Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 368

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 368

“Dezenformasyon yasası” teklifinin görüşmeleri ertelendi; Mehmet Altan'ın AİHM ve AYM kararlarını uygulamayan hâkimlere açtığı tazminat davası reddedildi; AİHM, Türkiye’nin Yücel ve Ilıcak kararlarına itirazını reddetti; AYM, Müyesser Yıldız’ın başvurusuna “ihlal yok” kararı verdi

 

“Dezenformasyon yasası” teklifinin görüşmeleri ertelendi

Kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Meclisteki görüşmeleri ertelendi.

22 Haziran 2022 günü yaptığı sosyal medya paylaşımıyla erteleme haberini duyuran CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri, girişimlerimiz sonucu parti gruplarının daha fazla müzakere edebilmesi için bu hafta ertelenmiştir” dedi.

 

DW Türkçe’ye konuşan AKP Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç da erteleme haberini doğruladı ancak kanunun gündemden kalmadığını söyledi: “Bu tamamen Meclis'in programıyla ilgili. Kanun gündemden kalkmadı. Bu erteleme süresi içerisinde başka görüşler ortaya çıkarsa elbette onlar da dikkate alınır.”

 

Mehmet Altan’ın AYM ve AİHM kararını uygulamayan hâkimlere açtığı tazminat davası reddedildi

Akademisyen ve yazar Mehmet Altan’ın, hakkındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamayan hâkimlere açtığı tazminat davasının altıncı duruşması, 21 Haziran 2022 tarihinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görüldü.

 

Altan ve avukatı Figen Albuga Çalıkuşu ile davalı Hazine vekili duruşmada hazır bulundu.

 

Daire, Ceza Muhakemeleri Kanununun (CMK) 141/1,3 ve 142/1 maddeleri uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verdi. Oy çokluğuyla alınan karara muhalefet şerhi koyan üye yargıç, zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını söyledi. Muhalefet şerhinde AYM’nin tutukluluğa ilişkin hak ihlali kararının İstanbul 26 ve 27. Ağır Ceza Mahkemelerince dikkate alınmamasının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK) 46. maddesinde belirtilen kanun hükmüne aykırı olduğunu belirten üye yargıç, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu düşüncesinde olduğunu belirtti. HMK'nın 46. maddesi, hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceğini öngörüyor.

 

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek,” “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla 22 Eylül 2016’da tutuklanan Altan’ın bireysel başvurusunu değerlendiren AYM 11 Ocak 2018’de, AİHM ise 20 Mart 2018’de ihlal ve tahliye kararlarını açıklamıştı. O dönem kamuoyunda “Altanlar davası" olarak bilinen davayı görmekte olan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin kararını yok hükmünde sayarak Altan’ın tahliye talebini reddetmişti. Altan’ın avukatlarının itirazı üzerine karar İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesine taşınmış ancak bu mahkeme de AYM kararını uygulamamıştı.

 

AYM ve AİHM kararlarına rağmen beş buçuk ay daha tutuklu kalan Altan’ın avukatı Çalıkuşu, dönemin İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kemal Selçuk Yalçın ve üye hâkim Mehmet Akif Ayaz ile dönemin İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orkun Dağ ve üye hakim Seval Alaçam’a 200 bin TL’lik tazminat davası açmıştı.

 

AİHM, Türkiye’nin Yücel ve Ilıcak kararlarına itirazını reddetti

AİHM'nin temyiz başvurularını değerlendiren Büyük Dairesi, Alman Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel ile gazeteci Nazlı Ilıcak’ın başvurularında Türkiye’ye verilen mahkûmiyet kararına yapılan itirazları reddetti.

 

AİHM’nin beş yargıçtan oluşan kurulunun iki temyiz başvurusunu reddetmesiyle daha önce ilgili daireler tarafından Yücel ve Ilıcak için alınan kararlar kesinleşmiş oldu.

