Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 503

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 503

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı; Safiye Alağaş’a hapis cezası; beş gazeteciye gözaltı; yedi gazeteciye tahliye

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı 

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 30 Ocak 2025 günü tutuklandı.  

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yazılı ve görsel medyada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Esenyurt ve Beşiktaş Belediyesi hakkında raporlar yazan bilirkişinin ismini yayımlayan basın kurumları hakkında soruşturma başlatılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne talimat vermişti. 

Başsavcılık, bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesini yayımlayan Halk TV ile yayının sunucusu hakkında “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" (TCK 133) ve "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" (TCK 277) iddialarıyla soruşturma başlatmıştı. Yayının sunucusu Seda Selek, röportajı yapan Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve Program Koordinatörü Kürşad Oğuz da aynı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Gazeteciler daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

Öte yandan, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Halk TV hakkında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun açıkladığı “bilirkişiyle yaptıkları telefon görüşmesini izinsiz kayda alarak paylaştıkları” iddiasıyla inceleme başlatıldığını bildirdi. RTÜK'ün CHP'li üyesi İlhan Taşçı da X platformundan yaptığı açıklamada, RTÜK'ün Halk TV’ye "özel hayatın gizliliğini ihlal" gerekçesiyle yüzde 3 idari para cezası verildiğini duyurdu.

ETHA muhabiri Züleyha Müldür tutuklandı 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2024 yılına ait soruşturması kapsamında 20 Ocak günü Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ile Bilim Eğitim Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nın (BEKSAV) üye ve yöneticilerinin evlerine polisler tarafından baskın düzenlenmişti.  

Baskınlarda ETHA muhabiri Züleyha Müldür’ün de arasında olduğu 20 kişi gözaltına alınmıştı.  

Müldür, 25 Ocak'ta tutuklandı.

Yedi gazeteciye tahliye

Tutuklu gazeteciler Gülistan Dursun, Can Papila, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Muhammed Enes Sezgin ve Osman Akın hakkında tahliye kararı verildi.

Tahliye kararı İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince düzenlenen tensip zaptıyla alındı. Tensip zaptına göre iddianamede gazetecilere "hakaret," (TCK 125) "örgüt propagandası" (TMK 7/2) ve "2911 Sayılı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmamak" suçlamaları yöneltiliyor.  Serbest bırakılan yedi gazeteciyle birlikte toplam 14 sanığın yer aldığı davanın ilk duruşması 11 Nisan günü yapılacak.

Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye’de haber takip ederken SİHA saldırısında öldürülmesini İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Şişhane Meydanı’nda protesto etmek için 21 Aralık günü bir araya gelen gruba polis müdahale etmişti. 

Müdahale sırasında çok sayıda gazeteci gözaltına alınmış, gözaltına alınanlardan yedisi gazeteci olmak üzere dokuz kişi tutuklanmıştı.

Sözcü TV muhabiri Fırat Fıstık hakkında soruşturma 

Sözcü TV Muhabiri Fırat Fıstık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı

Sosyal medya platformu X'ten açıklama yapan Fıstık, "İmamoğlu'nun yargıyla ilgili basın toplantısını dinlerken telefonum çaldı ve telefonda bir polis memuru hakkımda soruşturma başlatıldığını söyledi. Yaptığım bir haber nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'ivedilikle' ifadeye çağrıldım. Ne denir ki.." ifadelerini kullandı. 

Şirin Payzın hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla soruşturma 

Gazeteci Şirin Payzın, 28 Ocak günü günü sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda hakkında “örgüt propagandası”(TMK 7/2) şüphesiyle soruşturma açıldığını duyurdu. 

Payzın, ilk paylaşımında, "Evet bana da propagandası soruşturması açılmış, şimdi öğrendim," ifadelerini kullandı

Bunu takip eden gönderide de kendisine tebligat gönderildiğini, ifade vermeye gitmezse "yakalama kararı çıkarılacağını" belirtti

Ekrem İmamoğlu'nun açıkladığı bilirkişiye ilişkin haberlere soruşturma 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 27 Ocak günü “Heybedeki turpun büyüğünü açıklıyorum" diyerek yaptığı basın açıklamasında kullandığı ifadeler nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarından soruşturma başlattı

Başsavcılık ayrıca, yazılı ve görsel medyada İmamoğlu'nun adını açıkladığı bilirkişinin ismini yayınlayan basın kurumları hakkında da gerekli tespitin yapılarak soruşturma başlatılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne talimat verdi. 

Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında bir ihale nedeniyle hakkında dava açıldığını belirten Ekrem İmamoğlu, bilirkişinin ismini açıklayarak "olmayan raporu varmış gibi mahkemeye sunduğunu" söylemişti. 

