Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 497

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 497

Suriye'de İki gazeteci öldürüldü; Kazım Güleçyüz serbest bırakıldı; Van’da 10 gazeteciye gözaltı; Murat Verim’e hapis cezası 

İki gazeteci Suriye’de SİHA saldırısında öldürüldü 

Suriye'deki gelişmeleri yerinde takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık günü düzenlenen silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) saldırısında öldürüldü.  

Habere göre saldırı, Türkiye’ye ait bir SİHA’yla gerçekleştirildi. 

Cihan Bilgin, Haseke merkezli Hawar Haber Ajansı'nın (ANHA) muhabiriydi. Serbest gazetecilik yapan Nazım Daştan da en son Fırat Haber Ajansı'na (ANF) haber geçiyordu. 

Van'da 10 gazeteci gözaltına alındı 

Suriye’de SİHA saldırısında öldürülen gazeteciler için Van'da 20 Aralık günü yapılmak istenen açıklamaya müdahale eden polisler, 10 gazeteci ile çok sayıda siyasetçiyi gözaltına aldı. 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) öncülüğünde yapılmak istenen açıklamaya Van Emek ve Demokrasi Platformu da destek verdi. Açıklama öncesi Sanat Sokağı'nı ablukaya alan polisler, gazeteciler ve siyasetçilerin olduğu gruba müdahale etti. Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Ruken Polat, Özlem Yacan, Mazlum Engindeniz ve Sema Yüce Polat, Ajansa Welat muhabirleri Bazid Evran ve Fırat Tunç, JinNews muhabiri Memihan Zeydan ile Zelal Tunç ile Oktay Candemir ve Nimet Ölmez gözaltına alındı.

Suriye'deki gelişmeleri yerinde takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık günü düzenlenen silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) saldırısında öldürülmüştü.

Murat Verim’e hapis cezası 

Tutuklu gazeteci Murat Verim hakkında İpsala Asliye Ceza Mahkemesince verilen cezanın kesinleşmesi üzerine HAGB kaldırılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.   

Kapatılan DİHA muhabiri Verim hakkında “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddiasıyla daha önce Hükmün Açıklamasının Geriye Bırakılması (HAGB) kararı verilen davada karar açıklandı.

Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2019 yılında verilen HAGB’nin ardından aynı sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek Midyat Ağır Ceza Mahkemesinde yeni bir dava açılmış ve 3 yıl hapis cezası verilmişti. Midyat Ağır Ceza Mahkemesinin kararının ardından bir “ihbar” gerekçe gösterilerek, Verim hakkında Yozgat 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de bir dava açılmıştı. Yozgat 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Verim ile ilgili açılan davanın mükerrer olduğunu tespit etmesine rağmen YPG’lilerin fotoğrafının da bulunduğu “Bijî berxwedana Kobanê” paylaşımı nedeniyle verilen cezanın az olduğuna kanaat getirmiş ve 4 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. Aynı paylaşımdan dolayı üçüncü defa hapis cezası verilen Verim hakkındaki kararında mahkeme, daha önce verilen hapis cezalarının mahsup edilmesi sonucu Verim’e 3 ay daha ceza vermişti.

Bu sırada Verim hakkında İpsala Asliye Ceza Mahkemesinde de “sınır ihlali” yaptığı gerekçesi ile yeni bir dava açılmış ve davanın sonunda birtakım haklardan muaf tutulması yönünde karar verilmişti. Verim, kararın kesinleşmesi ve daha önce kesinleşen 3 yıllık hapis cezasının onanması üzerine 16 Eylül’de tutuklanarak, Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevine konulmuştu. Verim hakkında daha önce HAGB verilen kararın da açıklanması yönünde Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 18 Aralık 2024 günü görülen duruşmasına gazeteci Verim, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, avukatı Erdal Kuzu ve Rıdvan Bilbil hazır bulundu.  

Mahkeme, Verim’e 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Nevşin Mengü gözaltına alındı 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Nevşin Mengü'nün PYD Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim ile yaptığı röportajda “terör örgütünü övücü söylemleri içerdiği” iddiasıyla re'sen soruşturma başlattı.  

Mengü 14 Aralık günü sabah saatlerinde gözaltına alındıktan sonra aynı gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

Haber takibi sırasında Tankut Serttaş ve Nisan Çıra gözaltına alındı 

15 Aralık günü Ankara'nın Çankaya ilçesinde “İnsanca yaşam, güvenceli çalışma Hakkımı Ver” sloganıyla düzenlenen protestoya polis müdahale etti. 

