşmada Can Dündar’ın “kaçak” sayılmasına karar verdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir önceki duruşmada, hakkında kırmızı bülten ile iade talebi bulunan Dündar'la ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 247/2-a maddesi gereğince, "15 gün içerisinde mahkemeye veya Türkiye sınırlarındaki herhangi bir adliye veya kolluk kuvvetine gelmediği, teslim olmadığı taktirde 'kaçak' olduğuna dair karar verileceğini" belirterek, gazete vasıtasıyla ve ikametinin kapısına asılmak suretiyle ilan yapılmasına" karar vermişti.
ETHA muhabiri Pınar Gayıp gözaltına alındı
İstanbul'da 7 Ekim 2020 tarihinde Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) üyelerine yönelik bir operasyonda aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Pınar Gayıp'ın da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. ETHA, Pınar Gayıp’ın Gazi Mahallesi'nde bir cenaze törenini takip ettiği için hakkında açılan soruşturma nedeniyle gözaltına alındığını açıkladı.
Gayıp, 9 Ekim günü savcılık sorgusunun ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlik Gayıp’ı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
Rudaw ve Nupel internet sitelerine erişim engeli
Irak'ın kuzeyindeki özerk Irak Kürdistan Bölgesi'nden çok dilli yayın yapan haber ajansı Rudaw'ın internet üzerinden yaptığı Türkçe yayınına Balıkesir 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin 6 Ekim tarihli 2020 kararı ile erişim engeli getirildi. Kararda erişim engelinin gerekçesi belirtilmedi.
IAlmanya merkezli olarak yayın yapan haber sitesi Nupel.net'e ise Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla erişim engeli getirildi.
Ayşegül Doğan hakkında 15 yıla kadar hapis istemi
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan İMC TV’nin Program Koordinatörü Ayşegül Doğan hakkında “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla açılan davanın beşinci duruşması 7 Ekim 2020 tarihinde Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma savcısı gazetecilik faaliyeti kapsamında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) yöneticileriyle yaptığı görüşmeler, röportajlar ile katıldığı etkinliklere suçlanan Doğan’ın “örgüt üyeliği” suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Dava esas hakkında mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için 7 Aralık 2020’ye ertelendi.
İdris Sayılğan ve Naci Kaya hâkim karşısına çıktı
Şubat ayında Yunanistan sınırında yaşanan mülteci krizini takip ettikleri sırada Edirne’de gözaltına alınan ve haklarında “askeri yasak bölgelere girme” suçlamasıyla dava açılan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri İdris Sayılğan ve Naci Kaya hâkim karşısına çıktı.
Sayılğan ve Kaya, 8 Ekim günü Edirne 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesinden SEGBİS ile bağlandı. P24 tarafından takip edilen duruşmada Sayılğan ve Kaya’nın avukatları da hazır bulundu. Gazeteciler haber takibi için sınıra gittiklerini ve bulundukları yerin askeri yasak bölge olduğuna dair bir işaret olmadığını söylediler. Mahkeme, Sayılğan ve Kaya’yı gözaltına alıp haklarında tutanak düzenleyen askerlerin dinlenmesine karar vererek duruşmayı 27 Ocak 2021 tarihine erteledi.
Gazeteci Sertaç Kayar hakkında 3 yıl sonra beraat kararı
Gazeteci Sertaç Kayar, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerine katıldığı iddiasıyla “terör örgütü kurmak veya yönetmek” suçlamasıyla yaklaşık üç yıldır yargılandığı davada beraat etti.
9 Ekim 2020 günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında savcı esas hakkında mütalaasını sunarak Kayar’ın isnat edilen suçtan cezalandırılmasını istedi. Kayar’ın avukatı ise dava dosyasında adı geçen kişinin müvekkili değil, benzer isimli bir DTK Daimi Meclis üyesi olduğunu ifade etti. Kayar ise DTK faaliyetlerine hiçbir zaman katılmadığını, sadece gazeteci olarak takip ettiğini belirterek beraatini talep etti.
Duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme heyeti isnat edilen suçun Kayar tarafından işlendiğinin sabit olmadığına hükmederek Kayar’ın beraatına hükmetti.
Ender İmrek’in yargılandığı davada savcı ceza istedi
Evrensel yazarı Ender İmrek'in, 29 Haziran 2019'da yayımlanan “Parıl parıl parlıyordu Hermes çanta” başlıklı yazısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a “alenen hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 8 Ekim 2020 tarihinde Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya pandemi önlemleri gerekçe gösterilerek izleyici alınmadı.
Duruşmada esas hakkında mütaalasını açıklayan savcı İmrek'in isnat edilen suçtan cezalandırılmasını istedi. İmrek'in avukatlarının savcıya “gerekçe açıklama yükümlülüğünü” hatırlatması üzerine Savcı “Anlayana gerekçe açık” yanıtını verdi. Süre taleplerini dikkate alan mahkeme davayı 2 Aralık 2020 tarihine erteledi.