İsmet Orhan gözaltına alındı 

Gazeteci İsmet Orhan, 30 Ocak gecesi yaptığı paylaşımda gözaltına alındığını duyurdu

Orhan, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. 

Bilal Erdoğan’ın şikayeti üstüne yargılanan BirGün YKB İbrahim Aydın’a para cezası 

BirGün gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üstüne “hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması 30 Ocak 2025 günü 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. 

Duruşmada Aydın ve avukatı hazır bulundu. 

2016 yılında yapılan yargılamada verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının bozulmasının ardından yeniden görülen davanın ilk duruşmasında İbrahim Aydın ve avukatı hazır bulundu. Şikâyetlerinin devam ettiğini belirten Erdoğan’ın avukatı, İbrahim Aydın’ın cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, atılı suçtan ceza talep etti. 

Mahkeme, Aydın’ın 2 bin 610 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. 

Aydın, BirGün gazetesinde 27 Şubat 2015 tarihinde yayımlanan “Hırsıza hırsız dediler davalık oldular” başlıklı haber nedeniyle yargılanıyordu. Aydın, 2016 yılında yapılan yargılamada verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının bozulmasının ardından yeniden yargılanmaya başlamıştı. 

Abdullah Kaya’nın “terör” suçlamalarıyla yargılandığı dava Nisan ayına ertelendi 

Kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Abdullah Kaya hakkında “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla açılan davanın 33. duruşması 30 Ocak 2025 günü Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü

Kaya, duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, Kaya’nın avukatı mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. 

Kaya, yaptığı savunmada, “Özgür basın çalışanı olarak hakikat peşinde olduğumuz için hedef haline getiriliyoruz. Her gün onlarca meslektaşım tutuklanıp zindana atılıyor. Ne olursa olsun, özgür basın olarak yılmadan görevimizi yerine getireceğiz" dedi. 

Savunmaların ardından mahkeme, davayı 15 Nisan 2025 gününe erteledi. 

Mehmet Şah Oruç’un davası Mayıs ayına ertelendi 

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Mehmet Şah Oruç’un “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve "örgüt propagandası" (TMK 7/2) iddialarıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 30 Ocak 2025 günü Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

Dava, avukat Result Temur'un mazeret bildirmesi 20 Mayıs 2025 gününe ertelendi

Abdurrahman Gök’ün yurtdışı yasağı kaldırılmadı 

Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök'ün yaptığı haberler gerekçe gösterilerek "örgüt üyeliği” (TCK 314) ve "örgüt propagandası" iddialarıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması 30 Ocak 2025 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü

Gök ve avukatı duruşmaya katılmadı. 

Mahkeme, Gök hakkında yurtdışına çıkış yasağı kararının kaldırılması talebinin, hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verdi. 

Dava 22 Nisan 2025 gününe ertelendi. 

Gök, dava kapsamında 225 gün tutuklu kalmıştı. 

“Özgür Gündem dayanışma” davası Ocak ayına ertelendi   

2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılması öncesinde Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla düzenlenen Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, hak savunucusu ve Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve gazeteci Ahmet Nesin’in “suç işlemeye tahrik,” (TCK 214) “suçu ve suçluyu övmek” (TCK 215) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarıyla yeniden yargılandıkları davanın 12. duruşması 30 Ocak 2025 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  

P24 tarafından takip edilen duruşmada, Erol Önderoğlu ve avukatı hazır bulundu.

Önderoğlu’nun avukatı Abbas Yalçın, eksik hususların tamamlanmasını talep etti.

Mahkeme, Ahmet Nesin'in savunmasının alınması için yurt dışına yazılan istinabe evrakının dönüşünün beklenmesine karar verdi. Dava 29 Nisan tarihine ertelendi. 

Savcı “terör” suçlamalarıyla yargılanan Hayri Demir için ceza istedi 

Gazeteci Hayri Demir’in bir harici diskte bulunan haber materyalleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddialarıyla yeniden yargılandığı davanın yedinci duruşması 29 Ocak 2025 günü Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. 

Demir’in salonda hazır bulunduğu duruşmada avukatı Nuray Özdoğan mazeret bildirdi. 

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı Demir’in atılı suçlardan cezalandırılmasını talep etti. 

Mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapılması için davayı 14 Nisan 2025 tarihine erteledi. 

Sultan Eylem Keleş hakkında “Cumhurbaşkanı hakaret” suçlamasından hapis cezası 

Gazeteci Sultan Eylem Keleş’in “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın üçüncü duruşması 29 Ocak 2025 günü İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü

Duruşmaya Keleş katılmazken, avukatı Sefkan Işık salonda hazır bulundu. 

Avukat Işık, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek; söz konusu paylaşımların atılı suçu oluşturmadığını, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek beraat kararı verilmesini istedi. 