Polis müdahalesinde aralarında Sendika.Org muhabirleri Tankut Serttaş ve Nisan Çıra’nın da bulunduğu toplamda 53 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların yanı sıra polis saldırısında yaralananlar da oldu. 

Gözaltına alınanların tamamı 16 Aralık günü serbest bırakıldı

Aslıhan Gençay hakkında “Hatay belediyesi” haberleri nedeniyle iki soruşturma açıldı 

Gazeteci Aslıhan Gençay hakkında, “Hatay’da belediyelerde yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına” ilişkin yaptığı haberler gerekçe gösterilerek iki soruşturma açıldı.  

Yolsuzluk haberlerinde ismi geçen eski Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş’ın kardeşi ve dönemin HATSU yöneticisi Metin Savaş geçtiğimiz Şubat ayında Gençay hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen dilekçede, “sosyal medya kullanıcısı” olarak bahsedilen Gençay’ın P24’te yayınlanan ”Lütfü Savaş Dosyası-2: Rönesans’ta Öl, ‘Rüşvet’le Kadro Ol!” başlıklı haberlerle ilgili yaptığı paylaşımlar suç delili gösterilmişti. 

Yaptığı haberler nedeniyle Gençay hakkında açılan ikinci soruşturma ise eski Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz’ın suç duyurusu üzerine açıldı. 

Evren Demirdaş’ın ihale haberine açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi 

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, bir yol yapım ihalesini haberleştirdiği için hakkında soruşturma başlattığı Sözcü gazetesi muhabiri Evren Demirdaş’ın dosyasını “İfade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan” diyerek kapattı

Demirdaş, Elazığ Valiliğine bağlı İl Özel İdaresinin, köy yollarına malzeme nakli ve silindir çalıştırma işi ihalesi düzenlediğini, bu ihalenin “ivedilik” gerekçesi öne sürülerek pazarlık usulüyle gerçekleştirildiğini haberleştirmişti. 5,5 milyon TL’lik ihalenin Demkar Grup Nakliye İnşaat Madencilik Şirketi’nde kaldığını yazan Demirdaş, haberinde şu ifadelere yer vermişti: “Afet, savaş, salgın hastalık ve öncelikli işlerde kullanılabilen pazarlık yöntemi, AKP’li belediyelerin ardından İl Özel İdarelerinin de gözde yöntemi oldu. Kentte bir güvenlik sorunu olmamasına karşın Elazığ Valiliğine bağlı İl Özel İdaresi, köy yollarına malzeme nakli yapılmasını işini 21/C ‘Savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması’ kapsamına alarak milyonluk ihaleyi pazarlık usulüyle yaptı.” 

Demirdaş’ın haberinin ardından Elazığ Valiliği ve İl Özel İdaresi, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına “yalan haber ve asılsız isnat” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.

Gazeteci Özlem Gürses'e “Suriye Milli Ordusu” ifadeleri nedeniyle ev hapsi

Gazeteci Özlem Gürses, kendisine ait YouTube kanalında yaptığı canlı yayında sarf ettiği

 “Gördüğünüz üzere, IŞİD yapısı, yani TSK-SMO, Kürtler’in kontrol ettiği bazı bölgelerde küçük kazanımlar elde etmiş'' sözlerinin ardından 20 Aralık akşamı gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "devletin kurum ve organlarını aşağılama" ve "yanıltıcı bilgiyi yayma" iddialarıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Gürses’e, 21 Aralık’ta İstanbul Adliyesi’nde çıkarıldığı savcılık ifadesinin ardından ev hapsi cezası ve yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Gazeteci Gürses savcılık ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini ve canlı yayında iki cümleyi birbirine bağlarken yanlış anlaşıldığını söyledi.

Müsavat Dervişoğlu'nun korumaları gazetecilere saldırdı 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, İYİP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun korumalarının Çorum’da gazetecilere saldırmasıyla ilgili açıklama yaparak “Saldırganların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi

Çorum’da İYİP Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun korumaları gazetecilerin programı takip etmelerini engellemek için gazetecilere saldırmış ve Çorum Haber Gazetesi muhabiri Volkan Sınayuç, İHA muhabiri Halil Can Özeker, Leblebi TV Genel Yayın Yönetmeni Erkan Karaca, Çorum Net TV imtiyaz sahibi Engin Erenler ve Haberci19 İmtiyaz Sahibi Cuma Şahin'i yaralamıştı. 