 

Yücel’in 2017 yılında yaptığı başvuruyu 25 Ocak 2022’de karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) güvenlik ve özgürlükle ilgili 5. maddesinin 1. ve 5 fıkralarıyla ifade ve düşünce özgürlüğüyle ilgili 10. maddesinin ihlal edildiğine karar vererek Türkiye’yi, Yücel’e 13 bin 300 Euro tazminat ödemeye mahkûm etmişti.

 

AİHM, 14 Aralık 2021 tarihli kararında ise gazeteci Ilıcak’ın ifade hürriyetinin ihlal edildiğine hükmederek Türkiye’yi 16 bin Euro para cezasına çarptırmıştı.

 

AYM, Müyesser Yıldız’ın başvurusunda “ihlal yok” kararı verdi

Anayasa Mahkemesi, gazeteci Müyesser Yıldız’ın "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ile "ifade ve basın özgürlüklerinin" ihlal edildiği gerekçesiyle yaptığı başvuruda ihlal bulunmadığına karar verdi. 23 Haziran 2022 tarihinde oy çokluğuyla alınan karara AYM Başkanı Arslan ve üyeler Engin Yıldırım, Emin Kuz ve Kenan Yaşar muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhlerinde tutuklama kararının hukuksuz olduğu, basın özgürlüğünün ihlal edildiği belirtildi.

 

AYM Başkanı Arslan, karara koyduğu şerhte, tutuklama kararının istisnai koşullarda verilmesi gerektiğini ve bunun kuvvetli suç işleme belirtisi olduğunda uygulanabileceğini kaydetti. Arslan, Yıldız’ın tutuklanmasına ilişkin yeterli delil olmadığını söyledi.

 

Gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel, haber kaynağı Astsubay Erdal Baran ile yaptıkları görüşmeler gerekçe gösterilerek “askeri casusluk” suçlamasıyla 8 Haziran 2020 tarihinde gözaltına alınmıştı. Üç günlük gözaltının ardından Dükel serbest bırakılmış Yıldız ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yıldız, Dükel ve Baran, “devletin güvenliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin ve açıklama” (TCK 327 ve 329) suçlamalarıyla yargılanmıştı. Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Mart 2021 tarihinde görülen karar duruşmasında Yıldız “açıklanması yasaklanan bilgileri temin” (TCK 334) suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün, “yasaklanan bilgileri açıklama” (TCK 336) suçundan 2 yıl 6 ay; Dükel ise “yasaklanan bilgileri açıklama” (TCK 336) suçundan 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Yıldız kararın ardından AYM’ye başvurmuştu.

 

Yeniden görülen “FETÖ medya yapılanması” davası ertelendi

Kamuoyunda “FETÖ medya yapılanması davası” olarak anılan davada haklarında 2018 yılında verilen hükümler Yargıtay tarafından bozulan gazeteciler Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız’ın yeniden yargılamasının beşinci duruşması 23 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ile sanık avukatları hazır bulundu.

 

Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için dosyanın tarafına gönderilmesini istedi. Ahmet Memiş, mevcut yargılamayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yapmış olduğu başvurunun sonuçlanmasının beklenilmesini istedi. Diğer sanıklar herhangi bir talepte bulunmadı.

 

Mahkeme, AİHM kararının beklenmesine ve Gökçe Fırat hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi. Mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme, davayı 29 Kasım 2022 tarihine erteledi.

 

Metin Cihan’ın yargılandığı TÜGVA davasına atanan 6 bilirkişi mazeret bildirmeden çekildi

Devlet içindeki kadrolaşmayı gösterdiği öne sürülen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) belgelerini yayımlayan gazeteci Metin Cihan’a “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” (TCK 136/1) suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 24 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada, Cihan’ın avukatı Özgür Urfa, davanın diğer sanığı Ramazan Aydoğdu ve avukatı ile TÜGVA avukatları hazır bulundu.