Savcı esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Keleş’in atılı suçtan cezalandırılmasını istedi. 

Taleplerin ardından mahkeme önceki kararı tekrar ederek gazeteci Keleş hakkında 1 yıl 2 ay ceza verilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. 

Gazeteci Keleş hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan dava, Anayasa Mahkemesi tarafından (AYM) verilen ihlal kararının ardından yeniden görülmeye başlamıştı. 

Şehriban Aslan ve iki diğer sanığın davasında müştekilerin katılma talebi kabul edildi 

Gazeteci Şehriban Aslan ve haber kaynağı olduğu öne sürülen iki kişi hakkında, Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde usulsüz araç kullanımına ilişkin JinNews’te yayımlanan haber gerekçe gösterilerek “özel hayatın gizliliğini ihlal” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 29 Ocak 2025 günü Diyarbakır 16. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.  

Duruşmaya Aslan, diğer sanıklar ve avukatları katıldı. 

Mahkeme, müştekilerin davaya katılma talebini kabul etti ve toplanmayan delillerin bildirilmesi ve yargılamanın genişletilmesi taleplerini, dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddetti.   

Yazılı beyanda bulunması için müşteki avukatına süre veren mahkeme, davayı 17 Şubat 2025 tarihine erteledi. 

Siirt Belediye Eşbaşkanı ve eski gazeteci Safiye Alağaş’a hapis cezası 

Siirt Belediye Eşbaşkanı Safiye Alağaş hakkında, gazetecilik faaliyeti yürüttüğü dönemde örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla açılan davanın yedinci duruşması 28 Ocak 2025 günü Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü

Duruşmaya Alağaş katılmazken, avukatları Resul Tamur ve Pirozhan Karali Güler hazır bulundu. 

Duruşmada ilk olarak savunma yapan avukat Resul Tamur, “Savunmalarımızı yaparken, hukuki bir mütalaaya karşı savunma yapmayacağız. Bir önceki celseye kadar dosyası olağan seyriyle ilerliyordu. Bir kısım karardan vazgeçilmesi geçen duruşmada, tanığın dinlenmesi bizde dosyaya ilişkin politik bir müdahale olduğu durumunu uyandırdı. Gazetecilik olması nedeniyle yargılandı, fakat davanın sonuçlandırılması arzusu, belediye eşbaşkanı seçilmiş olmasından ileri gelmektedir” dedi. 

Mahkemenin Siirt ve Diyarbakır’daki dosyalardan vazgeçtiğini hatırlatan Tamur, “Biz hem mahkemeniz açısından hem diğer mahkemeler açısından böyle bir uygulama olmadığını biliyoruz. Tam da bu nedenle, olağan yürüyen bir sürecin aniden kesilmesi, bizde bu sürece ilişkin yargılamaya doğrudan siyasi bir müdahalenin olduğu kanısını uyandırdı. Gizli tanığın iddianameye konu edinilmeden dinlenmesi, davaya politik müdahaledir” diye kaydetti. 

Avukat Pirozhan Karali Güler, mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, müvekkilinin “örgüt üyesi olmak” yönünde faaliyet yürüttüğüne dair bir delilin olmadığına dikkat çekti. Dosyada somut delil olmadığını belirten Pirozhan Karali Güler, müvekkilinin beraatını talep etti.  

Avukat Veysel Ok da haberlerle ilgili ceza istenmesinin hukuki izahı olmadığına dikkat çekerek, “Bir gazetecinin evine gittiğiniz zaman elbette haberlerle, fotoğraflarla karşılaşacaksınız. Siz evde haber buldunuz diye bunu örgütle ilişkilendiremezsiniz” dedi. 

Duruşmaya karar için ara verildi. Oy çokluğuyla alınan kararda Safiye Alağaş’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 

Diyarbakır merkezli bir soruşturma kapsamında 16 Haziran 2022’de 15 gazeteci ve basın çalışanı ile birlikte tutuklanan dönemin JinNews Müdürü Safiye Alağaş hakkında, “örgüt üyeliği” iddiasıyla iddianame hazırlanmıştı. 383 sayfadan oluşan iddianame Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Alağaş, ilk duruşmanın görüldüğü 15 Haziran'da tahliye edilmişti. 

Davanın 9 Ocak'ta görülen altıncı duruşmasında savcı mütalaasını açıklamıştı. Mahkeme heyeti, dosyada yer almayan, Ankara'daki gazetecilerin yargılandığı dava dosyasının gizli tanığını, 9 Ocak’ta görülen duruşmada dinlemişti. Mahkeme ayrıca, Alağaş hakkında Siirt ve Diyarbakır’da açılan iki soruşturmanın sonucunun beklenmesi kararından vazgeçmişti. Savcı ise esas hakkındaki mütalaasında atılı suçtan ceza istemişti. 

