Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 460

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 460

Yerel seçim günü ve sonrasında çok sayıda gazeteciye tehdit; engelleme ve gözaltı; eski DİHA muhabiri Murat Verim tahliye edildi; iki gazeteciye beraat; RTÜK’ten TRT Haber’e inceleme 

 

Yerel seçim günü ve sonrasında çok sayıda gazeteciye tehdit, engelleme ve gözaltı 

Expression Interrupted’ın derlediği verilere göre, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimi sonrası en az yedi gazeteci gözaltına alındı, iki gazeteci ölümle tehdit edildi, çok sayıda gazeteci de darp ve engellemelere maruz kaldı. 

31 Mart yerel seçimleri sonucu mazbatanın Van’da seçimi kazanan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’a değil, ikinci olan AKP adayı Zeydin Kaya’ya verilmesine ilişkin karar, protestolara sebep oldu. 

Haberin ayrıntıları için tıklayın

Eski DİHA muhabiri Murat Verim tahliye edildi 

Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı 16 aydır tutuklu bulunan gazeteci Murat Verim, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinden 5 Nisan 2024 günü tahliye edildi. 

  

2023 yılının Ocak ayında gittiği Yunanistan’da gözaltına alındıktan sonra Türkiye’ye teslim edilen eski Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Verim, hakkında kesinleşmiş hapis cezası olduğu gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konulmuştu.  

  

Verim, hakkında 2016 yılında “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla Midyat Ağır Ceza Mahkemesince açılan davada, “örgüt adına suç işleme” (TCK 220/6) suçlamasından verilen 3 yıl hapis cezasının Yargıtay’da onanması nedeniyle tutuklanmıştı. 


Gazeteci Şükran Ekinci hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” soruşturmasında takipsizlik 

Artı TV haber spikeri Şükran Ekinci hakkında sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.  

İfadesi alınan gazeteci hakkındaki soruşturmada, takipsizlik kararı verildi. Kararın gerekçesinde, “yaptığı paylaşımın kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı” ve “suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” kaydedildi. 

Ekinci, 13 Şubat günü X hesabından yaptığı paylaşımda, 2024 yılının Şubat ayında Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan göçük felaketi ile ilgili olarak “Yetkililer 9 işçi dedi ama T24’e konuşan TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı Türkkolu, göçük altında kalan madenciler, resmi rakamın 5 katı dedi. Umarım haklı çıkmaz” ifadelerini kullanmıştı. 

RTÜK’ten TRT Haber’e inceleme 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun CHP’li kontenjanından seçilen üyeleri Tuncay Keser ve İlhan Taşcı’nın, TRT Haber’in seçim yayınlarının tef taraflı olması gerekçesiyle Üst Kurul tarafından denetlenmesi yönündeki talebinin ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, söz konusu şikâyetin incelenmesine karar verdi.   

Gazeteci Perihan Kaya’nın “örgüt üyeliği” davası Kasım ayına ertelendi 

  

Gazeteci Perihan Kaya'nın, "örgüt üyeliği" (TCK 314) iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 5 Nisan 2024 günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü

  

Mahkeme, Kaya'nın savunmasının alınması için yurt dışına yazılan talimat yazısının yanıtının beklenilmesine karar verdi. 

  

Dava 1 Kasım 2024 gününe ertelendi. 

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın yargılandığı dava Eylül ayına ertelendi 

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018’de düzenlenen 700. hafta buluşmasında polis müdahalesiyle gözaltına alınan 46 kişinin “kanuna aykırı toplantılara katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” (2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 32/1) suçlamasıyla yargılandığı davanın 12. duruşması 5 Nisan 2024 günü İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. 

  

  

P24 tarafından takip edilen duruşmada bir kısım sanık ve avukatları hazır bulundu.  

  

Sanıklardan Sebla Arcan savunmasında, “25 Ağustos 2018’de saat 09:30 civarında meydana gittik. Her zamanki polisler vardı. Saat henüz erken olduğu için yakınlarda bir çaycıya gittim. Tekrar meydana döndüğümde normal güvenlik önlemi alan polisler dışında çok sayıda güvenlik teçhizatlı polisler vardı. Toplanmamıza izin vermediler. Diyalog kurmaya çalıştık ama başaramadık. Gözaltına alınırken polis uyarısı da yapılmadı. Şunu da belirtmeliyim ki öncesinde herhangi bir yasaklama kararı tarafımıza tebliğ edilmedi. Burada olması gerekenler bu hukuksuz müdahaleyi uygulayanlar, bize işkence eden polisler. Yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Mahkemenin Anayasa Mahkemesi kararını dikkate almasını ve 3 yılı aşkın süredir devam eden davanın beraatla sonuçlanmasını talep ediyorum” dedi. 