 

Cihan’ın avukatı Özgür Urfa, dosyaya atanan altı farklı bilirkişinin bir ay içerisinde soyut ve mazeretsiz olarak çekilmesine ilişkin, “Bu husus bir baskı altında olma durumunu gösteriyor. Dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesini istiyoruz” dedi. Urfa ayrıca, Cihan’ın paylaştığı belgelerin gerçek olup olmadığının TÜGVA’ya sorulmasını talep etti.

 

Mahkeme, mazeretsiz şekilde dosyadan çekilen bilirkişilerle ilgili Adalet Bakanlığına bağlı İstanbul Bilirkişilik Bölge Kuruluna müzekkere yazılmasına karar verdi. Urfa’nın talebini dosyadaki eksiklikler tamamlandıktan sonra değerlendireceğini söyleyen mahkeme, dosyaya yeniden bilirkişi atanmasına, Aydoğdu’nun adli kontrolünün ve Cihan hakkındaki yakalama kararının devamına karar vererek davayı 19 Ekim 2022 tarihine ertelendi.

 

Can Dündar’ın yargılandığı davada Cumhurbaşkanlığının katılma talebi kabul edildi

Cumhuriyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın “MİT TIR’ları” haberi nedeniyle yeniden yargılandığı davanın Aralık 2020'de görülen karar duruşmasında daha önce ifadesi alınmadığı için ayrılan dosyasının dördüncü duruşması 23 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Dündar’ın avukatlarının mazeret bildirerek katılmadığı duruşmada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığını ve Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) temsilen avukat Timuçin Üzel hazır bulundu. Üzel, Cumhurbaşkanlığı adına katılma talebinde bulundu. Katılma talebini kabul eden mahkeme, Dündar hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 27 Aralık 2022 tarihine erteledi.

 

Dündar bu davada 1 Mart 2017 tarihinde Özgürüz’de yayımladığı bir video nedeniyle “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etmek” (TCK 328) ve “gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklamak” (TCK 330) ile suçlanıyor.

Erdal İmrek’i darp eden polislerin yargılandığı davada görevsizlik kararı verildi

Evrensel gazetesinin eski editörü Erdal İmrek’i haber takibi sırasında darp etmekle suçlanan üç polis memuru hâkim karşısına çıktı.

 

Polis memurlarının "çalışma hürriyetinin engellenmesi” (TCK 117), “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması” (TCK 256) ve “basit yaralama” (TCK 86) suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 24 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Duruşmada İmrek’in avukatı Yıldız İmrek hazır bulundu. Avukat İmrek, zorla alıkoyma, yaralama ve cebir kullanarak görevi yaptırmamak için direnmenin “işkence” suçuna girdiğini belirtti. İşkence suçlarında Ağır Ceza Mahkemelerinin yetkili olduğunu hatırlatan İmrek, mahkemeden görevsizlik kararı vermesini talep etti. Duruşma savcısı ise suçun sübut bulmadığını belirterek görevsizlik talebinin reddini istedi.

 

Mahkeme görevsizlik kararı vererek, davanın İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini karar verdi. Karar üst mahkeme tarafından kabul edilirse, üç polis “basın özgürlüğünü ihlal,” “kişi hürriyetini engelleme” ve “işkence” suçlarından yargılanabilecek.

 

İmrek, Gezi Parkı eylemlerinin birinci yıl dönümü sebebiyle 31 Mayıs 2014 tarihinde Taksim’de yapılan açıklamayı takip ettiği sırada polisler tarafından alıkonularak darp edilmişti.

 

Üç gazeteci hakkında AYM Üyesi İrfan Fidan’ın şikâyetiyle açılan dava ertelendi

Evrensel gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı, BirGün gazetesi Haber Müdürü Uğur Şahin ve birgun.net Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Koç hakkında Anayasa Mahkemesi Üyesi İrfan Fidan’ın şikâyeti üzerine “hakaret” (TCK 125) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması 22 Haziran 2022 tarihinde görüldü.

 

Beykoz 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada gazeteciler Görkem Kınacı, Uğur Şahin ve Uğur Koç, avukatları Devrim Avcı, Ülkü Şahin ve Ali Deniz Ceylan ile İrfan Fidan’ın avukatı hazır bulundu.

 

Gazeteciler, yaptıkları savunmalarında söz konusu iddianın bir milletvekili tarafından gündeme getirildiğini ve isim, adres gibi hiçbir özel bilgi içermeyen bu iddianın haberleştirilmesinin mesleki bir görev olduğunu vurguladı. İddianın ardından Hâkimler ve Savcılar Kurulunun da resmi bir açıklama yaptığını kaydeden gazeteciler, üst düzey bir yargı kuruluşunun dahi açıklama yapma gereği duyduğu bir konuda haber yapılmasının suç olamayacağını belirtti. Gazetecilerin avukatları ise isnat edilen suçların unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat talep etti.

 

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medyada isim vermeden “üst düzey bir yargı mensubu” tanımlamasıyla gündeme getirdiği eşe darp ve bazı yolsuzluk olayları ile ilgili iddiaların haberleştirilmesinin ardından dönemin Yargıtay 12. Ceza Dairesi Üyesi olan İrfan Fidan gazetecilerden şikâyetçi olmuştu.

 

Şikâyetçi İrfan Fidan’ın avukatının davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, davayı 12 Ekim 2022 tarihine erteledi.

 

Beritan Canözer’in yargılandığı davada Yargıtay kararı beklenecek

Jin News muhabiri Beritan Canözer’in sosyal medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 21 Haziran 2022 tarihinde Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Canözer’in katılmadığı duruşmada avukatı Resul Temur hazır bulundu. Temur ve duruşma savcısı, dosyadaki eksikliklerin tamamlanmasını istedi.

 

Canözer’in, sosyal medya paylaşımları nedeniyle daha önce yargılanıp ceza aldığı ve itiraz süreçleri devam eden dosyalarının, UYAP sistemi üzerinden alınmasına ve Yargıtay aşamasındaki dosyanın geri dönüşünün beklenmesine karar veren mahkeme, davayı 13 Ekim 2022 tarihine erteledi.

 

Hazal Ocak’a açılan tazminat davası Aralık ayına ertelendi

Cumhuriyet gazetesi eski muhabiri Hazal Ocak’a Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak tarafından 200 bin TL tazminat talebiyle açılan davanın beşinci duruşması 21 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü.

 

Ocak’ın avukatı Damla Çaltepe salonun önünde beklediği halde mahkeme hâkimi, avukatı çağırmadan duruşmayı açtı. Durumu basın mensupları aracılığıyla fark eden Çaltepe mahkeme salonuna girerek itirazını dile getirdi. Ancak hâkim, “Biz gördük bitti” diyerek Çaltepe’yi salondan çıkardı.

 

Mahkeme, Ocak hakkında daha önce yine Berat Albayrak'ın şikâyetiyle ve aynı gerekçeyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ve beraatla sonuçlanan kararın kesinleşmesinin beklenmesine karar vererek davayı 6 Aralık 2022 tarihine erteledi.

Evrim Kepenek’in yargılandığı dava Kasım ayına ertelendi

Bianet editörü Evrim Kepenek hakkında, çocuğunu istismar ettiği iddiasıyla tutuklanan ve daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Refik Y.’nin şikâyeti üzerine “hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 21 Haziran 2022 günü Selçuk Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Kepenek ve avukatının katılmadığı duruşmada Refik Y.’nin avukatı Merve Şarlan hazır bulundu. Şarlan, Kepenek’in duruşmaya katılmayarak yargılamayı uzattığını iddia ederek ifadesinin alınabilmesi için Kepenek hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasını talep etti.