Tutuklu gazeteci Kazım Güleçyüz ilk duruşmada tahliye edildi 

Fethullah Gülen’in ölümünün ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım gerekçe gösterilerek 23 Ekim 2024 tarihinde tutuklanan Yeni Asya gazetesi Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz ve diğer üç kişinin “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 19 Aralık 2024 günü İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

P24 tarafından takip edilen duruşmada Güleçyüz ve diğer iki sanık ile avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Kazım Güleçyüz, “33 yıldır gazetecilik yapıyorum. 28 Şubat’tan bu yana farklı soruşturmalar ve kovuşturmalarım oldu. Ancak 23 Ekim 2024’e kadar hiç tutuklanmadım. Masumiyet karinesi hiçe sayılarak verilen kararla hak ve hürriyetlerimden yoksun bırakıldım. Lekelenmeme hakkım ihlal edildi” dedi.

Dava konusu paylaşıma ilişkin savunma yapan Güleçyüz, “Ölen kişiye rahmetli demek inanç ve kültürümüzde vardır. Bu ceza yaptırımı olmamalıdır. Düşmanımız bile olsa, en ağır suçlamalarla yargılansa bile kişi ölünce hakkındaki tüm yargılamalar kapanır, suçlamalar düşer. 12 Eylül darbesinin aktörlerinden ve daha sonra hakkında dava açılan Kenan Evren öldüğünde Genelkurmay başsağlığı yayınlamıştı. Dört cümlelik taziye paylaşımında böyle bir suçlama çıkarmanın hukuki bir izahı yoktur. Propaganda suçunun unsurları oluşmamıştır” dedi. Üzerine atılı suçlamayı reddeden Güleçyüz, tahliyesini ve beraatını talep etti.  

Güleçyüz’ün avukatı Mustafa Özbek, sanıklar arasında bir bağlantı bulunmadığı için davanın her bir sanık yönünden ayrı ayrı yürütülmesini talep etti. Özbek, dava konusu paylaşımda “örgüt propagandası” suçunun unsurları bulunmadığını söyledi ve tahliye talebinde bulundu.

Savcı, “sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile mevcut delil durumunu” göz önünde bulundurarak tutukluluk hallerinin devamını istedi.  

Mahkeme, Kazım Güleçyüz ve diğer bir sanığın tahliyesine karar verdi. Dava 4 Mart 2025 tarihine ertelendi.

Yeniden görülen Özgür Gündem davası ertelendi 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin yönetici ve yazarları Hüseyin Aykol, Ayşe Batumlu Kaya, Eren Keskin ve Reyhan Çapan’ın, gazetede yayımlanan haberler gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve "suç işlemeye tahrik" (TCK 214) suçlamalarıyla yeniden yargılandıkları davanın 10. duruşması 19 Aralık 2024 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

Önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, gazetede “terör eylemlerini meşru gösteren, övücü ve destekleyici haber ve yazılara yer verildiğini” savunarak Aykol, Keskin, Kaya ve Çapan’ın “örgüt propagandası” suçundan cezalandırılmasını istedi.  

Mahkeme, karar vermek üzere davayı 26 Aralık 2024 tarihine erteledi. 

Gazeteci Metin Cihan’ın davası ertelendi 

Gazeteci Metin Cihan’ın devlet içindeki kadrolaşmayı gösterdiği öne sürülen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) belgelerini paylaştığı gerekçesiyle “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” (TCK 136/1) suçlamasıyla yargılandığı davanın başka bir esas numarası üzerinden devam eden dördüncü duruşması 18 Aralık 2024 günü İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.  

P24 tarafından takip edilen duruşmaya katılan olmadı.

Mahkeme, Cihan hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı 20 Haziran 2025 tarihine erteledi.  

Cihan’ın TÜGVA belgelerini sızdırdığı iddia edilen Ramazan Aydoğdu ile birlikte yargılandığı davanın 28 Nisan 2023 tarihli duruşmasında mahkeme, Aydoğdu’ya hapis cezası vermiş, Cihan’ın dosyasını ise ayırarak başka bir esas numarasına kaydedilmesine karar vermişti. 

Gazeteciler İzel Sezer ve Batuhan Batan beraat etti 

İleri Haber Genel Yayın Yönetmeni İzel Sezer ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Batuhan Batan hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikâyeti üzerine “hakaret” (TCK 125) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla açılan davanın altıncı duruşması 17 Aralık 2024 günü İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

İzel Sezer ve taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada savcı, önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek, Sezer ve Batan’ın her iki suçlama yönünden de beraatını istedi. 

Mahkeme, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle Sezer ve Batan’ın her iki suçlamadan da beraatına karar verdi.  

Yeniden görülen “FETÖ medya yapılanması davası” Ocak ayına ertelendi 

Gazeteciler Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız’ın yeniden yargılandıkları davanın 13. duruşması 17 Aralık 2024 günü İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

P24 tarafından takip edilen duruşmada Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız ile avukatları hazır bulundu.  