  

Arcan’ın ardından savunmasını yapan Leman Yurtsever, “Yargılanması gerekenler bizi işkenceyle gözaltına alanlardır suçlamayı kabul etmiyorum” diyerek beraatını talep etti. Sanıklardan Ramazan Bayram ve Ezgi Çelik de üzerine atılı suçlamayı reddederek beraat talebinde bulundu. 

  

Zorla kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Cihan Tosun savunmasında, “Biz babama ne oldu, oğluma ne oldu, eşime ne oldu diye sorduğumuz için buradayız. 700. haftadan sonra Cumartesi Anneleri’nin bütün eylemleri yasaklandı. Annem ve kayıp yakınları kimsesizler mezarlığına giderken gözaltına alındı. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu. 

Sanıklardan Besna Tosun’un avukatı, savunması alınmayan sanıkları celse arasında hazır edeceklerini beyan etti. Mahkeme hâkimi, sanıkların celse arasında dinlenilmesi durumunda dosyayı mütalaa için savcılığa göndereceğini söyledi. Dava dosyadaki eksik hususların tamamlanması için 13 Eylül 2024 tarihine erteledi. 

Gazeteci Furkan Karabay hakkında açılan tazminat davasında yetkisizlik itirazı daha sonra değerlendirilecek 

Gerçek Gündem internet sitesi editörü Furkan Karabay'a sosyal medya paylaşımı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal tarafından 250 bin TL manevi tazminat talebiyle açılan davanın ilk duruşması 4 Nisan 2024 günü İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü

Karabay'ın katılmadığı duruşmada avukatı Özge Naz Akkaya hazır bulundu. 

Mahkeme, İstanbul 46. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dosyanın UYAP üzerinden gönderilmesine ve gazeteci Karabay'ın avukatının yetkisizlik itirazının daha sonra değerlendirilmesine karar vererek, davayı 28 Mayıs 2024 tarihine erteledi. 

Karabay'a 2 Kasım 2023 tarihinde X hesabından yaptığı paylaşımdan bir gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve Erdoğan’ın eski avukatı İnal tarafından toplam 500 bin TL talebiyle iki ayrı tazminat davası açılmıştı. 

Gazeteci Furkan Karabay’ın “kamu görevlisine hakaret” davası Eylül ayına ertelendi 

Gerçek Gündem internet sitesi editörü Furkan Karabay’ın bakan yardımcılıklarına yapılan atamalarla ilgili paylaşımları nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 3 Nisan 2024 günü Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü

Duruşma, Sezgin Baran Korkmaz ve Mansimov Gurbanoğlu haklarındaki soruşturma dosyalarının istenilmesi yönündeki talep için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye yanıtın beklenmesi için ertelendi.  

Bir sonraki duruşma 18 Eylül 2024 tarihinde görülecek. 

Gazeteciler İzel Sezer ve Doğan Ergün’ün davası ileri tarihe ertelendi 

AKP Milletvekili Ali İhsan Arslan'ın İleri Haber Genel Yayın Yönetmeni İzel Sezer ile eski Genel Yayın Yönetmeni Doğan Ergün ve İleri Haber’e, 2021’de yayımlanan bir haber gerekçe gösterilerek “kişilik haklarına saldırı” (TCK 134) suçlamasıyla açtığı tazminat davasının beşinci duruşması 4 Nisan 2024 günü Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. 

Duruşmaya Sezer ve Ergün’ün avukatları mazeret bildirerek katılmadı. 

Dava 16 Mayıs 2024 tarihine ertelendi. 

Gazeteci Hacı Boğatekin’e 16 yıl sonra beraat 

 

Yargıtay, gazeteci Hacı Boğatekin hakkında verilen hapis cezası kararını bozdu. Boğatekin, Yargıtay kararının ardından “suçu ve suçluyu övme” suçlamasıyla 4 Nisan 2024 günü Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada beraat etti. 

 

 

Boğatekin hakkında Gerger Fırat gazetesinde 4 Ocak 2008’de yayımlanan “FETÖ ve Apo” başlık yazısı gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla 25 Haziran 2008’de Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesince 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, cezanın “suçu ve suçluyu övme” gerekçesiyle verilmesini isteyerek yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Bunun üzerine yerel mahkeme, 27 Haziran 2012’de Boğatekin’i “suçu ve suçluyu övme” suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırarak kovuşturmanın ertelenmesine hükmetmişti. 

 

Hacı Boğatekin yerel mahkemenin kararını Anayasa Mahkemesine taşımış ancak mahkeme, 23 Mayıs 2018’de “İç hukuk yolları tüketilmediği” gerekçesiyle başvurunun kabul edilemez olduğuna hükmetmişti. Ancak 4 Haziran 2015’te Boğatekin hakkında açılan bir “hakaret” (TCK 125) davasında ceza çıkması üzerine, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılama başlamış ve 5 Mart 2019’da bozma kararı doğrultusunda Boğatekin’i “suçu ve suçluyu övme” suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Karar, Yargıtay 8. Ceza Dairesince oy çokluğu ile onanmıştı. 

 

Bu karar sonrasında Boğatekin, 27 Ocak 2020’de ikinci kez AYM’ye başvurmuştu. Başvuruyu değerlendiren Mahkeme, Boğatekin’in gazeteci olduğunu hatırlattığı kararında, “Söz konusu köşe yazısında yer alan konunun toplumsal meselelere ilişkin olduğunun ve başvurucunun bir gazeteci olarak bu konuya ilişkin değerlendirmeler yaptığının eldeki başvuruda göz önüne alınması gerektiğine” yer vermişti. 

İsminaz Temel ve Havva Cuştan’ın “terör” suçlamalarıyla yargılandığı dava Temmuz ayına ertelendi 

Aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü İsminaz Temel ve ajansın eski muhabiri Havva Cuştan ile Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarının da bulunduğu 23 kişinin “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 26. duruşması 4 Nisan 2024 günü İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 

  

P24 tarafından takip edilen duruşmada Sezin Uçar, Özlem Gümüştaş, Ali Haydar Doğan ve diğer iki sanık hazır bulundu.  

  

Sanıklar Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar hakkında açılan başka bir davanın mevcut dosyayla birleştirildiği öğrenildi. Birleşen dosyayla ilgili savunmaları sorulan Sezin Uçar ve Özlem Gümüştaş süre talep etti. 

  

Mahkeme, birleşen dosya yönünden savunmaların alınması için davayı 3 Temmuz 2024 tarihine erteledi. 

  

Ferhat Tunç’un davası ertelendi 

Sanatçı Ferhat Tunç’un, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 12. duruşması 4 Nisan 2024 günü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

  

Tunç’un avukatının mazeret bildirerek katılmadığı duruşma dosya üzerinden görüldü. Mahkeme, Tunç hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 28 Haziran 2024 tarihine erteledi.  

 

Gazeteciler Osman Akın ve Veysi Sarısözen’in davası Eylül ayına ertelendi 

Yeni Yaşam gazetesi Yazı İşleri Müdürü Osman Akın ve yazar Veysi Sarısözen’in gazetede çıkan yazı ve haberler gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandıkları davanın 16. duruşması 3 Nisan 2024 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 

  

Akın ve Sarısözen’in avukatlarının mazeret bildirerek katılmadıkları duruşma dosya üzerinden görüldü. Mahkeme, Sarısözen hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 5 Eylül 2024 tarihine erteledi. 

  

“Örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılanan Rojin Akın beraat etti  

Gazeteciler Rojin Akın ve Emrah Erdoğan’ın 2015 yılında haber takibi için Suriye’nin kuzey bölgesi Rojava’ya gitmeleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 3 Nisan 2024 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 

  

P24 tarafından takip edilen duruşmada Akın’ın avukatı Şule Recepoğlu hazır bulundu.  

  

  

Davanın 11 Aralık 2023 tarihli ilk celsesinde sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Akın ve Erdoğan’ın üzerlerine atılı “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmalarını istedi. 

  

Esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunan Recepoğlu, müvekkili Rojin Akın’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle Rojova’da bulunduğunu belirtti: “Dosyada fotoğraf dışında herhangi bir delil yok. Bu nedenle mütalaaya katılmıyoruz. Müvekkil mesleki faaliyetlerini icra etmek amacıyla Suriye’ye gitmiştir. Müvekkilin gittiği tarih itibariyle o dönemki koşulların iyi değerlendirilmesi gerekir. Çözüm süreci döneminde müvekkil dışında birçok gazeteci Suriye’ye gitmişti. Yargılama kapsamında müvekkil hakkındaki raporlar incelendiğinde terör örgütüyle bir iltisakı olmadı belirlenmiştir. Aynı zamanda müvekkilin basın faaliyeti yürüttüğü de raporlarda yer almıştır. Müvekkilin gazeteci olduğu o dönem yayımlanan kitapları, haberleri ve sosyal medya paylaşımlarıyla sabittir. Örgüt üyeliği suçuna ilişkin somut bir delil yok. Yalnızca fotoğraf karesinden yola çıkılarak örgüt üyesi olduğu iddia edilemez. Beraat talep ediyoruz.” 

  

Mahkeme, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle Akın’ın beraatına hükmetti. Kovuşturma aşamasında savunması alınamayan Emrah Erdoğan’ın dosyasını ayıran mahkeme, dosyası başka bir esas numarasına kaydedilen Erdoğan hakkında, yeniden yakalama emri düzenlenmesine karar verdi.   

  

Mart 2017’de başlatılan bir soruşturma kapsamında gazeteciler Rojin Akın, Hayri Demir ve Emrah Erdoğan gözaltına alınmıştı. Akın ve Erdoğan hakkında yedi yıl sonra açılan davanın iddianamesinde, gazetecilerin 2015 yılında Rojava bölgesinde yaptıkları röportajlar, çektikleri fotoğraflar ve sosyal medya paylaşımları suçlamaya delil olarak gösteriliyor. 

 

Savcı, gazeteci Elif Akgül’ün cezalandırılmasını istedi 

Gazeteci Elif Akgül’ün sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 2 Nisan 2024 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

  

P24 tarafından takip edilen duruşmada Elif Akgül ve avukatı Fatih Aydın hazır bulunuyor.  

  

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Akgül, “Gazeteciyim, davaya konu paylaşımlarım da haber içerikli. Örgüt propagandası suçunun oluşması için cebir ve şiddet çağrısı olması lazım. Ancak paylaşımlarımda cebir ya da şiddet çağrısı yok. Suçsuzum, beraatımı istiyorum” dedi.  

  

Akgül’ün avukatı Fatih Aydın, “Müvekkil bir gazeteci, paylaşımları haber içerikli. Bu soruşturma Samsun’da polisin açık kaynak araştırmasıyla başlamış. Polisin araştırma yetkisi iptal edilmiştir, bu yetki ancak savcı tarafından verilir. Ancak bu olayda savcının talimatı yok. Haber paylaşımıyla ilgili soruşturma başlatmak yargılanan kişi gazeteci olduğu için absürt bir durumdur. Müvekkil ETHA’nın kimyasal silah kullanımıyla ilgili haberini hiçbir yorum yapmadan paylaşmış. Basın ve ifade özgürlüğünün ihlali söz konusu. Paylaşımlarda propaganda suçunun unsurları oluşmamıştır. Basın ve ifade özgürlüğünü kullanan müvekkilin beraatını ve yargılamaya konu Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) haberiyle ilgili dosyaya sunduğumuz CD’nin bilirkişi incelenmesine gönderilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.  

  

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Akgül’ün “zincirleme örgüt propagandası” suçundan cezalandırılmasını istedi. Akgül ve avukatı mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. 

  

Süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 27 Haziran 2024 tarihine ertelendi. 

Akgül’ün sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili 21 Kasım 2022’de, Samsun Emniyet Müdürlüğü tarafından inceleme başlatılmıştı. Samsun emniyeti hazırladığı raporu, 23 Kasım 2022’de, Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne göndermişti. Samsun Başsavcılığı da soruşturma dosyasını yetkisizlik kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iletmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Akgül’ün ETHA’nın 18 Ekim 2022 tarihli TSK’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin haberini retweet etmesi ve 20 Ocak 2018 tarihinde paylaştığı Afrin tweeti suçlamaya delil olarak gösterilmişti. 

En az 28 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde      

Gazeteci Murat Verim’in tahliye edilmesinin ardından, 5 Nisan 2024 itibarıyla Türkiye’de en az 28 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.    

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı