Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Cumartesi Anneleri davası gözaltılar nedeniyle ertelendi; Musa Anter davası zaman aşımı nedeniyle düşürüldü, gazeteci Hatice Şahin’in 6 yıl 3 ay hapsine hükmedildi; İstanbul Valiliği, Gezi anmasındaki polis müdahalesinin soruşturulmasına izin vermedi
Cumartesi Anneleri davası gözaltılar nedeniyle ertelendi
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018’de düzenlenen 700. hafta buluşmasında polis müdahalesiyle gözaltına alınan 46 kişinin “kanuna aykırı toplantılara katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” (2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 32/1) suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 21 Eylül 2022 günü İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, ifadesi alınmayan sanıkların ifadesinin alınması bekleniyordu. Ancak Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın duruşma öncesinde adliye önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına müdahale eden polis, aralarında DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, hak savunucuları ve davanın avukatlarının da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına aldı. Basın açıklamasını takip etmeye çalışan Artı TV muhabiri Meral Danyıldız ve Medyascope muhabiri Edanur Tanış da polisin fiziksel müdahalesine maruz kaldı.
Avukat Eren Keskin, “Davayla ilgili barışçıl bir eylem yapmak isterken anayasal haklarımız yok sayılarak engellendi. Hukuk devleti değil kanun devleti uygulaması yapılarak arkadaşlarımız gözaltına alındı. Bu nedenle biz bugün savunma yapmayacağız” dedi. Avukat Ahmet Cihan da sanıkların bir kısmının ve avukatların gözaltına alınmasıyla yargılamaya gölge düştüğünü beyan etti. Sanıkların avukatlarının da gözaltına alınması sebebiyle adil yargılama koşulları oluşmadığını söyleyen avukat Metin İriz, savunmalar için bir sonraki celseye kadar süre talep etti. Bir kısım sanık avukatı Arzu Kayaoğlu ise, müvekkillerini ve meslektaşlarını gözaltına alan tüm memurlar hakkında mahkeme huzurunda suç duyurusunda bulundu.
Duruşmaya katılan sanıklar da avukatları gözaltına alındığı için savunma yapmayacaklarını beyan etti.
Sanıklara avukatları eşliğinde ifade verebilmeleri için bir sonraki duruşmaya kadar süre veren mahkeme, avukatların şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusunda bulunma talebini reddetti. Dava 3 Şubat 2023 tarihine ertelendi.
Musa Anter davası zaman aşımı nedeniyle düşürüldü
20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da öldürülen gazeteci-yazar Musa Anter’in cinayetine ilişkin yargılamanın 21 Eylül 2022 günü görülen duruşmasında, mahkeme heyeti mütalaa doğrultusunda karar alarak Anter ve Ayten Öztürk davalarının zaman aşımından düşmesine karar verdi.
Savcı mütalaasında, “sanıklara isnat edilen suçların gerçekleştiği tespit edilen tarihlerin o tarihte yürürlükte bulunan TCK/765’in 102. ve 104. maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresi olan 30 yılın Ayten Öztürk ve Musa Anter yönünden dolmuş olduğunu” ileri sürmüştü.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde geçtiğimiz hafta 15 Eylül 2022 günü görülen duruşma, cinayetin yıldönümünden bir gün sonraya ertelenmişti.
Avukat Oya Aydın, mahkeme heyetinin beş dakikalık aranın ardından böyle kapsamlı ve uzun bir karar vermesinin mümkün olmadığına dikkat çekerek, taleplerinin dikkate alınmadığını ve önceden karar alındığının anlaşıldığını söyledi.
Gazeteci Hatice Şahin’in 6 yıl 3 ay hapsine hükmedildi
Yeni Yaşam gazetesi muhabiri Hatice Şahin’in “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 10. duruşması 19 Eylül 2022 günü Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24’ün takip ettiği duruşmaya tutuksuz yargılanan Şahin katılmazken avukatı Resul Temur hazır bulundu.
Mahkeme, Şahin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi ve karar kesinleşinceye kadar Şahin hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının devamına hükmetti.
Diyarbakır’da Demokratik Toplum Kongresine (DTK) yönelik yürütülen neticesinde hazırlanan iddianamede gizli tanık ifadeleri, haber kaynaklarıyla telefon görüşmeleri ve Diyarbakır-İstanbul uçak biletleri Şahin’e yöneltilen suçlamaya delil olarak gösterilmişti.