Gazeteci Ayser Çınar beraat etti
2018’deki Twitter paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında “terör örgütü propagandası” yapmak” suçlamasıyla dava açılan gazeteci Ayser Çınar 8 Ekim 2020 tarihinde görülen ilk duruşmada beraat etti. Çınar hakkında açılan davanın ilk duruşması, pandemi nedeniyle görülmeden ertelenmişti.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunma yapan Çınar, suçlamaya konu paylaşımların gazetecilik faaliyeti ve çıkan haberler olduğunu söyledi. Savunmaların ardından savcılık esas hakkında mütaalasını açıkladı. Savcı, “suçun unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verilmesini talep etti. Duruşma sonrasında kararını açıklayan mahkeme heyeti savcının mütalaası doğrultusunda Çınar’ın atılı suçlamalardan beraatine karar verdi.
Savcı, gazeteci Necla Demir’in beraatini istedi
Gazete Karınca’nın eski İmtiyaz Sahibi Necla Demir’in Gazete Karınca’da yayımlanan iki haber nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" ve "Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 8 Ekim günü Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada hazır bulunan Necla Demir, hakkındaki suçlamaları reddetti. Suçlamaya konu edilen haberlerin hakaret içermediğini söyleyen Demir, habercilik kastıyla hareket ettiğini belirterek beraatini istedi. Demir’in avukatı Sercan Korkmaz da söz konusu haberlerin habercilik amacı güttüğünü söyledi. Avukat Korkmaz, “Cumhurbaşkanlığı siyasi bir kimliktir. Bu nedenle politikalarının eleştirilmesi olması gerekendir” diyerek beraat talebinde bulundu.
Esasa ilişkin mütalaasını sunan savcı, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını ve paylaşımların eleştiri niteliğinde kaldığını belirterek Demir’in beraatini istedi. Katılan vekilinin sunduğu mazeret dilekçesini ve davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı 28 Ekim 2020 tarihine ertelendi.
Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yapılan ihbar sonucu Demir hakkında, Gazete Karınca internet sitesinde yayınlanan 6 Ekim 2016 tarihli “Wikileaks belgelerinden: Erdoğan ülkeyi sivil çatışmaya sürüklüyor” ve 10 Ekim 2016 tarihli “RedHack üyeleri konuştu: Neden Albayrak’ı hacklediler” başlıklı haber sebebiyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" ve "Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla dava açılmıştı.
Arafat Dayan’ın davası ertelendi
Haftalık yayımlanan Demokratik Ulus gazetesinin eski Yazı İşleri Müdürü Arafat Dayan’ın “terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak” ve “terör örgütü propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 6 Ekim günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. P24’ün takip ettiği duruşmaya Arafat Dayan katılmadı. Dayan’ın avukatının mazeret bildirmesi üzerine mahkeme, davayı 13 Ekim’e erteledi.
Dayan hakkında hazırlanan sekiz ayrı iddianamenin birleştirilmesiyle İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen dava 21 Mayıs 2015’te karara bağlanmış ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan Dayan’a 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 12 Mayıs 2016 tarihinde cezası onanan Dayan, 1 Temmuz 2016’da tutuklanmıştı. 24 Ekim 2019’de yürürlüğe giren yargı paketi kapsamında yapılan düzenlemeyle Terörle Mücadele Kanunu’nun 7’nci maddesinin ikinci fıkrasına “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” cümlesinin eklenmesi üzerine Dayan’ın avukatları yeniden yargılama istemiyle İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesine başvurmuştu. Başvuruyu kabul eden mahkeme, 7 Kasım 2019 tarihli kararıyla Dayan’ın kesinleşen hapis cezasıyla ilgili olarak infazın durdurulmasına ve Dayan’ın tahliyesine karar vermişti. Yeniden yargılamanın ilk duruşması ise 27 Şubat 2020’de görülmüştü.
Ceren Sözeri’nin duruşması 3 Şubat’a ertelendi
Evrensel Gazetesi yazarı Ceren Sözeri hakkında 7 Nisan 2019 tarihinde kaleme aldığı “AKP’ye Kim Oy Kaybettirdi?” başlıklı yazısı nedeniyle açılan tazminat davasının duruşması 7 Ekim günü İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldü.
P24’ün takip ettiği duruşmada, Ceren Sözeri ve avukatı Devrim Avcı ile davacı Serhat Albayrak’ın avukatı hazır bulundu. Davacı Serhat Albayrak’ın avukatı ile davalı Sözeri’nin avukatı dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 3 Şubat 2021 tarihine erteledi.
Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak’ın şikayetiyle açılan davada, yazısında Turkuvaz Medya Grubu’nun bünyesinde bulunan Sabah gazetesi ve ATV’nin yayınlarını eleştiren Sözeri ile birlikte Evrensel Gazetesi ve yayıncı şirketten toplamda 200 bin TL tazminat talep ediliyor.
Avşar ve Önemli’nin duruşması ertelendi
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Seyhan Avşar ile Sözcü gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Necdet Önemli’nin “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 7 Ekim 2020 tarihinde İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Avşar ve Önemli ile avukatları hazır bulundu. Mahkeme, dosyanın mütalaasını hazırlaması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vererek duruşmayı 11 Mart 2021 tarihine erteledi.
Her iki gazeteci de Avşar’ın 6 Mart tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Sözcü savcısı sabıkalı çıktı” haberi ile Önemli’nin yetkilisi olduğu Sözcü gazetesi internet sitesinde yayınlanan “Sözcü davasının savcısı rüşvetten sabıkalı çıktı” başlıklı haberde savcının isminini açıkça yazdıkları için yargılanıyor.
Gazeteci İnan Ketenciler’e para cezası verildi
Artı TV dış haberler editörü İnan Ketenciler’in, bir vatandaşın bekçiler tarafından gözaltına alındığı görüntüleri Twitter hesabından paylaştığı için “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 8 Ekim günü İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
İnan Ketenciler ile avukatının katıldığı duruşmaya pandemi sebebiyle basın ve izleyici alınmadı. Duruşmada mütalaasını sunan savcı, Ketenciler hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlamasıyla dava açıldığını ancak eylemin “ses ve görüntülerin kayda alınması” suçu kapsamında kaldığını belirtti. Savcı, Ketenciler’in “ses ve görüntülerin kayda alınması” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme, Ketenciler’e “soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses ve görüntüleri yetkisiz olarak kayda almak” suçundan 500 TL para cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Can Ataklı davasında Kardeşlik Derneği’nin katılma talebi reddedildi
Gazeteci Can Ataklı hakkında Tele1 TV’de sunduğu “Gün Başlıyor” isimli programın 23 Mart 2020 tarihindeki yayınında Milli Eğitim Bakanlığına ait Eğitim Bilişim Ağı (EBA) TV’de eğitim veren bir öğretmenin başörtüsü takmasını eleştirmesi üzerine “halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 7 Ekim günü İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24’ün takip ettiği duruşmaya Can Ataklı ve avukatı mazeret bildirerek katılmadı. Davada şikayetçi taraf olan Kardeşlik Derneği’nin avukatı Ekrem Turan duruşmada hazır bulundu. Kardeşlik Derneği adına davaya katılma talebinde bulunan Av. Turan, “Can Ataklı milyonların gözü önünde suç işlemiştir ve ifadesinde de bunu defalarca tekrar etmiştir” dedi. Turan, Ataklı’nın cezalandırılmasını istedi.
Duruşma savcısı, Kardeşlik Derneği’nin suçtan doğrudan zarar görme ihtimali bulunmadığından dolayı katılma talebinin reddini istedi. Ataklı ve avukatının mazeretini kabul eden mahkeme, Kardeşlik Derneği’nin davaya katılma talebini suçtan doğrudan zarar gören olmaması nedeniyle reddetti. Duruşma 13 Ocak 2021 tarihine erteledi.
Hakkı Boltan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” davası ertelendi
2016’daki sokağa çıkma yasakları sırasında Şırnak Cizre’de haber takibi yaparken yaralandıktan sonra sığındığı binanın bodrum katında öldürülen Azadiya Welat gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’a ilişkin yaptığı Kürtçe basın açıklaması nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden kaynaklı hakaret” suçlamasıyla yargılanan gazeteci Hakkı Boltan’ın dördüncü duruşması 6 Ekim tarihinde Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler gerekçe gösterilerek izleyici alınmayan duruşmaya Boltan katılmadı. Boltan’ın avukatının ek süre talebini kabul eden mahkeme davayı 24 Aralık 2020’ye erteledi.
Oktay Candemir’in davası ertelendi
Gazeteci Oktay Candemir’in 5 Eylül 2019 tarihinde attığı bir tweet gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması, 8 Ekim 2020 tarihinde Van 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, esas hakkında mütalaa verilmesi için dosyayı Van Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi ve duruşmayı 4 Mart 2021 tarihine erteledi.
Gazeteciler Taylan Öztaş ve Tunahan Turhan’ın davası ertelendi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere kayyum atanmasına ilişkin İstanbul Kadıköy’de 20 ve 23 Ağustos 2019 tarihlerinde yapılmak istenen protestolara yönelik yapılan polis müdahalelerinde gözaltına alınan 38 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması 6 Ekim 2020 tarihinde Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Özgür Gelecek muhabiri Taylan Özgür Öztaş ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Tunahan Turhan’ın da aralarında yer aldığı 38 kişi “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçlamasıyla yargılanıyor. Duruşmaya Tunahan Turhan katılmazken Taylan Öztaş katılan diğer sanıklarla birlikte savunmasını yaptı. Öztaş, eyleme katılmak için değil gazeteci olarak haber takip etmek amacıyla gittiğini söyledi ve beraatini talep etti. Dava 4 Mart 2021 tarihine ertelendi.
En az 89 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Van’da Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala’nın tutuklanmasının ardından, 9 Ekim 2020 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 85 gazeteci ve medya çalışanı, tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.