 

Mahkeme, Refik Y. avukatının zorla getirme kararı çıkarılması talebini reddetti. Refik Y.’nin “çocuğun cinsel istismarı” suçlamasıyla yargılandığı davanın sonucunun beklenmesine karar veren mahkeme, davayı 1 Kasım 2022 tarihine erteledi.

Rüstem Batum’un yargılandığı dava ertelendi

Gazeteci Rüstem Batum’un 2015’te kapatılan İMC TV’de yayımlanan yorumları nedeniyle “Devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama” (TCK 301/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 17. duruşması 24 Haziran 2022 tarihinde İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada Batum’un avukatı hazır bulundu. Batum’un avukatı, dosyanın geldiği aşama ve müştekinin de şikâyetten vazgeçmiş olması nedeniyle müvekkilinin sorgusu alınmadan hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

 

Mahkeme, atılı suçun şikâyete bağlı olmadığını, bu nedenle henüz savunması alınmayan Batum hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 4 Kasım 2022 tarihine erteledi.

 

Şerife Oruç’un davası ertelendi

Kanun hükmünde kararname ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Şerife Oruç hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla açılan davanın 21. duruşması 23 Haziran 2022 tarihinde Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Oruç ve avukatının katılmadığı duruşma dosya üzerinden görüldü. Dava 29 Kasım 2022 tarihine ertelendi.

Gazetecilerin yargılandığı dava zamanaşımından düşürüldü

Yüksekova Haber gazetesinde 2010 yılında yayımlanan bir haber nedeniyle aralarında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hakkâri Temsilcisi Erkan Çapraz’ın da bulunduğu gazetecilerin yargılandığı dava zamanaşımından düşürüldü.

 

Kararı 19 Haziran 2022 tarihinde sosyal medya üzerinden duyuran avukat Jindar Uçar, Yüksekova 2. Ağır Ceza Mahkemesince “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla yargılanan gazeteciler hakkındaki davanın 12 yıllık zamanaşımı sebebiyle düştüğünü söyledi.

 

Ordu'da hakkında soruşturma açılan gazetecinin telefon ve bilgisayarlarına el kondu

Ordu’da aylık olarak yayınlanan Yön gazetesinin internet sitesinde yayımlanan bir haberden dolayı hakkında şikâyette bulunulan gazetenin imtiyaz sahibi Osman Şahin’in ofisi polis tarafından basıldı. Baskın sırasında polis üç bilgisayar ile Şahin’in cep telefonuna el koydu.

 

Kendisine haber kaynağını açıklaması için baskı yapıldığını söyleyen Şahin, “Polisler bana, Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ordu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararını okuyarak ‘Dilekçeye nasıl ulaşıp elde ettiğini açıklarsan ifadeni alacağız, bilgi vermezsen dijital aletlere el koyacağız, savcının ve mahkemenin kararı var’ dediler” diye konuştu.

 

“Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlamasıyla Ordu Güvenlik Şube Müdürlüğüne götürülen Şahin, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

 

Şahin, usulsüz ilaç yazdığı ve fazla ücret ödendiği için pandemi servisinde çalışma talebinde bulunduğu iddia edilen Ordu Devlet Hastanesinde görevli doktor Ç.Y. tarafından başhekimliğe verilen bir dilekçeyi yayımlamıştı. Haberin yayımlanmasının ardından haberde ismi geçen doktor Şahin’den şikâyetçi olmuştu.

Erişim engelleri

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Rize Şube Başkanı gazeteci Gençağa Karafazlı’nın Rize İl Genel Meclisinin AKP’li başkanı İbrahim Türüt ile ilgili “Devlet yatırımlarını kendi başarısı gibi gösteren Türüt, milletvekilliği hülyasında mı?” başlıklı haberi, Rize Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla erişime engellendi.

 

En az 67 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde

24 Haziran 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 67 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.

 

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.

 

Yukarı