Gazeteci Nurcan Yalçın’a 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi
Gazeteci Nurcan Yalçın’ın, 2015’te Diyarbakır Sur’daki sokağa çıkma yasakları öncesi kurulan barikatlarla ilgili yaptığı haber ve haberde kullandığı dil gerekçesiyle “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” (TCK 220/7) suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 22 Eylül 2022 tarihinde Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Yalçın’ın katılmadığı duruşmada avukatı Resul Temur hazır bulundu. 17 Mayıs 2022 tarihli ilk duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Yalçın’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi. Esasa karşı savunmasını yapan Temur, müvekkilinin gazeteci olduğunu vurgulayarak, “Müvekkilim kadın haber ajansında çalışıyordu. Ajansın haber politikası gereği, kadın odaklı habercilik yapılıyor, buna uygun bir dil kullanılıyordu. Başka türlü haber yapması mümkün değildir. Ayrıca müvekkilimin çektiği görüntü ve fotoğrafların benzeri diğer tüm ulusal medyada ve başka gazeteciler tarafından da yayımlandı” dedi. Yalçın’ın üzerine atılı suçu işlemediğini belirten Temur, beraat istedi.
Mahkeme, üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu kanaatiyle, Yalçın’ı 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm etti.
Gazeteci Kadri Esen’e 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi
Kürtçe haftalık yayın yapan Xwebûn gazetesinin imtiyaz sahibi Kadri Esen’in sosyal medya paylaşımı nedeniyle “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 21 Eylül 2022 günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada avukatı Resul Temur ile birlikte hazır bulunan Esen, suçlamaya konu edilen paylaşımı haber amaçlı yapmış olduğunu söyledi. Propaganda amacı gütmediğini belirten Esen, üzerine atılı suçlamayı reddetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına atıf yapan avukat Temur, suçun maddi unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat talep etti.
Mahkeme, Esen’e “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ceza ertelendi.
Gazeteci Rabia Önver’e 1 yıl 6 ay 27 gün hapis cezası verildi
Gazeteci Rabia Önver’in “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 23 Eylül’de Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme heyeti, kendisine isnat edilen suçu "zincirleme" olarak işlediğine kanaat getirerek Önver'i 1 yıl 6 ay 27 gün hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan yarım sayfalık iddianamede Önver’e yöneltilen suçlamaya şahsi sosyal medya hesabından yaptığı ve aralarında Roboski Katliamı’nın 10. yılı ve Tahir Elçi cinayetinin altıncı yılı vesilesiyle yaptığı paylaşımların da olduğu sosyal medya paylaşımları delil olarak gösterilmişti. İddianameyi kabul eden Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 30 Mart 2022 tarihinde Önver’in üzerine atılı suçu Van’da işlediğine kanaat getirerek yetkisizlik kararı vermiş ve dosyayı Van 2. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
İstinaf gazeteci Perihan Kaya’ya verilen hapis cezasını bozdu
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi, gazeteci Perihan Kaya’ya “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçundan verilen hapis cezasını bozdu. Bozma kararında, Kaya hakkında “zincirleme suç” (TCK 43/1) maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasını istedi.
Gazeteci Kaya hakkında, kapatılan Özgür Gazeteciler Derneği (ÖGC) üyeliği, sosyal medya paylaşımları, meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri ve gizli tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla dava açılmıştı. 24 Mart 2021 tarihli ilk duruşmada dosyayı karara bağlayan Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, “örgüt propagandası” suçundan Kaya’nın 1 yıl 3 ay hapsine hükmetmişti.
İstanbul Valiliği, Gezi anmasındaki polis müdahalesinin soruşturulmasına izin vermedi
İstanbul Valiliği, Gezi Direnişi’nin dokuzuncu yıldönümünde yapılan eylemde gazetecilere müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi.
Gezi Direnişi’nin yıl dönümü olan 31 Mayıs’ta, haber takibi yapan dokuz gazeteci darp edilmiş, altı gazeteci de ters kelepçeyle gözaltına alınmıştı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın İş, gazetecilerin darp edilmesine ilişkin 3 Haziran 2022’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş ve söz konusu polislerin “görevi kötüye kullanma,” (TCK 257/1) “işkence,” “eziyet,” (TCK 94/1) “tehdit,” (TCK 106/1) “hakaret” (TCK 125) ve “kasten yaralama” (TCK 86) ile “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” (TCK 117) suçlarından cezalandırılmasını istemişti.
Suç duyurusunun ardından savcılık, şüpheli kamu görevlilerinin tespiti ve haklarında soruşturma izni verilmesi için İstanbul Valiliğine yazı yazmıştı.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya imzasıyla 1 Ağustos 2022 tarihinde savcılığa gönderilen cevap yazısında, görevlilerin tespit edilemediği öne sürüldü. Yazıda ayrıca, söz konusu polislere soruşturma izni verilmesine ve disiplin soruşturması açılmasına gerek olmadığı, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği bildirildi.
Polis, Sivas’ta yangını görüntüleyen DHA muhabirlerini darp etti
Sivas’ta dört katlı bir binanın çatısında çıkan yangını görüntülemeye giden Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Hüsnü Ümit Avcı ve Arife Defne Arslan polis müdahalesine maruz kaldı.
17 Temmuz 2022 günü kent merkezinde gerçekleşen yangın sırasında gazetecilerin görüntü almasını yumruk ve tekmeyle engellemeye çalışan polisin müdahale anı, kameralar tarafından saniye saniye kaydedildi. Avcı ve Arslan ellerindeki kamera ve fotoğraf makinesini de kırmaya teşebbüs eden polisten şikâyetçi oldu.
Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, söz konusu polis memuru hakkında gerekli idari işlemlerin başlatıldığını bildirdi.
Taksim’deki Mahsa Amini protestosunda gazetecileri polis engelledi
İran’da Mahsa Amini isimli kadının “örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle” gözaltına alındıktan sonra şüpheli şekilde yaşamını yitirmesi üzerine 20 Eylül 2022 günü Taksim’de düzenlenen protesto yürüyüşüne polis müdahale etti.
Polis ekipleri gösteriyi takip eden basın mensuplarını kalkanlarıyla darp ederek engellemek istedi. Bir polis memuru gazeteci Emre Orman’ı “Seninle ayrıca görüşeceğiz” diyerek tehdit etti.
İstanbul’da Adalet Nöbeti’ni takip eden gazetecilere polis engeli
Hasta ve infazları yakılan tutuklular için tutuklu yakınlarının başlattığı 26. Adalet Nöbeti eylemi, 17 Eylül’de İstanbul’daki Bağcılar Meydanı’nda gerçekleşti.
Açıklama yapmak için meydana doğru yürüyen tutuklu yakınları, polisler tarafından çembere alındı. Polis, çembere aldığı tutuklu yakınları ve eyleme katılanlarında aralarında olduğu yedi kişiyi darp edip ters kelepçeyle gözaltına aldı.
Bu sırada İstanbul Emniyet Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin JinNews muhabiri Marta Sömek’in kolunu sıkarak, darp etti. Aynı zamanda polisler haberi takip eden gazetecilere de şiddet uygulayarak, çekim yapmalarını engelledi.
AYM: Tutukluya Evrensel gazetesi verilmemesi “ihlal değil”
Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevindeki Mustafa Koca’nın kendisine Evrensel gazetesinin verilmemesi üzerine yaptığı başvuruda “ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine” hükmetti.
Cezaevindeki Koca, Evrensel’in cezaevinde kendisine verilmemesinin “ifade özgürlüğü ihlali” olduğunu belirterek 2 Eylül 2021 tarihinde AYM’ye başvurmuştu. Koca’nın başvurusunu 26 Temmuz 2022 günü karara bağlayan AYM, Basın İlan Kurumunun (BİK) Evrensel’in resmi ilan ve reklamlarını kesmesini cezaevine alınmamasının gerekçesi olarak gösterdi.
Gazeteci Baransel Ağca’nın davası Ocak ayına ertelendi
Gazeteci Baransel Ağca’nın “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” (TCK 216/3) suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 20 Eylül 2022 tarihinde İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Ağca’nın avukatı Baran Kaya hazır bulundu. Kaya, hem suçun şartları oluşmadığından hem de usul ekonomisi bakımından dosyada istinabeye gerek kalmaksızın derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.
Soruşturmanın İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün araştırma raporuna dayandığını hatırlatan Kaya şöyle devam etti: “Kolluğa 2018 yılında verilen sanal devriye yetkisi 19 Şubat 2020’de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Dolayısıyla sanal devriye faaliyeti hukuken görevi suiistimal niteliğindedir.” Raporun 7. sayfasında, Ağca’nın hesabının kolluk görevlisi tarafından ele geçirilmeye çalışıldığının görüldüğünü belirten Kaya, bilişim suçunun da söz konusu olduğunu söyledi. Kaya ayrıca müvekkilinin yurt dışındaki adresini bildirmek için süre istedi.
Mahkeme, Ağca’nın adresinin bildirilmesi için süre verilmesine karar vererek davayı 17 Ocak 2023 tarihine erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Ağca’nın İslam’da şarap tüketiminin yasaklanmasını mizahi bir dille ele aldığı 25 Aralık 2020 tarihli sosyal medya paylaşımı suçlamaya delil olarak gösteriliyor.
Mahkeme, Erdoğan’ın eski avukatının şikâyetiyle yargılanan 3 gazetecinin davasını erteledi
Gazeteciler Can Bursalı, Barış Terkoğlu ve Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikâyeti üzerine “aleni hakaret” (TCK 125/1,4) ve “iftira” (TCK 267/1) suçlamalarıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması 20 Eylül 2022 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24’ün takip ettiği duruşmada Bursalı ve taraf avukatları hazır bulundu. Terkoğlu ve Çiçek ise duruşmaya katılmadı. Kimlik tespitinin ardından beyanda bulunan Bursalı, “Şikâyet dilekçesinde ismim eksik yazılmış. Dolasıyla tebligat bana ulaşmadığı için savunmamı hazırlamak için süre talep ediyorum” dedi. Bursalı’nın avukatı Melike Polat da, dosyanın kendilerine tebliğ edilmediğini, davanın varlığından dosyanın diğer sanığı Barış Terkoğlu vesilesiyle haberdar olduklarını söyledi. Polat bu nedenle savunma için süre talep etti. Terkoğlu’nun avukatı, suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat istedi. Mustafa Doğan İnal’ın avukatı ise şikâyetlerinin devam ettiğini söyledi.
Bursalı ve avukatının süre taleplerini kabul eden mahkeme, davayı 26 Ocak 2023 tarihine erteledi.
Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ile birlikte kaleme aldığı Metastaz 2: Cendere isimli kitapta, Erdoğan’ın eski avukatı İnal’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesinden (İBB) 15 milyon lira vekalet ücreti aldığı iddialarını ortaya koymuştu. Bursalı da bu iddiaları 3 Aralık 2020 tarihinde Independent Türkçe’de yayımlanan haberinde yazmıştı. İddianamede, kadrolu avukat olmamasına rağmen İBB’nin İnal’a vekalet verdiği yönündeki iddiaların, İnal’ın “şeref, haysiyet ve namusu ile toplum içindeki itibarını zedelediği” öne sürülmüştü.
Osman Akın ve Veysi Sarısözen’in yargılandığı dava Aralık ayına ertelendi
Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanan bazı yazılar gerekçe gösterilerek eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Osman Akın ve köşe yazarı Veysi Sarısözen hakkında “zincirleme örgüt propagandası yapmak” (TMK 7/2) suçlamasıyla açılan davanın 11. duruşması 21 Eylül 2022 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Akın ve Sarısözen ile avukatlarının katılmadığı duruşma dosya üzerinden görüldü. Mahkeme, Sarısözen hakkında çıkardığı yakalama kararının infazının beklenmesine karar vererek, davayı 21 Aralık 2022 tarihine erteledi.
Hayko Bağdat’ın davası ertelendi
Gazeteci Hayko Bağdat’ın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 10. duruşması 22 Eylül 2022 tarihinde İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Bağdat'ın avukatları, müvekkillerinin halen beyanda bulunamadığını hatırlatarak istinabe yazılması taleplerini yineledi.
Mahkeme, Almanya yetkili adli makamlarının ifade özgürlüğü vurgusuyla istinabe taleplerini reddettiği gerekçesiyle Bağdat’ın avukatlarının talebini reddetti. Bağdat hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine karar vererek davayı 16 Şubat 2023 tarihine erteledi.
Yönetmenler Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun davası Aralık ayına ertelendi
Bakur belgeselinin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yeniden yargılandıkları davanın ikinci duruşması Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 22 Eylül günü görüldü.
Demirel ve Mavioğlu’nun katılmadığı duruşmada avukatları hazır bulundu. Batman Baro Başkanı Erkan Şenses duruşma salonunda hazır bulunurken Mavioğlu’nun avukatı Rozerin Seda Kip ve Demirel’in avukat Meral Hanbayat Yeşil SEGBİS’le İstanbul’dan duruşmaya katıldı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin mahkemeye gönderdiği yazıda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin kapatılan Özgür Gündem gazetesinin başlattığı “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katıldığı için “örgüt propagandası” suçundan Mavioğlu’na verdiği 1 yıl 3 ay hapis cezasının temyiz incelemesinin devam ettiği belirtildi.
Mahkeme, Ertuğrul Mavioğlu’nun “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinde temyiz incelemesinde olan dava dosyasının sonucunun beklenmesine ve istinaf mahkemesinin bozma ilamına karşı savunmasının alınmamış olması, duruşmaya katılmaması gerekçesiyle yurt dışına çıkış yasağının devamına karar vererek davayı 22 Aralık’a erteledi.
En az 69 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
23 Eylül 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 69 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.