20 Nisan 2024 günü sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, eylemlerinin “süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz ettiği” gerekçesiyle Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ve Ünal Tanık’ın “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçundan; Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun ise “örgüt hiyerarşisine dahil olduğuna ve örgüt üyesi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delil elde edilemediği” anlaşıldığından “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” (TCK 220/7) suçundan cezalandırılmalarını talep etti.

Karar çıkması beklenen duruşmada, bir kısım sanık avukatlarının mazeret bildirmesi üzerine dava 23 Ocak 2025 tarihine ertelendi.

Davanın temyiz incelemesini Mart 2020’de tamamlayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hapis cezası verilen Memiş, Kalyoncu, Çulhaoğlu, Tanık, Çetin ve Yıldız’ın “örgüte yardım” suçlamasıyla yargılanmaları gerektiğini belirterek kararı bozmuş ve yeniden yargılama için dosyayı ilk derece mahkemesine göndermişti.  

Gazeteci Tolga Şardan’ın yargılandığı dava Mayıs ayına ertelendi 

T24 yazarı Tolga Şardan hakkında “yargıda yolsuzluk” iddialarına ilişkin haberleri gerekçe gösterilerek “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” (TCK 217/A) ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” (TCK 301) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 17 Aralık 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

P24 tarafından takip edilen duruşmada Şardan ve avukatları hazır bulundu.  

Duruşma savcısı önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek, Şardan’ın üzerine atılı “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından cezalandırılmasını istedi. Savcı, Şardan’ın eylemini basın yoluyla gerçekleştirmesi nedeniyle ek savunma için süre verilmesini talep etti.  

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan Şardan, “Dava konusu yazıdan sonra MİT Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanlığı hakkımda suç duyurusunda bulunmamıştır. Soruşturma re’sen başlatılmıştır. Yargılama sürecim boyunca Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) iki kararname yayınlamıştır. Bu kararnamelere bakınca raporla alakalı devletin tasarruflarını gördüm. Atılı suçu kabul etmiyorum” dedi. Savcının talebi üzerine TCK 301 yönünden de ek savunma yapan Şardan, üzerine atılı suçlamayı reddetti.  

Şardan’ın avukatlarından Özlem Günel Tekşen, atılı suçların unsurları oluşmadığından müvekkilinin beraatını istedi.

Şardan’ın avukatlarından Mustafa Gökhan Tekşen, P24 adına Avukat Benan Molu tarafından hazırlanan uzman görüşünü dosyaya sunarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları yönünden suçun unsurlarının oluşmadığını söyledi. Tekşen, müvekkilinin her iki suçlama yönünden de beraatını talep etti.  

Mahkeme, Tekşen’in dosyaya sunduğu uzman görüşünü incelemek üzere davayı 22 Mayıs 2025 tarihine erteledi. 

Çiğdem Akbayrak’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yeniden yargılanmasına başlandı 

Gazeteci Çiğdem Akbayrak hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla açılan davada verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı, Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olarak değerlendirilmişti. Bu karar üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde yeniden görülmeye başlanan davanın ilk duruşması 18 Aralık 2024 günü talimatla İstanbul Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinde yapıldı

Akbayrak ve avukatı Emine Özhasar duruşmada hazır bulundu. 

Esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı, Akbayrak’ın sosyal medya hesabında yaptığı, “Dilerim sonun gelir Tayyip Erdoğan. Bu yaptıklarını yapan hiçbir diktatör, hasta yatağında ölmedi” paylaşımının eleştiri kapsamında olmadığını, kişinin onur, şeref ve saygınlığını tencide edici olduğunu bu gerekçeyle atılı suçtan cezalandırılmasını talep etti. 

Dava, avukatların mütalaaya karşı savunma yapabilmesi için 15 Ocak 2025 gününe ertelendi. 

Şerife Oruç’un davası Nisan ayına ertelendi 

Gazeteci Şerife Oruç hakkında “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla açılan davanın 29. duruşması 17 Aralık 2024 günü Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü

Mahkeme, Oruç hakkında Diyarbakır'da devam eden soruşturma dosyasının akıbetinin sorulmasına, yakalama emrinin devamı ile infazının beklenilmesine karar verdi.  

Dava 24 Nisan 2025’e ertelendi. 

En az 27 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde 

Gazeteci Kazım Güleçyüz’ün 19 Aralık’ta tahliye edilmesinin ardından, 20 Aralık 2024 günü itibarıyla Türkiye’de en az 27 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.  

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı