Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Sadık Topaloğlu “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı; Abdullah Kaya’ya emniyet amirinden tehdit; Hrant Dink ana davasında karar duruşması Ekim ayında görülecek
Gazeteci Sadık Topaloğlu “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı
İstanbul'da 10 Temmuz günü akşam saatlerinde gözaltına alınan gazeteci Sadık Topaloğlu, 13 Temmuz’da“örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla tutuklandı.
Dışarıda oldukları sırada bir arkadaşıyla birlikte gözaltına alınan gazeteci Topaloğlu İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Emniyette tutulduğu sırada Topaloğlu'nun İstanbul'daki ikametine de polis baskın yaptı.
Evde yapılan aramada gazeteci Topaloğlu'nun bilgisayarına el konuldu. Dört gün emniyette tutulan Topaloğlu'nun dosyasına gizlilik kararı getirildi. Topaloğlu ve arkadaşı, emniyet ifadelerinin ardından 13 Temmuz’da adliyeye sevk edildi. Topaloğlu’na daha önce yargılandığı bir davadaki iddialar soruldu. Topaloğlu ve arkadaşı, savcılık ifadesinin ardından "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Mahkemeye çıkarılan Topaloğlu ve arkadaşı "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak, Metris Cezaevi’ne gönderildi. Topaloğlu, daha sonra Marmara 5 No’lu Cezaevine sevk edildi.
Topaloğlu, 19 Temmuz’da gönderdiği mesajda şunları söyledi: "Tutuklanmamın nedeni tamamen mükerrer bir dosyadan ibaret. Bu dosya 2019 yılına ait. Tekrardan bir komplo ile tutuklama kararı verdiler. Ama bu tutuklamalar hakikati asla gizlemeyecektir. Hakikat yolu aşk yoludur. Dayanışma içinde bulunan herkese sonsuz saygı ve selamlar.”
Gazeteci Abdullah Kaya’ya emniyet amirinden tehdit
Gazeteci Abdullah Kaya, 17 Temmuz günü Ağrı’da Diyadin emniyet amiri tarafından tehdit edildiğini duyurdu.
Kaya, ilk tehdidin milletvekilliği seçimlerinde bir korucunun haberini yapmakla başladığını, ardından 4 Temmuz'da Hakkari Belediyesine atanan kayyuma ilişkin basın açıklamasında da yine aynı duruma maruz kaldığını belirtti. Kaya, en son 17 Temmuz'da Diyadin İlçe Emniyet Müdürlüğünün önünden geçerken polis amiri tarafından tehdit edildiğini dile getirdi. Kaya, evine doğru giderken üstüne gelen bir taksiden kaçmak için yana doğru kaçtığını, bu sırada emniyet binasının önünde duran polis amirinin kendisine “Neden bana dik dik bakıyorsun, kafanı kopartırım. Bir daha bana bakma, bir yerini kırarım” diye bağırarak üstüne yürüdüğünü anlattı.Bu sırada çok sayıda polisin dışarı çıktığını anlatan Kaya, polislerin emniyet amirini zorla içeri soktuğunu kaydetti.
Gazeteci Kaya, kendisini tehdit eden polisler hakkında Diyadin Cumhuriyet Savcılığına "tehdit" suçundan suç duyurusunda bulundu.
Gazeteci Mehmet Göcekli’nin davası Aralık ayına ertelendi
Demokrat Haber Genel Yayın Yönetmeni ve İmtiyaz Sahibi Mehmet Göcekli’nin “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın yedinci duruşması 18 Temmuz 2024 günü İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Göcekli’nin avukatı Ceren Kalı hazır bulundu.
Avukat Kalı, Göcekli hakkındaki yakalama emrinin kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, Göcekli hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 5 Aralık 2024 tarihine erteledi.
İddianamede Göcekli’ye yöneltilen suçlamaya, 2011-2016 yılları arasında şahsi sosyal medya hesabından yaptığı ve içerisinde Demokrat Haber’de yayınlanan haberlerin olduğu paylaşımlar ile 2015-2018 yılları arasında Demokrat Haber’in Facebook hesabından yapılan haber paylaşımları delil olarak gösteriliyor.
Azadiya Welat imtiyaz sahibi Ramazan Ölçen’in davası Ocak 2025’e ertelendi
KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinin İmtiyaz Sahibi Ramazan Ölçen’in “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla yargılandığı davanın 14. duruşması 17 Temmuz 2024 günü Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, yurtdışında bulunan Ölçen'in ifadesinin alınması için Adalet Bakanlığına yazılan yazının ve hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı, 8 Ocak 2025 tarihine erteledi.
Hrant Dink ana davasında karar duruşması Ekim ayında görülecek
Hrant Dink cinayetiyle ilgili kamu görevlilerinin “tasarlayarak kasten öldürme” (TCK 82) ve “Anayasayı ihlal” (TCK 309) suçlamalarından yeniden yargılandığı davanın duruşması 16-17 Temmuz 2024 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen 16 Temmuz tarihli altıncı duruşmada tutuklu sanıklar Veysal Şahin, Gazi Günay, Okan Şimşek ve Muharrem Demirkale, tutuksuz sanıklardan Ali Öz ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Hasan Durmuşoğlu, Osman Gülbel ve Yavuz Karakaya tutuklu bulundukları cezaevinden; tutuksuz sanıklar Mehmet Ayhan, Bekir Yokuş, Mehmet Ali Özkılınç, Onur Karakaya ve Volkan Şahin ise ikamet ettikleri illerden SEGBİS ile duruşmaya katıldı.
Duruşmaya tutuklu sanıklar Veysel Şahin, Okan Şimşek ve Gazi Günay bağlı bulundukları cezaevinden getirilirken bazı sanıklar Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) yöntemiyle katıldı.
Önceki celse esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlileri Veysal Şahin, Okan Şimşek, Gazi Günay, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, önemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür yardımcılarından Osman Gülbel, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlileri Onur Karakaya, Mehmet Ayhan, dönemin Trabzon İstihbarat Şube R bürosuda sorumlu amir ve Şube Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu ve dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Bekir Yokuş’un “tasarlayarak kasten öldürme” ve “Anayasa’yı ihlal” suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle; dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli astsubayları Muharrem Demirkale ve Yavuz Karakaya’nın “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti. Savcı, eski Mülkiye başmüfettişleri Mehmet Ali Özkılınç, Şükrü Yıldız ile dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlisi Volkan Şahin’in ise delil yetersizliğinden beraatlarına karar verilmesini talep etmişti.
Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, cinayette sorumluluğu olan bir kısım kamu görevlisinin hiç yargılanmadığını, bazılarının ise cezalandırılmadığını hatırlattı. Av. Deveci mahkemeden, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Engin Dinç, Ercan Demir, Muhittin Zenit, Sabri Uzun, Hacı Ömer Ünalır, Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Ergün Yorulmaz, Ünsal Gürel ve Cevat Eser hakkında “Anayasayı ihlal” suçundan suç duyurusunda bulunmasını talep etti.
Katılan Cumhurbaşkanlığı avukatı Timuçin Üzel, mütalaaya kısmen katıldıklarını belirterek tüm sanıkların “Anayasayı ihlal” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapan Hasan Durmuşoğlu, Osman Gülbel, Veysal Şahin, Gazi Günay, Onur Karakaya üzerlerine atılı suçlamaları reddederek beraatlarını talep etti. Dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli astsubayları Muharrem Demirkale ve Yavuz Karakaya’nın avukatlarının mazeretli olması nedeniyle esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları alınmadı. Tutukluluğa ilişkin beyanları alınan Demirkale ve Karakaya tahliyelerini talep etti.
Davanın 17 Temmuz tarihli yedinci duruşmasında tutuklu sanık Okan Şimşek, tutuksuz sanık Ali Öz ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Muharrem Demirkale, Veysal Şahin, Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Osman Gülbel ve Yavuz Karakaya tutuklu bulundukları cezaevinden; tutuksuz sanıklar Mehmet Ayhan, Bekir Yokuş, Mehmet Ali Özkılınç, Onur Karakaya ve Volkan Şahin ise ikamet ettikleri illerden SEGBİS ile duruşmaya katıldı.
Tutuklu sanık Okan Şimşek ve tutuksuz sanıklar Mehmet Ayhan, Bekir Yokuş ve Ali Öz esasa karşı savunmalarında, beraatlarını talep etti.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, annesinin hastalığı nedeniyle izin talep eden ev hapsindeki Ali Öz’e üç gün izin verdi. Tutuklu sanıklar Yavuz Karakaya ve Muharrem Demirkale’nin esas hakkındaki savunmalarının gelecek celse alınmasına karar veren mahkeme davayı 11 Ekim 2024 tarihine erteledi.
Gazeteci Ayşe Kara’nın yeniden yargılandığı dava Aralık ayına ertelendi
Gazeteci Geşbun Ayşe Kara’nın “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 16 Temmuz 2024 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Kara ve avukatı, mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Mahkeme, dosyasında eksiklerin giderilmesi için davayı 3 Aralık 2024 tarihine erteledi.
En az 27 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Gazeteci Sadık Topaloğlu’nun tutuklanmasının ardından, 19 Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye’de en az 27 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.