Hakkı Boltan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” davası Mayıs ayına ertelendi 

Gazeteci Hakkı Boltan hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" (TCK 299) iddiasıyla açılan davanın altıncı duruşması 28 Ocak 2025 günü Diyarbakır 12.  Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.  

Boltan duruşmaya katılmazken, avukatı Resul Tamur  salonda hazır bulundu.  

Mahkeme, mütalaanın hazırlanması için dosyayı savcıya sevk etti. Dava 6 Mayıs 2025 gününe ertelendi. 

SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin Evrensel gazetesine açtığı tazminat davası Mayıs ayına ertelendi 

Evrensel gazetesi hakkında Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi (SADAT) kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin şikayeti üstüne “kişilik haklarını ihlal” iddiasıyla açılan 15 bin TL değerindeki tazminat davasının ikinci duruşması 28 Ocak 2025 günü İstanbul Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldü

Mahkeme, savunmanın zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesi talebini reddetti.  

Dava 20 Mayıs 2025 gününe ertelendi. 

Charlie Hebdo davası Temmuz ayına ertelendi 

Charlie Hebdo dergisinin Genel Direktörü Julien Serignac, Yazı İşleri Müdürü Gerard Biard, Genel Yayın Yönetmeni Laurent Sorurisseau ve karikatürist Alice’in “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla yargılandıkları davanın sekizinci duruşması 27 Ocak 2025 tarihinde Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.  

Dava, dosya üzerinden görülerek 2 Temmuz 2025 tarihine ertelendi.  

Fransa’da yayın yapan derginin, 28 Ekim 2020’deki sayısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu karikatür hakkında soruşturma açılmış, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede derginin dört çalışanına “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması yöneltilmişti. 

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın TCK 301 suçlamasıyla yargılandığı dava ertelendi 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) önceki dönem Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve devletin yargı organlarını aşağılamak” (TCK 301) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 27 Ocak 2025 günü İstanbul 31 Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

P24 tarafından takip edilen duruşmada Fincancı ve avukatı Meriç  katılmadı. Aralarında CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Almanya ve Amerika konsoloslukları temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi duruşmayı takip etti.

Mahkeme Fincancı hakkında zorla getirme kararı çıkararak davayı 27 Ocak 2025 tarihine erteledi.

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Şebnem Korur Fincancı üzerine atılı suçlamayı reddetti:

“TCK’nın 94. maddesinde tanımlanmış olan işkence üzerine bir söyleşiydi davaya konu sözlerim. İşkencenin halen yapılıyor olması suç kapsamında. Dolayısıyla işkence yapanlar Türkiye Cumhuriyetini ve vatandaşlarını aşağılıyor. Türkiye Cumhuriyeti, 1984 yılında İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine taraf olmuştur. Ancak taahhütü yerine getirmeyen görevliler hepimizi aşağılıyorlar.

“Cumartesi Anneleri/İnsanlarından Besna Tosun ile ilgili Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı var. Besna Tosun Cumartesi Anneleri eyleminde polis şiddetine maruz kaldı. AYM, haysiyet kırıcı davranıştan yani işkence suçundan hak ihlali kararı verdi. O zaman AYM de mi 301’den yargılanacak? Yurttaş sorumluluğuyla hareket ettim, işkence suçunu ortaya çıkarmak güdüsüyle yapılan işkence eylemine yönelik tespitte bulundum ve davaya konu sözleri kullandım. Bu yıl insan hakları ödülü aldım. Bu dava da bir ödüldür. Ödevimi yapıyorum ki yargılanıyorum. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum.”  

Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, “Müvekkil uzun senelerdir insan hakları alanında çalışmaktadır. Özellikle işkence konusunda çalışmaları mevcuttur. Müvekkil gerçekleri dile getirmiş ve tespitte bulunmuştur. Gerçekleri söylemek suç değildir. Üzerine atılı suçun unsurları oluşmamıştır” dedi. 

Savcı, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için süre istedi.

Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar vererek davayı 20 Şubat 2025 tarihine erteledi.

Fincancı hakkındaki iddianame, kimlik bilgileri gizlenmiş bir şahıs tarafından CİMER üzerinden gönderilen ihbar üzerine düzenlendi. İddianamede, 6 Temmuz 2021 tarihinde YouTube’da yayınlanan bir programa konuk olan Fincancı’nın, işkence üzerine kullandığı ifadeler suçlamaya delil olarak gösteriliyor. 

En az 32 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde    

Suat Toktaş ve Züleyha Müldür’ün tutuklanmalarının, yedi gazetecinin de serbest bırakılmalarının ardından, 31 Ocak 2025 itibarıyla, Türkiye’de en az 32 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.        

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı